Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Sticks
Sticks Çeviri Türkçe
72 parallel translation
Ponham 12 tipos com sticks num recinto fechado e mais cedo ou mais tarde, os homens serão rapazes.
Ellerinde sopalar olan 12 adamı kapalı bir yere koyun eryada gec çocuklaşacaklardır.
Lembro-me de tempestades de neve que enterravam um estacionamento pingentes de gelo do tamanho de sticks de hóquei e de ter de vestir três camadas de roupa.
Ve kar fırtınalarının koca otoparkları kapladığını hatırlıyorum hokey sopası kalınlığında buz sarkıtlarını, hatta üç kat üst üste güyündiğimizide.
- Nao esta certo Batatita?
- Değil mi Sticks?
- O seu nome nao e Batatita.
- Adı Sticks değil.
- Adeus Batatita.
Elveda Sticks.
Anda, Paus!
Hey, Sticks, haydi!
pistolas, granadas.
* Pogo sticks, kaçak mallar.
Ei, Sticks, dá-me um cigarro.
Hey, Sticks, bir sigara versene.
- Sticks!
- Sticks!
Como se tu já o fizesses, Sticks.
Sen işine bak Sticks.
Kowalski, Sticks!
Kowalski, Sticks!
Não há nada de mal em ser fuzileiro, não é, Sticks?
Asker olmanın yanlış bir tarafı yok değil mi Sticks?
Sticks...
Sticks...
Sticks?
Sticks?
Onde estão o Danny e o Sticks?
Danny ve Sticks nerede?
- Sticks, à vontade!
- Sticks, rahat!
Qual é o teu defeito, Sticks?
Senin sorunun ne Sticks?
- Sticks, não!
- Sticks, hayır!
- Sticks, é contigo
- Sticks, sen gidiyorsun.
Muito bem, Sticks.
Pekala Sticks.
Sticks, que bom que ligaste.
Sticks, aradığın iyi oldu.
Toma isto, vai pelo sistema de ventilação e ajuda o Sticks.
Bunu al, havalandırmaya git ve Sticks'e yardım et.
Sticks!
Sticks!
Dá os parabéns aos palitos de peixe Bay State.
Bay State Fish Sticks'i tebrik et.
- Sticks.
- Delgi.
- Porquê Sticks?
- Neden Delgi?
"Sticks".
"Delgi".
Meu Deus, os Styx!
Sticks! Sticks'e bayılırım!
É igual, mas com sticks de Hóckey.
Aynı onun gibi ama burada hokey sopaları da var.
Nicky Sticks?
Nicky Sticks?
Nicky Sticks esse conheço, é teu Pai?
O senin baban mı?
Podes cortar algumas substâncias incitadoras à raiva Como a nicotina, álcool, cafeína, crack, cocaína, Slippy-Flippies, Jelly Stingers, Trick Sticks
Asabileştirici maddeler kullanamazsın örneğin kafein, nikotin, alkol, kokain Slippy-Flippy, Beyaz Jöle, esrar Büyük Patlamalar ya da Uçan Willard'lar.
Tenho de escolher bem. Ding Dongs ou Cheese Sticks?
Akıllıca seçmem lazım, ding dong mu peynirli çubuklar mı?
Excepto os Ding Dongs ou Cheese Sticks.
Ding dongs mu yoksa peynirli çubuk haricinde.
Não me interessam os Cheese Sticks nem os Ding Dongs.
Peynirli çubuk umrumda değil, ding dong umrumda değil.
Cheese Sticks. Odeio os Ding Dongs.
Peynirli çubuk, ding dongdan nefret ederim.
Estávamos no meio de uma sessão e de repente saltou de sua cadeira e começou a me estrangular.
Warren Sticks isminde bir adam vardı, görüşmenin ortasındayken birden sandalyesinden fırladı ve beni boğmaya başladı.
A mulher dele inalou algo que não devia. "Fry sticks".
Kadın solumaması gereken bir şey solumuş. Esrarlı sigara.
O GHB está tão ultrapassado como o "disco". Os "fry sticks" são a nova droga recreativa de Nova Iorque.
Ghb de disko gibi tedavülden kalktı,... ve esrarlı sigaralar New York'un yeni tecavüz ilacı oldu.
Faço o "Aie", pois sou Santo e amigo do Sticks Downey, o único negro do Wisconsin.
"Ve, evet, kutsal olduğum için, Wisconsin'deki tek zenci olan Sticks Downy ile arkadaş olacağım." - Amin.
Deixa-o chamar-te o que quiser.
Sticks and stones.
Tens a certeza que não podes dispensar um desses sticks de hockey?
O öldürücü hokey sopanı ödünç vermez misin?
Sticks, este é o tipo que tu substituíste.
Sticks, yerine geçtiğin adam bu.
Podemos ir ao 7-Eleven e comer "pizza sticks".
7-Eleven'a gidip pizza yiyebiliriz.
Sou Allison Plachtt, cresci em Sticks Creek.
Ben Allison Plachtt. Sticks Creek'de büyüdüm.
Como reagirias se um daquele Cachuck com os patins e os sticks entrasse aqui?
İçeriye patenleri ve sopasıyla sizin Vancouverlı'lardan birisi girse nasıl tepki verirdin?
É um dos meus sticks de hóquei.
Hokey sopalarımdan biri.
O meu nome é Rob Gillen.
Sticks derler.
Chamam-me Sticks. Sticks, está por conta própria desta vez?
Serbest çekim mi yapıyorsun?
Em meu primeiro ano aqui um homem chamado Warren Sticks.
Buradaki ilk yılımda
- Obrigado, Sticks.
- Teşekkürler, Sticks.