Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Salvador
Salvador Çeviri Türkçe
1,697 parallel translation
Trabalhámos em equipa a cobrir as guerras para a estação de televisão desde El Salvador até à Tempestade do Deserto, passando pela Bósnia.
El Salvador'dan, Çöl Fırtınası'na, oradan Bosna'nın ölüm tarlalarına kadar her yerde, televizyon haberleri için bir takım olarak savaş muhabirliği yaptık.
Onde está o meu salvador?
Kurtarıcım nerede?
Aceitas Jesus Cristo como teu Senhor e salvador?
Hazreti İsa'yı, Tanrın ve kurtarıcın olarak kabul ediyor musun?
- Aceitas Jesus Cristo como teu salvador?
Hazreti İsa'yı kurtarıcın olarak kabul ediyor musun?
Se isto fosse uma guerra a sério, o estado emitia um relatório realçando a ameaça comunista, tal como fizeram com El Salvador.
Bu gerçek bir savaş olsa Amerika, Komünist tehdidi vurgulayan bir rapor yayınlar tıpkı El Salvador'da yaptığı gibi.
- E o Sr. Presidente é o salvador deles. - Eu não diria tanto.
- Onlar için bir kurtarıcısınız, Sayın Başkan.
- El Salvador.
- El Salvador.
À uns anos atrás, em S. Salvador. deixei um gajo de saltos-altos e batom "bater uma para mim".
Uzun yıllar evvel El Salvador'da, topuklu ayakkabılı bir adamın....... bol rujlu ağzıyla beni boşaltmasına izin verdim.
Guan-Di protector dos mortos... salvador dos inocentes e... do tofu!
Guan-Di buyuk savasci. Guan-Di olulerin koruyucusu, - masumlarin ve de tabi ki - fasulyenin koruyucusu.
Prova para o Salvador.
Kanıtla..
Nascido de uma virgem, Alcmene, um Deus como pai, Zeus, o único gerado, o Salvador, no Grego Soter, o bom Pastor, o príncipe da paz,... que trás uma persuasão suave e sabedoria divina.
Bakire Alcmene'den doğmuştur. Babası tanrıdır, Zeus. Tek yaratıcı.
Então, como meu salvador engrandece-se?
Yani beni kurtararak, yaratıcım olarak benden daha mı büyük olacaksınız?
Serás o salvador de toda a Humanidade.
Bütün insanlığın kurtarıcısı sen olacaksın.
- 1 - Como salvador?
Artı şaşırtma?
Ele sabe tocar o "Jesus Salvador" ou?
Anladım. Peki "Kurtarıcımız İsa" yı da çalabiliyor mu?
E por isso rezamos-Lhe, nosso Senhor e Salvador,
Bu yüzden sana kurtarıcımız ve efendimiz...
Por favor. Tu pões a tua fé em gesso e madeira. Mas onde está o teu salvador?
Yapma, inancını tahta ve alçıya bağlıyorsun ama kurtarıcın nerede?
Imploramos-te, Ó Senhor, em nome do Vosso filho e nosso Salvador, Jesus Cristo.
Sana yalvarıyoruz, Tanrım oğlun ve kurtarıcımız İsa adına.
Deixe o Wagenbach seguir a pista do salvadorenho.
Wagenbach Salvador izini sürsün.
O Hernan está infiltrado nos Salvadorenhos.
Hernan Salvador örgütünde gizli polis.
- O ICE tem um agente infiltrado nas chefias dos Salvadorenhos que preciso de proteger.
- Göçmen bürosunun Salvador çetesinde korumam gereken bir adamı var.
Há um agente infiltrado no meio dos Salvadorenhos que pode ajudar a resolver os homicídios.
Salvador çetesinde bir ajan var. Cinayetleri çözebilir.
É um homem hispânico, na casa dos 20, 30, tatuagem salvadorenha.
Erkek İspanyol, 20-30 yaşlarında, Salvador dövmesi var.
Neste momento, está num avião para El Salvador.
Şu anda uçakla El Salvador'a gidiyor.
Mandaram-no para El Salvador até as coisas acalmarem.
Fırtına dinene kadar El Salvador'a gönderdiler.
Tu és o seu salvador.
Sen onların kurtarıcısısın, John.
Realmente é um grande salvador para os chineses.
