Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Salta
Salta Çeviri Türkçe
2,738 parallel translation
Salta por cima.
Üstünden atla.
Salta por cima da câmara.
Kameranın üstünden atla.
Mas o que procuras é esquecer... então salta.
Eğer istediğin kayıtsız kalmamaksa, atla o zaman.
ácido da bateria salta do motor do meu carro.
Arabamın motorundan akü asidi sıçrıyor yüzüme.
Salta-lhe logo para cima.
Atlasana üstüne.
Não precisa de forçá-la senão a mola salta de novo.
Bastırmanıza gerek yok yoksa yine buklenin sıkışmasına neden olursunuz.
Salta!
Zıpla!
Salta!
Zıplasana!
Salta este dia.
Bu günü atla.
Dá ao "salta-pocinhas" o que ele quiser.
Bu zıplak herife ne istiyorsa ver!
Vai "salta-pocinhas"!
Bir tane de benim için vur!
Mas é a última chamada que salta à vista.
Ama son arama farklı.
Agora estamos todos à espera de ver se algo salta de seu peito.
Şimdi bir şeyin göğsünü yırtıp dışarı fırlamasını bekliyoruz.
E, e, e... Salta e toca num avião, - porque é assim tão aldrabão!
Telefon direklerinden atlaman da bir işe yaramayacak, çünkü sen bir...
Salta da cama. Vais chegar tarde ao trabalho.
Çık yataktan, işe geç kaldın.
Vou continuar a explorar os diversos de sites, e ver se alguma coisa salta e me morde.
Pekala, çeşitli siteleri tarayacağım. Bakalım üstüme atlayıp ısıran olacak mı.
Axl, salta já da cama.
Axl, kalk yataktan!
Salta para cá, meu diabinho!
İşte şeytan zıpladı.
Porque não salta? Três andares.
Hey, neden atlamıyorsun?
As sapatilhas dele acendem-se quando salta.
Işıklı ayakkabıları var.
Salta!
Atla!
"Salta daí."
"Dışarı çık."
Kasumi! Salta!
Kasumi!
- Salta!
- Atla!
- Não Salta!
- Atlama!
Desvia-te dos agarradores, baixa-te dos marcadores, salta para o cesto e derruba o pau de cedro da pedra em cruz!
Durdurucuyu atlat, yakalayıcıyı savuştur, sepetin üstünden atla, kale kayasına değmeden sopayı savur!
- Darwin, salta!
- Darwin, atla!
- Cala-te e salta para as minhas cavalitas.
- Kapa çeneni ve sırtıma atla.
- Salta!
Yap hadi!
Salta!
Yap hadi!
Salta para as minhas costas.
Atla bakalım.
Salta para baixo.
Atla aşağı.
- Salta por cima, meu.
- Biraz daha bekle dostum
Um peixe enorme salta da água.
Büyük balık sudan fırlayıverir.
Então salta!
Zıpla o zaman.
Continua, salta salta, sapinho dá um beijo a tua noiva.
Hadi bakalım, zıpır. Gelini öp de görelim.
Salta, papá!
O yüzden... Atla baba!
Salta.
Atla!
- Salta até entrar!
Peki. - Gelene kadar atla!
Esqueci-te. Salta!
Unutmam lazım, git kafamdan.
- Número três, salta para a direita.
- Üç numara, sağa zıpla.
Salta, salta, corre, salta, corre.
Zıpla, zıpla, zıpla, koş, koş, koş.
Salta.
Geç gitsin.
Salta sempre uma geração.
Bir nesil atlamış olmalıyız.
Vamos! Salta!
Hey, hey, bekle!
Salta para aqui, miúda.
Gel buraya, kızım!
- Mãe, salta à vista.
Gayet aşikârdı anne!
Temos duas alternativas : Primeiro espera-se que ela aterre e segundo... Salta...!
2 seçenek var biri bi yere konmasını bekleriz... ve iki... atlarız!
Salta para o banho.
Duşa zıpla.
Starbuck, salta a nave!
Starbuck, gemiyi sıçrat!
Salta.
Atla.