Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Rés
Rés Çeviri Türkçe
347 parallel translation
Há o balcão de um banco no rés-do-chão, mas do primeiro ao quinto andares é só escritórios.
Beşinci kata kadar hep ofisler var. Onun üstünde de çatı arası.
Agora que tenho a vossa atenção, quero avisá-las a todas raparigas, mulheres, de Nova Iorque acerca de um homem casado, malvado e perigoso que vive no rés-do-chão do meu prédio.
Hazır dikkatiniz bendeyken, tüm bayanları uyarmak istiyorum şeytani ve tehlikeli evli bir adamla ilgili alt katta yaşıyor.
Desenhei de memória o rés-do-chão do casino, mas é aproximativo.
Aklımda kaldığı kadarıyla kumarhanenin bir planını çizdim. Ama oldukça yetersiz.
Consegues-nos a planta do rés-do-chão do casino?
Bize kumarhanenin bir planını getirebilir misin?
Dou-te o mesmo se bloqueares o elevador no rés-do-chão... por volta das 5 horas...
Daha fazlasını da kazanabilirsin. Tabii eğer, saat 5 : 00'dan önce kaldıracı bizim için hazırlarsan.
Deixara definitivamente o rés-do-chão, pela cela 107, no último andar.
İlk kattaki hücreden en üstteki 107 nolu hücreye geçtim.
O meu vizinho do rés-do-chão? Fuzilado anteontem.
- Alttaki komşum, iki gün önce vuruldu.
O cabo no rés-do-chão, perto da porta da qual tinha a chave.
Onbaşı ise birinci katta, anahtarlara en yakın odada kalıyordu.
Rés-do-chão.
Giriş katı. Herkes dışarı.
O apostador, do rés-do-chão, menina.
Zemin kattaki bahisçi, bayan.
Naturalmente, que lhe faltam certos luxos, mas este é o preço que paga por um rés-do-chão.
Doğal olarak, bazı başka lükslerden yoksun, ama zemin kata yerleşmek için bir insanın ödediği para bu.
Morava no rés-do-chão.
Bir dişçi vardı.
Eleanora Giardinelli... Um cisne branco num lago de rés.
Eleanora Giardinelli kurbağalar havuzunda beyaz bir kuğu.
Uma noite, o Sr. Jameson mostrou-me slides no rés-do-chão da igreja.
Bir gece Bay Jameson, kilisenin bodrum katında renkli saydamlar gösterdi.
- Ficas com o rés-do-chão, está bem?
- Sen giriş katını al, tamam mı?
Directo até ao rés-do-chão.
Sadece cadde hizasında durur, beyler.
"Rés-do-Chão" começa com R.
"Lobi" kelimesi L ile başlar.
Rés-do-chão, por favor.
Zemin kat. Buyurun.
RÉS-DO-CHÃO - ROUPA DE HOMEM, DE RAPAZ, E ROUPA EFEMINADA
ZEMİN KAT-ERKEK GİYSİLERİ, OĞLAN GİYSİLERİ, KADINSI EŞYALAR
Já chamei uma ambulância, mas é melhor trazeres essa gente para o rés-do-chão.
Dinle, ben zaten ambulans çağırdım,... ama yukarıdaki insanları zemin kata indirmen gerek.
7000 do rés-do-chão ao 68º, 4500 do 68º ao 100º e 2200 até ao telhado.
Yerden 68'e kadar 1500, 68'den 100'e kadar 1000,... ve buradan çatıya kadar 500.
Estes gajos são má rés.
Bunlar kötü adamlar.
Não é muito comum, pois não? Quartos no rés-do-chão?
Yatak odalarının zemin katta olması çok alışılmadık bir durum değil mi?
Claro, eu tive a oportunidade de entrar no rés-do-chão. Eram coisas muito boas.
Tabii ki sıcak çubuk kraker işine... baştan giriş şansım vardı.