O, biz Çinliler için büyük bir kurtarıcıdır.
Quando eu regressar a casa será como um salvador, não como um conquistador.
Eve geri döndüğümde, bu, bir "kurtarıcı" gibi olmalı, bir "fatih" gibi değil.
Acabou de chegar de El Salvador.
Salvador'dan yeni geldi.
Deu a informação sobre o possível envolvimento dos salvadorenhos.
Hatta Salvador ilişkisi bilgisini veren o.
Está infiltrado na organização salvadorenha.
Salvador örgütünde gizli görevde.
Ele sabe do meu amor pelo Salvador.
Kurtarıcı'ya olan sevgimi biliyor.
Ele tinha um complexo de salvador, então usei-a para o atrair para o deserto.
Onda kurtarıcılık takıntısı vardı, bu nedenle de kadını, onu çöle çekmek için yem olarak kullandım.
- És um salvador de vidas.
Sen bir, cankurtaransın.
Ele era mais do que o teu salvador frequente.
Senin için, sadık bir kurtarıcıdan fazlasıydı.
Não. Pensei que querias ser uma espécie de salvador.
Senin kurtarıcı olmayı düşündüğünü sanıyordum.
Podem não gostar de mim, mas eu era o salvador dele e ele o meu.
Bakın, beni sevmeyebilirsiniz ama ben onun kurtarıcısıydım ve o da benim.
Ah, és o "Salvador da Pátria"?
Aa, Bay Yanlış ve Doğru Ahmet, öyle mi?
Dizem que ouviram que um gang salvadorenho chamado La Raza Guanaca é o responsável.
La Raza Guanaca adlı bir Salvador çetesinin yaptığını duymuşlar.
Soube por uma fonte oficiosa da comunidade que foi obra de um gang salvadorenho.
Toplumdaki bazı kanallardan bir Salvador çetesinin işi olduğunu duydum.
Todos os sócios do Clube da Lebre, jovens e velhos, vão assistir à morte do seu precioso salvador!
Tavşan Kulübünün tüm üyeleri, genç yaşlı farkı gözetmeksizin, kurtarıcılarının ölümünü izleyecek!
Contemplem a Cruz em que suspenso foi o Salvador do mundo.
Yüce İsa'nın huzurunda istavroz çıkartın.
Señor Mendoza, pelo amor do Nosso Salvador, Jesus Cristo, e de tudo quanto é sagrado, contai ao meu sobrinho o que está a acontecer aqui!
Bay Mendoza, İsa ve tüm kutsal şeyler aşkına, yeğenime, bana burada yapılanları anlatın!
Meu Deus, és um salvador.
Aman Tanrım Sen bir kurtarıcısın!
Já ouviram a boa nova do nosso Senhor e Salvador, Jesus Cristo?
Kurtarıcımız Aziz İsa'nın iyi haberler verdiğini biliyor muydunuz?
Harvey, o Salvador...
Harvey kurtarmada.
Este pertence... Este pertence por direito à Sé de Roma, a São Pedro e seus sucessores, como nosso Salvador nos disse quando esteve aqui na Terra!
Bu sadece.. bu sadece Papalığa, Aziz Peter ve haleflerine özgü olup kurtarıcımız da bunu yaşarken söylemiştir.
Renova a sua experiência de salvador.
Bu da onların hayat kurtarıcı tecrübelerini yeniler.
Gostava de te ver a apalpar uma gorducha com o Salvador a olhar-te para o rego.
Seni, kutsal babamız gözlerini kıçının çatalına dikmiş izlerken aletini kaldırmaya çalışırken izlemek isterdim.
Por isso só podemos crer que ele desenvolveu esta teoria durante a sua jornada de Salvador pessoal.
Buradan yola çıkarak, bu teoriyi kişisel kurtarıcı serüvenine dayanarak geliştirmiş olabilir.
... ensinando-nos que, ao negar o pecado e a luxúria carnal, estaremos a viver de forma sóbria, sensata e com Deus, aguardando a bem-aventurada esperança, e a vinda do nosso salvador Jesus Cristo, que deu a vida por nós para nos salvar da injustiça
Dinsizliği ve dünyevi zevkleri reddedip ; aklı başında, erdem sahibi ve dine bağlı bir yaşam sürmemiz için bize yol gösteriyor. Dünyanın neresinde olursa olsun ;