Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Shadowhunters
Shadowhunters Çeviri Türkçe
153 parallel translation
Muitos dos Shadowhunters foram mortos, incluindo o meu pai.
Birçok Gölge Avcısı öldürüldü.
Dão poderes aos Shadowhunters para combater os demónios.
Gölge Avcıları'na iblislerle dövüşme gücü veriyor.
Pensávamos que queria proteger humanos, como todos os Shadowhunters.
Gölge Avcıları gibi insanları korumak istediğini sanmıştık.
Quem a possuir, consegue criar mais Shadowhunters.
Her kim ele geçirirse daha fazla Gölge Avcısı yaratabilir.
"Para os Shadowhunters, a descida ao inferno é fácil."
"Gölge Avcıları için cehenneme düşmek kolaydır."
Shadowhunters...
Gölge Avcıları...
Anteriormente em Shadowhunters...
- Shadowhunters'ın önceki bölümlerinde...
Como podem os Shadowhunters ser melhores do que aquilo a que chamam mundanos?
Gölge Avcıları sıradan dediklerinizden nasıl daha iyi olabilir?
Cria novos Shadowhunters.
Yeni Gölge Avcıları yaratıyor sonuçta.
No que me diz respeito, podes resolver os teus problemas com os Shadowhunters.
İşin içinde ben varsam, o Gölge Avcıları'yla konuşabilirsin.
É algo que os Shadowhunters entendem ou estou só a agir como mundana?
Bu, Gölge Avcıları'nın anlayabileceği bir şey mi yoksa sıradan olduğumdan dolayı mı?
Porque há armas de Shadowhunters num cemitério?
Kilise mezarlığında neden Gölge Avcıları silahları var ki?
Porque és parte anjo, Clary. Como todos os Shadowhunters.
Çünkü diğer tüm Gölge Avcıları gibi sen de yarı meleksin Clary.
Ela trará os Shadowhunters com ela.
- O Gölge Avcıları'nı yanında getirir.
Aprendi o que os Shadowhunters realmente sentem por nós.
Gölge Avcıları'nın hakkımızda ne düşündüğünü öğrendim.
Nem todos os Shadowhunters são iguais.
Bütün Gölge Avcıları aynı değildir.
Anteriormente em Shadowhunters...
Shadowhunters'ın önceki bölümlerinde...
Se o Valentine começasse a criar Shadowhunters ou a controlar demónios, seria como a Beyoncé montada num dinossauro na Times Square.
Valentine daha çok Gölge Avcısı yaratır İblis'lerin kontrolünü eline geçirir Beyonce'nin Times Meydanı'ndan dinozorla geçmesi gibi etki yaratır.
Ele não confia minimamente nos Shadowhunters.
Gölge Avcıları'na hiç güvenmez.
O meu refúgio dar-te-á mais proteção do que os Shadowhunters.
Sığınağımda hiçbir Gölge Avcısı'nın veremeyeceği kadar çok koruma var.
A maioria dos Shadowhunters protege os do Mundo à Parte por dever, mas tu salvaste a jovem Zoe devido ao que tens no coração.
Çoğu Gölge Avcısı Aşağı Dünyalılar'ı görev icabı korur fakat sen küçük Zoe'yi yüreğinden geldiği için kurtardın.
Não há muitos Shadowhunters que possam dizer isso.
Öyle bir şeyi yapabilecek pek Gölge Avcısı yoktur.
Não podem ser três Shadowhunters e meio a lidar com ele.
Üç buçuk tane Gölge Avcısı tarafından yenilemez.
- A terra natal dos Shadowhunters.
- Idris mi? - Gölge Avcıları'nın vatanı.
Os Shadowhunters não são dados a abraços.
Gölge Avcıları pek sarılma meraklısı değillerdir.
Adoro como os Shadowhunters partilham.
Gölge Avcıları'nın birbirleriyle haberleşmelerini sevdim.
Os Shadowhunters acham-se melhores do que nós.
