English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Shawn

Shawn Çeviri Türkçe

1,894 parallel translation
Está toda a gente a morrer, Shawn.
Herkes ölüyor, Shawn.
A mãe está morta, Shawn.
Annemiz öldü, Shawn.
Desculpa, Shawn.
Üzgünüm, Shawn.
O Shawn Farrell não está a desenvolver o tal teste de compatibilidade sozinho.
Shawn Farrell o Uyumluluk testini kendi başına geliştirmiyor.
Era o Shawn.
Shawn aradı.
Não, Shawn.
Hayır, Shawn.
Shawn...
Shawn...
Demasiadas pessoas estão mortas por minha causa, Shawn.
Benim yüzümden çok kişi öldü, Shawn.
Não me vou safar desta, Shawn.
Bunun üstesinden gelemeyeceğim, Shawn.
- Por favor, Shawn.
- Lütfen, Shawn.
Por favor, Shawn, imploro-te.
Lütfen, Shawn, sana yalvarıyorum.
Por favor, Shawn, fá-lo.
Lütfen, Shawn, yap şunu.
Vais ter de fazer as pazes com o Shawn.
Shawn ile aranı düzeltmen lazım.
Shawn, lamento.
Shawn, üzgünüm.
Sei como te estás a sentir agora, Shawn.
Şu an nasıl hissettiğini biliyorum, Shawn.
Shawn, esta é a Sophia.
Shawn, bu Sophia.
Temos de entrar e sair do centro tão rápido como o tempo que o Shawn demorou a entrar na Cidade Prometida.
Shawn'ın Vaat Şehri'ne girdiği kadar çabuk merkeze girip çıkmalıyız.
O Shawn veio cá esta manhã, com outros 4400.
Shawn bu sabah başka bir 4400'le Vaat Şehri'ne geldi.
O Shawn tem de aprender a não se meter no nosso caminho.
Shawn'ın yolumuzdan uzak durmayı öğrenmesi gerekiyor.
Ele não magoará o Shawn se não estivermos cá.
Burada olmazsak, Shawn'a zarar vermez.
- Shawn, peço desculpa por interromper.
- Shawn, böldüğüm için üzgünüm.
Shawn, tenho a agulha guardada há meses.
Shawn, aylardır şu iğneyi vurunmayı bekliyorum.
Bem, eu tive que falar no nome do Shawn para conseguir uma reunião, mas aceitaram.
Randevu almak için Shawn'ın ismini vermek zorunda kaldım, ama beni kabul ettiler.
Parece que, desde que o Shawn me curou. Nunca mais te vejo.
Shawn beni iyileştirdiğinden beri, sanki seni hiç göremiyorum.
Estou preocupada com ele. Mãe, não vim aqui para falar do Shawn.
Anne, buraya Shawn hakkında konuşmak için gelmedim.
Shawn, é o tipo responsável pela piscina no Hotel Woolrich, recuperamos o seu crachá de funcionário do corpo da vítima.
Shawn, sen Woolrich Otel'in havuz görevlisisin. Personel kartını kurbanın üstünde bulduk.
Shawn, às vezes um assassino deixa um cartão de visita.
Shawn, bazen bir katil kartvizitini bırakır.
Assim temos o cordão desaparecido do seu armário, os cortes nas suas mãos e agora o sangue, Shawn.
- Dolabından kaybolan kartın ipi,.. ... ellerindeki kesikler, şimdi de kan Shawn.
Até mesmo ter uma queimadura de segundo-grau. Bem, definitivamente deixa de fora Shawn Hodges.
- Shawn Hodges listeden çıkıyor.
Não sabes se ainda há mais sobreviventes
Shawn'ın hala daha hayatta olup olmadığını bilmiyoruz.
Vamos encontrá-lo e vamos fugir daquí
Hadi Shawn'ı bulup buradan basıp gidelim.
DOUTOR SHAWN
DOKTOR SHAWN
Tenho um noivo agora e se chama Shawn
Artık bir nişanlım var.
Sim, estou mudando minha vida Shawn e um corretor.
Evet öyle.. Amerika'da olmayacağım.
Bom, conheci o Shawn e disse a mim mesma, quero que isso de certo.
Sean'la tanıştım. Bunu başarmalıyım dedim.
Se Shawn for para L.A amanha, só voltara na quarta-feira.
Sean sabah LA'e gidiyor. Çarşambaya kadar yok.
O negócio sobre o Júri, Shawn, é que você tem que aprender como olhar para eles, como lê-los por exemplo, dê uma olhada no jurado no. 5.
Jürideki asıl olay, Shawn onlara bakmayı ve okumayı bilmen gerektiği. Örneğin, 5 numaralı jüri üyesine bak.
Isto não faz o menor sentido, Shawn.
- Çok saçma, Shawn.
Você não é diplomata, Shawn.
Sen büyükelçi değilsin, Shawn.
SHAWN SPENCER aqui.
Affedersiniz, millet.
Isto é S-P-E-N-C-E-R.
Shawn Spencer geldi. Spencer.
Eu sou o detetive vidente líder do DPSB.
İsmim Shawn Spencer. - SBPT'de baş medyum dedektifim.
Isto foi realmente muito engraçado, Shawn.
Bu gerçekten komik, Shawn.
Eu não vou me sentar lá só porque você me disse para fazer.
Sırf sen söyledin diye oraya oturmayacağım, Shawn.
Mas saiu correndo gritando da cena como uma garotinha antes de fazer uma declaração.
Ama demeç vermeden, küçük bir kız gibi bağırarak olay yerinden kaçtı. Bu bir kez oldu, Shawn!
OH... RUBEN... Estes são SHAWN SPENCER e BURTON GUSTER.
Ruben, bunlar Shawn Spencer ve Burton Guster.
- Aonde está o Shawn?
- Shawn nerede?
Nós vamos procurá-lo
Biz de gidip Shawn'i bulalım ;
Sem problema, Este e Shawn, Shawn este e Richard
Sorun değil. Sean bu Richard..
Shawn, aquelas pessoas não estão apenas assistindo o julgamento.
Sayın yargıç, sanki- - Shawn, o insanlar sadece duruşmayı izlemiyor, onlar duruşmanın kendisi.
Meu nome é SHAWN SPENCER.
Beni tanımazsınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]