English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Sip

Sip Çeviri Türkçe

48 parallel translation
- Perdi os blips, os chuips e os crips.
- Bip, sip ve cipleri kaybettim.
Teria que ser como esses tipos que passam o tempo no AM-PM ou na bomba de gasolina.
AM-PM veya Gas'n'Sip'te takılan adamlar gibi olmalıyım.
Se sabeis tanto sobre mulheres porque estais sós numa bomba de gasolina num sábado à noite, sem nenhuma mulher?
Eğer kadınlar hakkında bu kadar çok şey biliyorsanız niye Cumartesi günü Gas'n'Sip'te yalnız başınıza bira içiyorsunuz. ... ve etrafta hiç kadın yok?
Lembro-me do Super-Esguicho IV.
Sip-Master Mark IV'ü hatırlıyorum.
Sip, Joxer, é um homem valente.
Sen cesur bir adamsın.
Fiz planos para me cruzar com outras testemunhas acolá no Gas'N Sip.
Karşı taraftaki mağazada tesadüfen başka bir şahitle karşılaşma planlarım var.
Bem, se o teu pai foi um passador de droga, e Sid era sócio, Assumiria...
Şey, Eğer baban uyuşturucu yaptıysa ve Sip onun ortağı ise, ben gerçekten...
Sip.
Evet.
Porque eu vejo sip e depois sipio.
Çünkü burada sip değil sepya var. Ama sipi diye birşey yok.
Take a sip of the potion'cause it's overdue
İksirden al bir yudum, vadesi dolmuş çünkü...
Para todos menos o Sip Fel Fotch.
Sip Fel Fotch hariç tüm aile geldi. Kendisine bir av bulmuş.
Sip Fel Fotch Pasamer-Day Slitheen está morto.
Sip Fel Fotch Pasameer-Day Slitheen öldü.
- Mil por semana, Sip.
Haftada 1000'lik Sip.
- O Happy Harry, das bombas?
Mutlu Harry mi? Gas n'Sip şirketinin sahibi Harry Desmond'mı?
Queres-me seguir até aquele sítio na Sip e JFK?
Beni kafe'ye kadar takip eder misin?
- Verifica o teu adaptador SIP.
- S.I.P. Adaptörü'nü kontrol et.
We're gonna crack Andrew's última Fuller's ESB agora, e Kurt e eu vão sip-lo juntos.
Şimdi Andrew'nun kalan son Fuller's ESB birasını açacağız ve Kurt'le birlikte yudumlayacağız.
Assim.
sip diye.
Preciso de duas garrafas de xarope de uva, 500 gramas de MMs, sem castanhos, e o meu afortunado jogo arcade da Gas'N Sip em Tarzana.
2 şişe üzümlü öksürük şurubu. Yarım kilo çikolata. Bitter.
Nem sequer uma da cabine fotográfica do Sip'n Soda?
Sip N'Soda'daki fotoğraf kulübesinden bile bir resim yok mu?
Sip.
İşte.
Ela comunica com o SIP por cabo.
Kablo tv şirketiyle iletişime geçmiş.
I took a sip From my devil's cup
* Aldım bir yudum * * Şeytanın bardağından *
A estação de serviço no cruzamento da 18ª com a Calvert activou dois cartões de 500 dólares às 1h16 de ontem.
Cavert'da 18. caddede Gas-n-Sip. Dün gece saat 1 : 16'da, iki adet 500 dolarlık kart işlemi yapılmış.
Eu duvido que vendam altares de freixo no Gas'n Sip.
Benden olduğunu nereden biliyorsunuz? Benzinlikte ağaçtan sunak sattıklarını sanmıyorum.
De repente... sou uma estatística.
Sip diye. Ben siradan biriyim.
Reforma antecipada, a trabalhar para viver na Gas-n-Sip.
Erken emeklilik ve benzin istasyonunun merdivenlerinden çıkmak için uğraşıyorsun.
Houve uma famosa manifestação bem aqui neste bar para contestar a regulamentação do Estado de Nova York que proibia os bares de servirem homossexuais.
Bu barda tam şurada ünlü "sip in" bölümü vardı. Eşcinsellere hizmet veren barları yasaklayan.. New York eyaleti kurallarına kafa tutmak içindi.
num Gas-n-Sip no Colorado. E é assim que fazemos as coisas nas Profissionais.
Biz profesyoneller işi böyle yaparız.
Cole, as notícias dizem que foi alguém morto no Gas'n Sip na Kenton.
Cole haberlerde birinin Kenton'daki benzinlikte öldürüldüğünü söyledi.
Fala-me da SIP.
Bana SBY'den bahset.
Vais comprar a SIP?
SBY'yi satın mı alıyorsun?
Pensava que o teu acordo com a SIP ainda não estava fechado.
Ama senin SBY ile olan işin henüz tamamlanmadı diye düşünüyordum.
A SIP não está a recrutar, por isso, estamos lixados.
SBY şu an iş alımı yapmıyor. Yani ayvayı yedik.
À nova editora de ficção da SIP.
- SBY'nin yeni kurgu editörüne.
Quando foi a última vez que comeste uma refeição quente que não veio de um microondas da Gas-n-Sip?
Bu arada en son ne zaman mikrodalga olmayan sıcak bir yemek yedin?
As N.P. estão a mudar devido aos acontecimentos.
SİP değişiyor. Tüm hoşnutsuzluk nedeniyle.
- N.P.?
SİP mi?
"Pimba, já está", obrigado, Sr. Agente.
Şip şak ; teşekkürler, memur bey.
Está tudo nos trinques.
Her şeyi şip-şak yapıyor.
E imagina o que aconteceu Acabou tudo em casamento
Ve bir de ne görelim İkisi şip şak evlenivermiş
Entrar e sair, num piscar de olhos.
göz kırpması gibi, şip şak.
Mais fácil que fazer feijão.
Şip-şak halledeceksin!
Fácil, fácil como feijão.
"Şip-şak halledeceksin".
Não. Não. Estiveste muito bem.
Hayır, hayır, hayır, şip şak hallettin.
Nem tem de ficar lá. É só entrar e sair.
Kalmana bile gerek yok, şip-şak halledeceğiz.
Anda cá, juro que acabo num instantinho.
Hadi ama, şip şak yaparım hemen...
Percebem.
Şip şak bir şeyler bile olmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]