English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Samira

Samira Çeviri Türkçe

66 parallel translation
Dra. Samira Terzi.
Dr. Samira Terzi.
O meu nome é Samira.
Benim adım Samira.
Vendeste-te barato, Samira.
Kendini ucuza satıyorsun, Samira.
Tinha 18 anos, Samira.
18 yaşındaydı. Samira.
Vamos rezar pelo Samir e pela sua família.
Samira ve ailesi için dua edeceğiz.
Ra. Samira.
Samira.
Algumas fotos da pequena Samira.
Küçük Samira'nın birkaç fotoğrafı.
- Nós... Nós só queremos a nossa Samira onde pertence...
- Biz sadece Samira'mızın ait olduğu yere gelmesini istiyoruz.
Disse-lhe que a demora com a adopção da Samira era um problema com os documentos.
Samira'nın evlat edinmesindeki gecikmenin evraklardaki karışıklıktan başka bir şey olmadığını söyledi.
Não há... um modo fácil de o dizer, mas ele disse-me que a mãe biológica da Samira vai avançar.
Bunu söylemek hiç kolay değil ama öğrendiğime göre Samira'nın biyolojik annesi geri adım atmış.
Samira, o copo do Louis está vazio.
Samira, Louis'in bardağı boşalmış.
Samira.
Samira.
Uma bebida ou queres que chame a Samira?
Bir içki alır mısın yoksa Samira'yı mı çağırayım?
Não é culpa tua, Samira.
Senin hatan değil, Samira.
Samira, basta.
Samira, aşağı in.
Podes deitar-te entre mim e a Samira.
Samira ile benim arama uzanabilirsin.
Um homem comprou a Samira.
Adamın biri Samira'yı satın aldı.
A Samira foi a primeira.
Önce Samira'da başladı.
Comemos as mesmas coisas, mas antes de passar mal, a Samira disse que estava a sentir o cheiro de uma coisa doce.
Hepimiz aynı şeyi yedik. Ama Samira kusmaya başlamadan önce tatlı bir koku aldığını söyledi.
E, agradeço-lhe por nos ter enviado a Samira.
Bize Samira'yı gönderdiği için de şükürler olsun.
Samira, não devias andar nas ruas.
Samira, sokağa çıkmamalısın.
Samira?
Samira?
Samira, vai para casa.
Samira, eve git sen.
Agora, agradeça-lhe por nos enviar a Samira.
Bize Samira'yı gönderdiği için de şükürler olsun.
Samira... não te esqueças do toque de recolher.
- Samira, sokağa çıkma yasağını unutma.
Samira, estás a ofender Alá.
Samira, Allah'ı gücendiriyorsun.
Samira, espera.
Samira, dur.
Samira, deves estar em casa, segura e comigo.
Samira, senin yerin evin benim yanım.
Samira, vem para casa comigo.
Samira, benimle eve gel. - Gel.
Samira, imploro-te.
Samira, yalvarırım.
Tu e a Samira não deviam lá estar.
- Samira ile orada olmamalısınız.
Dá-me um minuto, Samira, e depois vou. Só um minuto.
Bana açıklamam için bir dakika ver Samira, sonra gideceğim.
Samira, o teu pai está lá em baixo.
Samira. Baban aşağıda.
- Não. Samira.
Samira.
- Perguntei à Samira.
- Samira'ya sordum.
Recordas-te delas? Samira e as miúdas.
Samira ve kızları.
Samira queres um pouco de vinho?
Samira, biraz şarap ister misin?
Samira, não!
Samira!
Devias ver o tamanho do nosso exército, Samira.
Ordumuzun büyüklüğünü görmen lazım Samira.
Este é o caminho, Samira.
Doğru yol bu, Samira.
Samira!
Samira!
O que fazes aqui, Samira?
Burada ne arıyorsun Samira?
Samira, por favor.
Samira, lütfen.
- Samira? - O quê foi?
Samira?
Samira...
- Samira.
Samira, estou a dizer-te...
Samira, sana söylüyorum...
Mas tu já não és o Bassam, e eu não sou a Samira.
Ama sen artık Bassam değilsin.
- Ela quer a Samira? - Não, senhora Mayburn, é só uma táctica para a assustar.
Samira'yı mı istiyor?
Samira.
- Samira.
- Samira!
- Samira!
Eu conheço-te, Samira.
Seni tanıyorum Samira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]