Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Rémy
Rémy Çeviri Türkçe
607 parallel translation
Estão a construir uma casa perto de St. Rémy-des-Chevreuses.
Saint-Rémy yakınlarında bir villa inşa ettiriyor.
Bom. Conheces St. Rémy-des-Chevreuses?
Saint-Rémy'yi biliyor musun?
Saint-Rémy, 9 de Maio de 1889.
Saint-Rémy, Mayıs 9, 1889.
A casa Rémy de Lyon, se fazemos o envio.
Elbette. Bay Hulot'ya söyleyin.
Diga? Tem um pedido de Rémy, de Lyon.
Lyon'da Remy'ye yapılacak teslimatın bilgileri var mı sizde?
Falaste com o Rémy?
Rémy'yi gördün mü?
Rémy quer para amanhã.
Rémy yarın yapmak istiyor.
Como trabalha o Rémy?
Rémy ne kullanır?
E, se achas que não estás em condições para dar este golpe com o Rémy, não faças.
Eğer bu işi yapmaya hazır değilsen, bırak gitsin.
E é para proteger o Rémy se as coisas correrem mal. Disparo para o tecto. Sabes como é.
Bu yüzden eğer ki işler çığırından çıkar ve Remy'yi korumak zorunda kalırsam onları korkutmak için uyarı atışı yapabilirim.
Vou fazer com que ele não veja o Rémy.
Ama Remy ile görüşmediğinden emin olacağım.
Rémy conhece o seu ofício.
Rémy işini bilir.
Ali chegado, disparou sobre o Rémy e foi abatido.
Rémy'ye ateş etmiş ve vurulmuş.
O cúmplice de Rémy escapou.
Ama Rémy'nin suç ortağı kaçmayı başarmış.
Rémy tinha na mão o revólver que matou o Sali.
Rémy'yi, Sali'yi öldüren silahı tutarken bulduk.
Foi o outro que matou o Sali, enquanto segurava o Rémy.
Ama Rémy'ye destek olurken Sali'yi vuran diğer adam.
Pode ser a amiga de Rémy ou do seu companheiro.
Rémy'nin ya da ortağının hatunu olabilir.
Só tens que dar-me o nome de um amigo de Rémy, e solto-te.
Bana, Remy'ye yakın olabilecek arkadaşlarından birinin ismini ver ben de gitmene izin vereyim.
Conhecia mal o Rémy.
Bu Rémy'yi de tanıdığım söylenemez.
Se mudares de ideias... Mantenho a minha oferta. Já sabes o que disse sobre o Rémy.
Eğer fikrini değiştirirsen Rémy konusundaki teklifim hala geçerli.
Deixei-te ir com o Rémy e liguei para o Sali.
Bu yüzden de seninle Rémy'nin gitmesine göz yumdum. Akabinde de Sali'yi aradım.
Esperamos Tristan Rémy, O maior historiador vivo do Circo.
En büyük sirk tarihçisi Tristan Rémy'i bekliyoruz.
O palhaço branco usa um chapéu em forma de pão doce. Aí está Tristan Rémy.
"Beyaz Palyaço" kelle-şeker gibi konik şapka giyer.
Ele nos explicará melhor a definição de palhaço branco.
Bunu Tristan Rémy daha iyi açıklayacaktır.
Rémy sustenta que com Antonet o palhaço branco deixa de ser cômico... para transformar-se num personagem autoritário que grita sua raiva e maltrata o Augusto.
Rémy,'Beyaz Palyaço'konusunda Antonet ile aynı fikri destekliyor... Bağırıp çağıran ve kötü davranan bir otorite figürü komikliği azaltıyor.
Rémy gesticula e diz que nunca viu Antonet cair no chão um só vez em toda sua carreira.
Remy, Antonet'in tökezlediğini hiç görmediğini söyledi.
Rémy defendem que eram desenhados e realizados pelos maiores estilistas.
Rémy kostümlerin daima önde gelen terziler tarafından tasarlandığını belirtir.
Em certo ponto Rémy me pergunta : "Por que você está fazendo um filme sobre os palhaços?"
Rémy bana " neden palyaçolarla ilgili film çektiğimi sorar.
Segundo Rémy, criou um Augusto simpático que gostava de todo mundo.
Rémy gibi herkesin beğenisini kazanan sempatik bir Augusto yarattı.
Mais uma vez Rémy me fala de Rhum, um palhaço diferente dos demais, pela sobriedade de sua maquiagem e por seu talento criador.
Rémy bana abartısız makyajı ve yaratıcılığı ile farklı bir palyaço olan Rhum'u anlattı.
Talvez Tristan Rémy tenha razão :
Tristan Rémy haklıydı belkide :
- Rémy, Jean-Paul.
- Rémy, Jean-Paul.
Deram-lhe o nome Rémy por causa do conhaque?
Adını konyak markasından mı aldın, Remy?
Rémy não, pronuncia-se Rai-me.
Remy değil, Ray-me diye okunuyor.
Se tens casado com a Rémy, chamava-se agora Rémy Martin.
NasıI yani? Çünkü eğer Remy ile evlenseydin onun adı Remy Martin olurdu.
Riqueza, fala a tua Rémy...
Tatlım, ben Remy.
Ainda não sei como conseguiste voltar para Saint-Rémy.
Eve nasıl gittin bilmiyorum.
Segundo a carta do médico de Saint-Rémy foi seguido superficialmente, sem terapia específica.
St Remy deki doktor bana dedi ki... belirli bir tedavisi yokmuş.
É o seu auto-retrato de Saint-Rémy.
Bak! Senin St. Remy oto portren.
Deixe a saúde em paz, você só é doente na sua imaginação, no sanatório de Saint-Rémy pôs-se a amar a doença sem dar por isso.
Sağılığın iyi ama hipokondriyaksın. St Remy de iyileştin.
E as crises de cinco semanas no sanatório de Saint-Rémy...
St Remy'deki nöbetlerinden birinde.
- Senhor... - O quê?
Lyon'dan Remy Şirketi aradı, oraya teslimat yapılıyor mu diye soruyorlar.
Se gostas destes jogos de sexo mas não os podes pagar, fala com o Remy.
Eğer garip seksi seviyorsan ve paran yetmiyorsa Remy'yi ara.
- Quem é o Remy?
- Remy kim?
O Remy está?
Remy burada mı?
Remy, uma pessoa para ti.
Remy, biri seni görmek istiyor.
- És o Remy? - Sim.
- Sen Remy misin?
Levaram-na a um tipo o Remy.
Bir adamla konuşuyor Remy.
É o Remy.
Bu Remy.
Venho da parte do Remy.
Remy gönderdi beni.
- SIDA, Remy...
AIDS, Rémy...