English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Soufflé

Soufflé Çeviri Türkçe

153 parallel translation
E agora, mesdames et messieurs, em breve veremos se aprenderam a lição do soufflé.
Ve şimdi, mesdames et messieurs..... soufflé dersini ne kadar iyi öğrendiğinizi göreceğiz.
O soufflé, deve ser galo.
Soufflé neşeli olmalıdır.
Uma mulher feliz no amor, queima o soufflé.
Mutlu bir aşık soufflé'yi yakar.
"Veio cá para fazer uma revisão em soufflés, e gostou tanto de mim que decidiu ficar para o peixe."
"Buraya soufflé dersi için gelmiş ama..... beni o kadar sevdi ki, balık dersine de kaldı."
Gostarias de soufflé para sobremesa?
Tatlı olarak soufflé ister misin?
- Bertha, podes servir o soufflé. - Sim, minha senhora.
Bertha, sufleyi getirebilirsin.
É soufflé de peixe.
Balıklı sufle var.
Ensinaste-me que a crosta do soufflé não pode ficar nem clara nem escura.
Sufle kabuğu uygun şekilde pişirilmeli. - Fazla aydınlatma... - Böyle iyi.
Prometi ao Herr Muller a sua receita de soufflé de batata.
Dr. Müller'e, patates suflenizin tarifini bana verebileceğinizi söyledim.
Até breve! Meus senhores, o soufflé.
Sufleniz geldi, efendim.
Ela acabou de pedir um soufflé.
Bir de sufle istedi şimdi.
O Jumbo vai acabar no soufflé, Beryl.
Jumbo kendini suflenin içinde bulacak, Beryl.
Soufflé, Escargot... e Mousse de Chocolate.
Çroissant, Souffle, Escargot ve Çhocolate Mousse.
- Soufflé.
- Sufle.
Soufflé.
Sufle.
Tradução. Soufflé quer dizer...
Anında çeviri.
"Soufflé." Tem que dizer mais qualquer coisa.
Başka bir anlamı daha olmalı.
Queres o soufflé?
Sen sufle mi istiyordun?
Espero que gostes de soufflé.
Sufle seviyorsundur umarım.
A remoulade estava algo amarga mas isso foi compensado pelo soufflé.
Muhallebi biraz ekşiydi ama sufle daha da uyduruktu.
Temos soufflé de tripas, vol-au-vent de rim...
- Domates suflesi var. - Evet.
Este soufflé é uma antiga receita de família.
Bu suflenin tarifi ailemize özgüdür.
"Beef ragout" E "soufflé"
Büftek, beynirli sufle...
A Peyton vai fazer soufflé de chocolate esta noite.
Peyton bu akşam çikolatalı sufle yapacak.
Se quiserem soufflé para sobremesa, seria melhor encomendarem já.
Ağzım sulandı. Tatlı olarak sufle almak isterseniz şimdiden sipariş etmeniz iyi olur.
Sim, traga o soufflé.
Evet, sufle alalım.
Sabes, vou fazer um soufflé.
Ona sufle yaparım.
Sopa Juliana, "filet de sole normande", tornedó e um soufflé de arroz.
Julienne çorbası, fileto domuz bifteği ve pirinç suflesi.
Champanhe borbulhante, salmão escaldado com ovos de perdiz... e um cremoso... e de sonho... soufflé de limão.
Köpük köpük şampanya ve... çok lezzetli füme balıkla, haşlanmış küçük yumurtalar. Ve kremalı... muhteşem bir... limon sufle.
É um soufflé de chocolate com molho de língua de haliguiano.
Haligian dil soslu çikolatalı sufle.
Sabe fazer soufflé de hasperat?
Hasperat suflesi yapmasını biliyor musun?
O que tenho aqui é soufflé de hasperat, mesmo como a Major gosta.
Elimde, tam da Binbaşı'nın seveceği tipten Hasperat suflesi var.
Soufflé de hasperat, tal como eu disse.
Dediğim gibi Hasperat suflesi.
Por vezes, saia um soufflé.
Bazen sufle alırsınız.
O soufflé sobe ou não sobe.
Sufle ya kabarır ya da kabarmaz.
Hoje de manhã no mercado, quando falou no caranguejo e no soufflé.
Bu sabah pazarda, Napolyon usulü yengeç ve sufleden bahsediyordun.
Gostaríamos de mandar vir soufflé à parte.
Sufleyi önceden sipariş vermek istiyoruz.
Com respeito, meu imperador, nós somos larilas... e inventámos a tapeçaria, o "soufflé" e o licor doce.
Saygılarımla imparatorum, ama biz zaten totoşuz. Ayrıca, gobleni, sufleyi ve tatlı likörü biz keşfettik.
Com um nico de merda faz-se logo um soufflé.
Azıcık çamurla sana çamur banyosu yaptırırlar.
Soufflé de carne e couve lombarda e ravioli de espinafres, o meu favorito.
Ben veterinerim de. ve biftek ve lahana ve de benim favorim ıspanaklı ravioli.
A seguir temos o robalo escaldado em massa fina, soufflé de espinafres, salada e sobremesa.
Levrek böreğini suda yavaşça kaynattık. Ispanak suflesi, salata ve tatlı. - Ve el losyonu.
O soufflé caíu... outra vez!
Sufle yere düştü... yine.
O soufflé não pode esperar.
Sufle beklemez.
O meu famoso soufflé de chocolate.
Bir haftadır yalvardığı şeyi, yaparım, olur biter.
É bom que o tal soufflé fique bem fofinho.
Dua et de, o sufle iyi kabarsın!
"À Bout de souffle"... O Acossado.
Adı "A bout de souffle", "Nefessiz" idi.
Soufflé?
Sufle mi?
Então isto é que é um soufflé.
Demek sufle bu.
Saímos tão bem como um souffle duro.
Kurumuş sufle gibi uzanmışız.
Na guerra, sou leve como soufflé.
Sadece savaşın yakınında kendimi rahat hissederim.
- E pas de bourrée, pas de bourrée e souffle.
- Sıra sen de, Jackie. - Ayak değiştir ayak değiştir ve dön.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]