O quarto de dormir era no rés-do-chão, e havia lá um grande cofre...
Yatak odası büyük kasanın olduğu yerde, ilk kattaydı.
O Whitaker está no rés-do-chão.
Whitaker zemin katta.
A avaliar pelo rés-do-chão, esta sala tem metade do tamanho que devia ter.
Yerin döşenme şekli bu oda olması gerekenin yarısı kadar.
O nosso é o rés-do-chão.
Biz şurada, giriş katındayız.
Tens aqui uma má rés.
Buraya alıp getirdiğiniz kötü bir tohum.
Aqui está o mapa do rés-de-chão e sabemos onde estão os dados guardados.
Binanın iç planı elimizde,... kayıtların nerede saklandığını da biliyoruz.
O Tommy é má rés.
Tommy yaramaz biri, uslanmaz bir çocuk.
Há dois sacos do lixo no rés-do-chão.
Yerde iki çöp torbası var.
Mudámo-la para a Casa Threadgoode e pusemo-la no rés-do-chão, para ficar mais confortável.
Biz de onu rahat edebilsin diye... Threadgoode evinin alt katına yerleştirdik.
E depois do casamento, vais viver para um bonito apartamento no rés-do-chão.
Ve evlendikten sonra, birinci katta güzel bir daireye taşınacaksınız.
- Porque um apartamento no rés-do-chão?
- Niçin birinci kat?
No rés-do-chão, por causa do coração de Sua Senhoria.
Zemin katta bay Holmes, Hanımefendinin kalbi hesaba katıldığı için.
Em que parte do rés-do-chão?
Zemin katta tam olarak nerede?
O quarto do patrão é no andar de baixo, em frente ao jardim e o do Sr. Hebworth é no rés-do-chão, mesmo em frente ao escritório.
Efendim de, bir kat aşağıda, bahçeye bitişik odada ve Mösyö Hebworth zemin katta, tam çalışma odasının karşısındaki odada kalıyor.
Se me pedissem para fazer o projecto Eu optaria por casas com rés de chão com espaçosos quintais, um pouco de Frank Lloyd Wright, misturado com o estilo das casas Japonesas.
Benden böyle bir planlama yapmam istenseydi Frank Lloyd Wright'inkiler gibi genis çimenlikli tek katli evler planlardim Japon evleri tarzinda.
Um bombardeamento em Düsseldorf.
Bu neyin res mi? Düsseldorf'a isabet eden bombalar.
"Esse é o problema, S.res Agentes."
Sorun da bu, memur beyler.
Este filme é dedicado à MONOGRAM PICTURES
Bu filim, MONOGRAM PICTU RES'e adanmistir.
Entraram no rés-do-chão.
- Giriş katındalar. - Neredeler dedin?
Olha, entraram no rés-do-chão!
Şuraya baksana.
Um veículo está a entrar numa auto-estrada de acesso res...
Kapalı olan ekspres yolda bir araba var.
- OAK PARK RES.
- OAK PARK RES.
O ¡ n ¡ m ¡ go a ¡ nda prev ¡ sa de uma vo ¡ sa para lhe dar força de saber. Para quebrar toda a res ¡ stênv ¡ a e vobr ¡ r de trevas todas as terras.
Düşman kendisine direnenleri yok etmek ve tüm diyarları karanlığa boğmak için... ihtiyacı olan bilginin gücünü ona verebilecek tek şeyden hala mahrum.
Se não t ¡ vesse res ¡ st ¡ do ao últ ¡ mo.
Sonuna dek karşı koymasan onlara benzeyecektin.
Eu me encontrei com a sra. Lorenzo no res...
Yani, bugün Bayan Lorenzo'ya rastladım.
Era o rés do chão, lá no antigo 32.
Ne de olsa giriş katıydı, ya da ikinci, üçüncü kat falan.
Holmes, graças a Deus... Felizmente, o quarto era no rés-do-chão.
Holmes, tanrıya şükür.