English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Sûr

Sûr Çeviri Türkçe

341 parallel translation
- Certamente que sim.
- Oui, bien sûr. ( Evet, tabii ki. )
Oui, bien sûr. Como direi?
Oui, bien sûr. ( Evet, öyle. ) Nasıl desem?
Quero falar com a artilharia em Dupuis-sur-Croix.
Dupuis-sur-bilmem neydeki telsiz operatörüne ulaşabilir miyiz?
Os ianques estão lá.
Dupuis-sur-Croix mı?
O meu barco Tyrian aguarda-vos...
Sur Şehrinden gelen kadırgam sizi bekliyor
Fui eu quem descobriu a mulher de três cabeças para Barnum... e o único elefante do mundo que toca "Sur le Pont d'Avignon" no piano.
Barnum için üç kafalı kadını ve piyanoda "Sur le pont d'Avignon" u çalan fili bulan benim.
11, Rue des Sycamores, Neuilly-sur-Seine.
11, Rue des Sycamores, Neuilly-sur-Seine.
ALPHONSE LENAUX Presidente da Câmara de Colleville-sur-Orne Vamos ouvir primeiro algumas mensagens pessoais... ALPHONSE LENAUX Presidente da Câmara de Colleville-sur-Orne
ALPHONSE LENAUX Colleville-sur-Orne Belediye Bşk.
Pois se fossem feitos em Tiro e em Sidônio os milagres... que foram feitos em vosso meio, há muito tempo... elas se teriam arrependido sob o cilício e a cinza.
O mucizeler Sur ve Sayda'da yapılmış olsaydı,.. ... çoktan çul kuşanıp külde oturarak tövbe etmiş olurlardı.
Por isso vos digo, no dia do juízo haverá menor rigor... para Tiro e para Sidônio que para vós.
Ama size derim ki, hüküm günü Sur ve Sayda'nın hali sizinkinden daha iyi olacak!
Sim, ela tem uma cabana na costa, em Big Sur.
Evet, Big Sur'da deniz kıyısında bir kulübesi var.
Desculpe, este é o combóio para Chalon-sur-Saône?
- Pardon beyIer, bu ShaIon treni miydi?
Começou no lote do Déjeuner sur l'herbe onde se afastaram do radiador, ou coisa que o valha.
Déjeuner sur l'herbe takımıyla başladı radyatörden uzağa konmuşlar diye.
Bloqueiem todas as estradas entre Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune, Chalon-sur-Saone, Le Creusot, Autun.
Bütün yollara barikat kurun Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune Chalon-sur-Saone, Le Creusot, Autun arasındaki tüm yollara.
É suposto irmos a uma festa no Big Sur, amanhã à noite.
Yarın gece Big Sur'da bir partiye gideceğiz.
- Chura, dá uma mäo!
- Şur, yardım etsene!
Estamos em Oradour-sur-Glane, em França.
Burası Fransa'nın - Oradour-sur-Glane kasabası.
É Oradour-sur-Glane, na França.
Burası, Fransa'nın Oradour-sur-Glane kasabası.
Era Chalons-sur-Saone, o início da região de vinhas da Borgonha.
Burgonya üzüm bağlarının başlangıcında Chalon-sur-Saône diye bir yer vardı.
Na aldeia de Oradour-sur-Glane, no dia em que os soldados chegaram, mataram mais de 600 homens, mulheres e crianças.
Askerler, Oradour-sur-Glane kasabasına geldikleri gün 600'den fazla erkek, kadın ve çocuğu öldürdüler.
Ele também disse : "Tyr construíu uma caixa forte"
Ve şöyle dedi : " Sur şehri kuruldu ve caddelerini gümüş tozu ile kaplandı.
Construí um muro à volta dele que eles não conseguiam derrubar.
Claudius'un çevresinde, gedik açamayacakları bir sur oluşturdum.
É sur...
O hem sa...
É sur-do e doi-do.
Hem sağır hem de deli efendim.
São só dois batalhões, restos de combate a defender a praia de Colleville-sur-Mer.
Colleville-sur-Mer savunması sahildeki bir iki tabur ve çürüklerden ibaret.
E que os serafins toquem os clarins!
En yüce melekler, İsrafil'ler gelecek! Ellerinde "sur" borularıyla! Ey Tanrım!
Sou chefe de polícia de Beaumont-Sur-Mer.
Ben Beaumont Sur Mer polis şefiyim.
Beaumont-Sur-Mer.
- Beaumont sur Mer.
Beaumont-Sur-Mer?
Beaumont sur Mer'mi?
Disse que ia caçar na minha Beaumont-Sur-Mer.
Beaumont sur Mer'e ava gittiğini söyledi.
Só que não há espaço suficiente para nós os dois trabalharmos... em Beaumont-Sur-Mer.
Beaumont sur Mer'de ikimize yetecek kadar yer yok.
Mas, se tu... mas, se perderes, não sais apenas da cidade educadamente... como também vais prometer não voltar a Beaumont-Sur-Mer.
Ama eğer... Eğer sen kaybedersen sadece nazikçe kasabadan ayrılmayacak bir daha dönmeyeceğine de söz vereceksin.
Verá como Auvers-sur-Oise é uma aldeiazinha simpática.
Auvers-sur-Oise şirin bir kasabadır.
Reservou o voo para Madame Giselle?
Est-ce que vous qui avez reservé la place de Madame Giselle sur le vol? ( Madame Giselle'in uçak rezervasyonunu siz mi yaptınız?
Debito a sua conta?
Je le mets sur votre compte?
J'ai pensé me le faire tatouer sur le bras.
Koluma dövmesini yaptırmayı düşündüm.
"Pensando nos meus..."
* Thinkin'about my sur - * - Düşünür.. -
Esta sala é como uma parede.
Bu oda sur gibidir.
- Oui, bien sur.
- Evet, kızdırırdı.
- Bien sur.
- Öyle.
Corra!
Sür, sür! SÜR!
Ele é doido. Isto foi trazido a um alto custo, dos nossos amigos da América do Sul.
Bu America Del Sur daki dostlarimizca getirildi.
A Glen Sur compete sempre cada ano pelo baile.
South Glen Lisesi her yıl en iyi balo yarışması yapar.
Que tiver todos os seus gostos na Glen Sur... é ser-se totalmente único.
Seçtiğimiz her şey eşsiz olmalı.
Não posso voltar a Glen Sur.
South Glen Lisesi'ne geri dönemem.
Estás em Glen Sur?
- South Glen Lisesi'nde miydin?
GLEN SUR NOITE DO BAILE
Bay Coulson.
Onde fica Big Sur?
Big Sur nerede?
Em cheio.
Sur la tete! "
Lou Sur, e Heywood Jablome.
Jack Meap Michael Cunt Lu Ser ve Haywood Gablome
Oui, bien sur.
Evet, bakarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]