Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tango
Tango Çeviri Türkçe
966 parallel translation
Prometi este tango.
Bu tango için sözüm var.
O Valentino dizia que não havia como a tijoleira para o tango.
Valentino, "Tango için mermer zeminden daha iyisi yoktur." demişti.
Ela ensinara-me a jogar bridge, assim como alguns passos de tango e que vinhos beber com que peixes.
Briç oynamayı öğretmişti. Gösterişli tango adımlarını ve hangi şarabın hangi balıkla gittiğini öğrettiği gibi.
Dançávamos um tango e...
Tango yapıyorduk ve...
Tapamos os olhos à orquestra e é tango até de madrugada.
Orada orkestranın gözünü bağlayıp şafak sökene dek tango yapalım.
Todavia, teríamos combustível para lançar ao navio hidrográfico.
Böyleyken, belki yakıt meteoroloji gemisi tango deltaya ulaşmaya yeter.
JACTO DA RAF Kilo Kilo Tango 56.
RAFJET Kilo Kilo Tango 56.
E o tango que era proibido, hoje já é permitido.
Tango da yasaktı, fakat artık izin veriliyor.
Encontraram-se num chá dançante, um casamento, uma sinfonia, e depois vim eu!
Bir tango çay partisinde buluşmuşlar, müthiş bir düğün yapıldıktan sonra ben gelmişim.
Líder Fox Trot, daqui Controlo Tango.
Fox Trot Leader, burası Tango Control.
Afirmativo, Tango.
Anlaşıldı, Tango.
Líder Fox Trot, Controlo Tango.
Fox Trot Leader, Tango Control.
Tocava o trombone com os pés e dançava tango com as orelhas.
Ayaklarıyla tronbon çaldı, kulaklarıyla tango yaptı.
Sabe, o tango é um ritual.
Bilirsiniz, tango bir ayindir.
E agora, senhoras e senhores, boa sorte para o último tango!
Şimdi, bayanlar baylar, son tango için iyi şanslar!
A Polícia Dança seu Último Tango em Paris! "
"Sadece sisi aydınlatıyorlar."
Talvez depois do trabalho, te ensine o tango.
Belki işten sonra sana tango öğretirim. Lanet olsun.
"Tango Jalousie".
"Tango Jalousie".
Você vê, na França, ele é conhecido com rei do tango.
Bilirsin Fransa'da o tangonun kralı olarak bilinir.
- Tango?
- Tango?
Gostei! - Conhece o tango hustle?
- Tango figürünü biliyor musun?
Gostaria, mas eu danço twist, cha-cha-cha, tango... mas outras danças não sou grande especialista.
İsterdim... Ben tvist, ça-ça-ça tango yapmayı bilirim ama göbek dansını bilmem.
E agora iremos tocar um tango.
Ve şimdi de tango!
Tango, tango pasional.
Tango, tutkulu tango!
Vamos dançar o tango.
Haydi tango yapalım.
- A menina, dança este tango?
- Hanımefendi dans etmek ister misiniz?
Quer fazer-me companhia neste tango...
Benimle tangoya ne dersiniz...
- Dança o tango, coronel?
- Tango bilir misiniz Albay?
Rapidamente, despertos.
- çabucak, uyanmak. " - Alfa, tango, tango, eko, tango, alfa.
Tango...
Tango...
- Tango, é uma dança.
- Tango, bir tür dans yani.
- Isto näo é tango.
- Bu tango değil.
- Eu sei o que é tango.
- Biliyorum o.
- Näo, näo é tango.
- Hayır, tango değil.
- Näo, é tango.
- Eminim.
Näo, näo é tango.
Bu tango falan değil!
Näo é tango.
Değil!
Näo, näo é tango.
Hayır, değil!
Näo é tango, näo é tango!
Tango böyle değil!
Eu sei o que é tango.
Biliyorum bu tango.
Era uma pena pelas garotas... pois isso daria um belo tango.
Şu kızlara biraz acıyorum,... sanırım güzel bir tango olacak.
- Orango-tango cara-de-cenoura!
- Havuç suratlı'oranj-gutan'!
Boleros, tango, merengue, salsa, "rancheras".
Bolero, tango, merengue, salsa. Hepsine.
- Um tango, sim? - Oui, monsieur. O que procura?
- Tango? Neyin peşindesin?
Ele usou o código de emergência Tango Zebra.
- Acil durum kodumuz olan "Tango Zebra" yı kullandı.
Tango Tango Lima Alpha.
Tango Tango Lima Alpha.
Pensei que estávamos fazendo o "Body Talk", não "O Último Tango em Paris".
Vücut Dili'ni çektiğini sanıyordum, Son Tango'yu değil.
Esta noite estamos cheios.
İyi akşamlar, Tango.
O senhor é muito conhecido por aqui, e chama-se Tango.
Eğleniyor musunuz! Şehrin en iyi tetikçisi ve kendisinin Tango diye çağrılmasından hoşlanır.
Tango!
Tango!
Bem, um clube de bingo, dar aulas de tango, espectáculos aos sábados à noite.
Piyango, tango dersleri, gösteriler...