Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Silicon
Silicon Çeviri Türkçe
127 parallel translation
Silicon Valley.
Silikon vadisi.
Proponho pôr fim ao domínio de Silicon Valley.
Silikon Vadisinin hakimiyetine son vermeyi ve bu piyasanın
A operação de Silicon Valley não pode ser atrasada.
Silikon Vadisi operasyonu gecikmemeli.
Na fita o Zorin mencionou o Silicon Valley.
Bantta Zorin Silikon Vadisi'nden bahsetti.
O Silicon Valley é longe demais.
Silikon Vadisi çok uzakta.
O Silicon Valley e tudo o resto submerso para sempre.
Silikon vadisi, içindeki her şey sonsuza kadar buraya gömülecek.
Silicon Valley.
Silikon Vadisi.
Esperava que o KGB celebrasse se Silicon Valley tivesse sido destruído.
Silikon Vadisi yok olsaydı, KGB'nin beni tebrik edeceğini düşünürdüm.
Quer que eu venda computadores em Silicon Valley.
Silikon vadisinde bilgisayar satmamı istiyor, inanabiliyor musun?
SILICON VALLEY
SİLİKON VADİSİ
" Espionagem em Silicon Valley.
" Silikon Vadisi'nde casusluk.
Há um boato de que quer se juntar a uma empresa de silicon valley.
Bir elektronik şirketiyle birleşeceğine dair dedikodular var.
"Silicon Valley".
Silikon Vadisi.
A Missãο Júpiter é pοssίvel graças aο exércitο americanο e á Silicοn Graphics Cοrpοratiοn.
Jüpiter görevi ordu ve Silicon Graphics Şirketi tarafından gerçekleştirilmektedir.
- Quem? O pioneiro de software de Silicon Valley.
Donald Gelman, Silikon Vadisi yazılım öncüsü.
Piratas de Silicon Valley
SİLİKON VADİSİ KORSANLARI
Não, não é silicone. Silicon.
Hayır, silikonn değil silikon.
O vale do Silício há muito tem sido o lugar para desenvolver novas tecnologias, começar novas companhias e ficar muito rico.
Silicon Valley, mekan burası olacaktı, yeni teknolojiyi geliştirecek, yeni şirketler, fırsatlar başlatacak ve verim getirecek
Os iluminados de Silicon Valley consomem disto às carradas.
Silikon Vadili salaklar bunu e-postayla yolluyor olmalı.
O guru de Silicon, Francis Benoit, deixou a La Honda para ir em busca de dinheiro.
Silikon gurusu Francis Benoit para için La Honda'yı terketti.
Grande excitação em San Jose quando a elite de Silicon Valley luta por uma vista de olhos à grande novidade.
San Jose'de büyük heyecan var, Silicon Valley'nin elitleri "yeni parça" yı görmeye geldiler,
Ele é programador numa empresa multinacional em "Silicon Algures" e fez mais de 4 milhões de dólares na oferta pública inicial.
"Silikon Vadisi" ndeki çok uluslu şirketlerce programlandı... ve kamusal yapılanmalardan 4 milyon dolar fazla kazanarak.
Nós Silicon Valley, Connecticut, Nebraska, Hollywood, Maine.
Geldiğimiz yerler Silikon Vadisi, Connecticut, Nebraska, Hollywood, Maine.
Não, é Sillicon Valley.
Hayır, Silicon Valley'nin kodu.
Claro que foi um grande golpe desta empresa sedeada em Silicon Valey.
Tabii ki bu, Silikon Vadisi kaynaklı şirket için büyük bir başarıydı.
No coração de Silicon Valley.
Silikon Vadisi'nin tam ortasında.
Que se lixe afundar o Silicon Valley.
Silikon vadisinin sular altında kalmasını boşver.
Metade de Silicon Valley está aqui.
Silikon Vadi'sinin yarısı burada.
Sim, podíamos voltar para Austin. Ou para Silicon.
Evet, ve Austin ve ya Silicon'a gidebiliriz.
Em Silicon Valley?
Silikon Vadisinde mi? Livermore'da.
Ele é do Silicon Valley. Pertence à Comissão Judiciária. Apoia a neutralidade da internet.
Adam Silikon Vadisi'ne çalışıyor ve kısıtlamasız internet komitesinin başında.
Wall Street, Silicon Valley, D.C.
Wall street, Silikon vadisi, Washington...
A obra ia trazer uma indústria completamente nova o nosso Silicon Valley, milhares de postos de trabalho.