Gölge Avcıları bizden daha iyi olduklarını sanıyorlar.
Se mais Shadowhunters tivessem o mesmo bom gosto, as coisas seriam bastante diferentes.
Belki daha çok Gölge Avcısı hakkımızda iyi şeyler düşünseydi bugün her şey farklı olabilirdi.
Somos Shadowhunters.
- Biz Gölge Avcıları'yız.
Os melhores dos Shadowhunters.
Gölge Avcıları'nın en iyisiydik.
Os Shadowhunters acreditam que a Lei é absoluta.
Gölge Avcıları Yasa'ya kayıtsız şartsız inanır.
O Valentine queria criar um novo exército de Shadowhunters.
- Evet. Valentine yeni bir Gölge Avcıları ordusu yaratmak istiyor.
O Val queria que a Clave usasse a Taça Mortal para criar mais Shadowhunters, mas isso enfureceu-os.
Val daha fazla Gölge Avcısı yaratmak için Merkez'den Ölümlü Kupa'yı istedi ama bu onları sinirlendirdi.
Virou Shadowhunters contra Shadowhunters.
Gölge Avcıları'nı birbirine düşürdü.
Há Shadowhunters que têm Poderes Angelicais raros, mas nunca vi ninguém fazer o que acabaste de fazer.
Sıra dışı Melek Güçleri olan Gölge Avcıları var ama daha önce böyle bir şey yapan biri görmedim.
- Anteriormente em Shadowhunters...
- Shadowhunters'ın önceki bölümlerinde...
- Mas tiraste. Primeira regra dos Shadowhunters, quando algo explode, continua a andar.
Gölge Avcılığı'nın ilk kuralı olaylar ters gitse bile devam etmelisin.
Tem o poder de criar novos Shadowhunters, controlar demónios e até matar um mundano, se beber dela.
Gölge Avcıları yaratıp iblisleri kontrol edebilir ve içen sıradanları öldürebilir.
Não quero problemas com Shadowhunters.
Gölge Avcıları'yla başım derde girsin istemiyorum.
Há boatos de que Shadowhunters locais têm interferido em assuntos do Mundo à Parte.
Gölge Avcıları halkı arasında Aşağı Dünyalılar'ın işlere müdahale ettikleri yönünde dedikodular dolaşıyor.
Porque o nosso trabalho como Shadowhunters é garantir que os mundanos não...
Gölge Avcıları olarak işimizin bir parçası ise sıradanların... Gerçeği bilmemelerini sağlamak mı?
Terceira regra dos Shadowhunters, as emoções toldam o discernimento.
Gölge Avcılığı'nın üçüncü kuralı duygular yargılama yeteneğini etkiler.
Se ao menos os Shadowhunters se dessem melhor connosco habitantes do Mundo À Parte, saberia que a filha do Valentine tem a Taça.
Gölge Avcıları'nın Aşağı Dünyalılar'la arası daha iyi olsaydı Kupa'nın Valentine'nın kızında olduğundan haberiniz olurdu.
Todos os habitantes do Mundo À Parte desprezam os Shadowhunters.
Gölge Avcıları'nın gözünde her Aşağı Dünyalı aşağılık bir şey.
Nós somos uma nova geração de Shadowhunters.
Bizse yeni nesil Gölge Avcıları'yız.
A irmos contra a Clave e os outros Shadowhunters...
Merkez'e ve diğer Gölge Avcıları'na karşı geliyoruz...
Anteriormente em Shadowhunters... A outra dimensão?
- Shadowhunters'ın önceki bölümlerinde...
São Shadowhunters com mais poderes.
- Üstün güçleri olan Gölge Avcıları.
É o credo dos Shadowhunters.
- Gölge Avcıları itikadı.
Os Shadowhunters matam demónios.
Gölge Avcıları iblis öldürürler.
Mais Shadowhunters não é algo bom?
- Daha fazla Gölge Avcısı iyi olmaz mı?