Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Sum
Sum Çeviri Türkçe
174 parallel translation
Isso sum, Papet. É a Virgem Santa selvagem.
O tepelerin kutsal bakiresi.
Li uma coisa na Wsobre o dim sum - aqueles pastelinhos chineses.
Az önce W'da şu çin çörekleri dim sumlarla ilgili bir yazı okuyordum.
Dim sum, Tess.
Dim sum, Tess.
- Dim sum?
- Dim sum?
Pede-lhe para nos trazer dim sum.
O zaman söyle de bize biraz dim sum getirsinler.
Quer ir ao bar chinês?
Dim Sum Bar için hazır mısın?
Eu quero um Chup Nest Aki.
Bana da saksafonluk sum yung guy kreması
Boa noite, por favor comam dim sum primeiro.
Bizim "dim sum" aperatiflerimize karşı koyamazlar.
Se a comida não estiver pronta a tempo, esqueçam.
Dim sum yiyecek vaktimiz yok.
- Comemos dim sum em Chinatown.
- Çin mahallesinde dimsum yeriz.
Sum, temos muitos "5".
Evet, A'lık öğrencileriz.
A Quinta essência do ser. "Coito, ergo sum".
O an gördüklerimi yansıtıyor ama bu görsellik sonsuza dek kalıcı.
Acathla, mundatus sum.
Acathla, mundatus sum,
- Uma especialidade.
- "Dim Sum."
Despacha-te, dá-me algumas.
Hemen şu Dim Sum'a yumulalım.
Rick, Rick. Não se põe ketchup nisso.
Dim Sum'a ketçap konmaz.
Porque, atrasado mental, isso não são batatas fritas.
Çünkü, Dim Sum patates kızartması değil, Yağmur Adam.
Disseram-nos que havia dim sum do bom por aqui.
Burada Çin yemeği çok iyi diye duyduk.
Fica na cama o tempo que quiseres e a Sum faz-te o pequeno-almoço.
İstediğin kadar yatakta kalabilirsin, Sum sana kahvaltı hazırlar.
Foi então que a samantha percebeu que a Sum não era assim tão servil.
O anda Samantha, Sum'ın hiç de zavallı olmadığını anladı.
Sabes? A Sum foi muito grosseira comigo.
Sum geçen sabah bana çok kaba davrandı.
Aquela Sum não era lá muito tola.
Asıl zavallı Sum değil, Harvey'di.
- Já pedi desse. "You know what they say about dim sum."
Çin yemeği için ne derler bilirsin.
"I'll have dim sum and dim some more."
"Bir yiyen bir daha ister."
Dim Sum bom.
Dim sum güzel.
Dim Sum sempre.
Her zaman dim sum.
Ó Dim Sum!
Hey, Dim Sum!
Se não é o meu Dim Sum.
Bu adamım Dim Sum değil mi?
Umas vezes ganhas e, Dim Sum, outras vezes perdes.
Bazen kazanırsın ve bazen kaybedersin.
Dim Sum!
Dim Sum!
Nessa noite, a Samantha convidou o Mr. Pénis Artificial para um dim sum e mais!
Gecenin ilerleyen saatlerinde Samantha biraz eğlenmek için Bay Penis'i davet etti.
"Cogito ergo sum" : Vamos safar-nos.
Düşünüyorum o halde varım - iyi olacağız.
Ele gosta da tua galinha com sésamo.
Senin küçük sum-sum " larına bayılıyor.
Seis meses mais tarde, enquanto verificava os pertences deixados pelo Oficial Yip, Director da academia de polícia, a Dra. Lee Sum Yee encontrou o arquivo de Chen Wing-yan que provou que se tratava de um polícia.
Altı ay sonra, Dr. Lee Sum Yee, Personel Sorumlusu Memur Yip'in verdiği özel eşyaları gözden geçirdi. Chen Wing-yan'ın polis kimliğini kanıtlayan dosyasını buldu.
Você ama Aeryn Sum?
Aeryn Sun'u seviyor musun?
"Cogito ergo sum".
Cogito ergo sum.
Ah, Scorpy sum... depois de tudo que fizemos um ao outro... você me matará primeiro.
Birbirimizle yaşadığımız bunca şeyden sonra, beni ilk öldüren sen olurdun.
'Dim Sum'caseira com oito tipos de molho.
Sekiz farklı sosla ev yapımı mantı.
Irmăo Sum.
Sum kardeş.
O material é bom, Irmăo Sum?
Mal iyi mi Sum kardeş?
Desculpe, Irmăo Sum!
Pardon!
Năo percas o teu tempo, Irmăo Sum.
Vaktini harcama Sum kardeş.
Irmăo Sum, nós queremos mesmo ser Machados.
Sum kardeş, biz gerçekten Balta olmak istiyoruz.
Obrigado, Irmăo Sum.
Sağ ol Sum kardeş.
Isto năo está bom, Irmăo Sum.
Durum kötü Sum kardeş.
Irmăo Sum!
Sum kardeş!
Cogito ergo sum.
Profesör, bilgisayar hafızasında saklanırken geçen zamanın farkında olmanız beni endişelendirdi.
Meu Deus!
Cogito ergo sum.
A Sum é uma cozinheira fantástica.
Sum harika bir aşçıdır.
Adeus, Sum.
Hoşça kal, Sum.
- Ora! Como te atreves a tratar a Sum assim?
Sum'a nasıl böyle davranabilirsin?