Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Samara
Samara Çeviri Türkçe
102 parallel translation
Lembro-me de vir de avião de Kubishev e estarem cavando uma vala enorme em torno de Moscou.
Bir gün Samara'dan dönerken [2] Moskova'nın etrafına kazılan derin hendekleri gördüm.
Pode confiar na Eleanor Samara Grant.
- Eleanor Samara Grant'a güvenebilirsin. - Evet.
A Governadora Eleanor Samara Grant.
Sayın vali Eleanor Samara Grant.
Eleanor Samara Grant.
Eleanor Samara Grant.
Então um inverno eles foram para fora e quando voltaram traziam a Samara.
Ve sonra bir kış uzağa gittiler... döndüklerinde Samara onlarlaydı.
E só acontecia quando estava perto da Samara.
Ve bunlar Samara yanındayken oluyordu.
Também foi médica da Samara?
Siz Samara'nın da mı doktoruydunuz?
Então o que lhe aconteceu?
Peki Samara'ya ne oldu?
Certidão de nascimento. Samara Morgan. Filha única.
CANLI DOĞUM SERTİFİKASI
Sm 0015 Samara Morgan, Hora 14.
SM0015, Samara Morgan.
Samara?
Samara?
Samara tens de começar a dizer a verdade.
Samara?
Não Samara, não até percebermos o que se passa contigo.
Hayır Samara. Sorununun ne olduğunu bulmadan olmaz.
Matou a Samara não foi?
Samara'yı öldürdün, değil mi?
Não é lindo aqui Samara?
Burası güzel, değil mi Samara?
Aqui não, Samara!
Burada olmaz, Samara.
O seu nome é Samara.
Adı Samara.
Disseste que a Samara não nos pode ouvir quando estamos a dormir.
Aidan. Samara'nın bizi uykumuzda duyamayacağını söylemiştin.
Não podes ficar com ele, Samara.
Onu alamayacaksın, Samara.
- Samara Morgan foi adoptada, sim.
- Evet, Samara Morgan evlatlık verildi.
Mas a Samara... ... nunca chorava.
Ama Samara, hiç ağlamadı.
É por causa da tua. Samara.
Bu sizin çocuğunuzla ilgili Samara ile.
Samara!
Samara!
Estou aqui, Samara.
İşte geldim, Samara.
Os analistas dizem que uma ampla estratégia está a ser levada a cabo... uma que começou com a ofensiva no Triângulo de Sunni cidade de Samarra... no início deste mês.
Araştırmacılara göre bu ayın başlarında Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı Samara kenti daha çok saldırılara gebe olacak.
Cá estou eu, Mamã, na bela Samarra com um presente de sonho.
İşte buradayım, anne, güzel Samara'nın merkezi,... sana eve dönüş hediyesi alıyorum.
Este acampamento beduíno onde o corpo apareceu há pouco fica perto da base de Samarra de onde o soldado foi raptado.
Amerikalı askerin kaçırıldığı Samara askeri kampının hemen dışında yer alıyor.
Reino da Samarza - Localizado nos Himalaias
Samara Krallığı - Himalayalar
Foi responsável pelo bombardeamento acidental de uma vila.
Samara'daki bir köyün kazayla bombalanmasından sorumlu tutuldu.
Gerald Baxter, responsável pelo bombardeio acidental em Samara.
Gerald Baxter, Samara'daki bir köyün kazayla bombalanmasından sorumlu tutuldu.
Emboscados por militantes xiitas a caminho de Samarra.
Samara yolunda Şii militanlarca pusuya düşürülmüşsünüz.
- A Samara.
Samara.
Paige, esta é a Samara, da Escola de Sheridan, com quem combinaste um encontro no Grill.
Paige, bu, Sheridan'dan Samara bugün Grille'de buluşmuş olman gereken kız.
Obrigado, Samara.
Teşşekkürler, Samara.
Sou a Samara Shroff.
Ben Samara Shroff.
Eu estava na sala com a Samara.
Samara ile salondaydım
E a Samara veio, com plantas azuis e documentos que querias.
o öldürüldü Ama, kim yaptı?
Está no hospital de São Marcos agora. Que diabos está a acontecer?
Samara geldi..
- A Samara.
- Samara.
Não, até gosto daqueles a preto e branco, mas vou mudar-me, Samara.
Siyah-beyaz olanlara bile bayılırım. Ama, taşınıyorum ben, Samara.
A Samara vai chegar não tarda.
Eminim Samara birazdan gelir.
Mãe, esta é a Samara Cook.
Anne, bu, Samara Cook.
- Samara, queres vir?
Samara, sen gelir misin?
Onde está a Samara?
Samara nerede?
É a mãe da Hanna, é a Samara.
Hanna'nın annesi. Bu da Samara.
- Prazer em conhecer-te, Samara.
- Memnun oldum, Samara.
A Quinn disse à Samara o que viu. Tenho a certeza.
Quinn, Samara'ya ne gördüğünü söyledi kesin.
E que tal uma pequena bofetada?
Küçük bir şamara ne dersin?
Mas, a Samara conhecia-o bem.
Kapıdan
SAMARA, RÚSSIA
Samara, Rusya.
Olá, Samara.
Merhaba, Samara.