Bu alan, koca bir sanayiyi buraya getirecekti ; ... bizim Silikon Vadimiz, binlerce yeni iş.
Já fiz favores a metade de Silicon Valley
Silikon Vadisinin yarısına yardım ettim.
E contou montes de histórias sobre a vida em Silicon Valley, festas em Stanford e Los Angeles e amigos que ficaram milionários...
Sonra Silikon Vadisi'yle ilgili hikayeler anlattı. Stanford ve L.A.'da partiler, milyoner olan arkadaşları.
Não, não o mudaste para poderes fornicar essas devassas de Silicon Valley cada vez que vais ver o Mark.
- Sakin ol. Mark'ı her görmeye gittiğinde Silikon Vadisi sürtüklerini becermek için değiştirmedin.
Nem perto da verdade e garanto-te que as devassas de Silicon Valley estão-se nas tintas para o estado que vem no Facebook.
Alakası bile yok. Hem emin ol Silikon Vadisi sürtükleri Facebook'taki ilişki durumunu umursamıyor.
Redwood City fica a 30 minutos a sul de São Francisco, no centro do Vale do Silício.
Redwood City, San Francisco'nun yarım saat güneyinde ve Silicon Valley'in tam merkezinde.
Fez fortuna em Silicon Valley.
Silikon Vadisi'nde bir servet kazanmış.
Algemado, amordaçado com uma bola e o pênis amputado.
Ağzında silicon top vardı ve penisi kesilmişti.
É a mais fantástica ferramenta que já inventámos, e sinto-me incrivelmente sortudo por estar no sítio exato, em Silicon Valley, na altura histórica exata em que esta invenção ganhou forma.
Bu bugüne dek icat ettiğimiz en muhteşem araç. Ve tam olarak doğru yerde, Silikon Vadisinde tarihsel olarak tam doğru zamanda bu icadın şekillendiği anda yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Sr. Arturo a razão da Drª. Dakota Silicon e eu estarmos aqui não é você, mas sim um fugitivo que perseguimos.
Şey Bay Arturo, Dr. Dakota Silicon'un ve benim burada olma sebebimiz siz değilsiniz daha çok Ronald Marcum için buradayız.
A segunda vítima, Cole Barltley, trabalhava com a Gabrille num Star Up de uma empresa on-line em Silicon Valley.
İkinci kurban Cole Bartley, Gabrielle eskiden Silikon Vadisi'nde nokta-com'da çalışmaya başladı.
Falei com o escritório dele em Silicon Valley.
Silikon vadisindeki ofisiyle konuştum.
Zona do Silicon Valley e também dos X-Men, aparentemente.
Silikon Vadisi'nin ve görünüşe göre X-Men'in memleketi.
Daqui a 10, 15 anos, quando estiveres a trabalhar no Silicon Valley, a ganhar seis dígitos, continuarão a ser atletas idiotas em que o auge deles, foi a escola.
Ve bundan 10-15 yıl sonra, sen Silikon Vadisi'nde altı haneli rakamlar kazanırken onlar hâlâ lisede zirve yapmış aptal birer serseri olarak kalacaklar.
Por acaso estou a trabalhar num programa social em Silicon Valley.
Aslında Silikon Vadisi'nde bazı yardım programları üzerinde çalışıyorum.
A realidade é que, até o próximo aluno a abandonar a meio, um curso em Silicon Valley inventar uma maneira de nos ligar, literalmente, ao cérebro de outra pessoa. Nós nunca podemos realmente saber quem eles são.
Üniversiteden terk bir dahi, başka bir insanın beynine kabloyla bağlanabilmemiz için bir yol bulmadığı sürece, o kişilerin gerçekten kim olduklarını asla bilemeyeceğiz.
desenvolvida juntamente com sete empresas na antiga Silicon Valley.
Eski Silikon Vadisi'nin en büyük 7 şirketi tarafından geliştirilmiş çoklu alanlar için sızma cihazı idi.
Eu acho que ela pensa que Silicon Valley é o sítio onde as mulheres vão fazer um aumento mamário.
Sanırım Silikon Vadisini kızların gidip göğüslerinin arasına aldıkları bir yer zannediyor.
Mas a má notícia é que agora os sistemas Senfel pertencem a outra empresa do Silicon Vale... que está-se a tornar alvo de espionagem industrial. É por isso que, a partir de agora, terão... que andar sempre com este emblema.
O yüzden şu andan itibaren bu kimlik kartını daima üzerinizde taşımalısınız.