Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tarde
Tarde Çeviri Türkçe
59,102 parallel translation
Liga-me se ficar tarde.
Geç vakte kalırsan beni ara, seni eve bırakırım sorun olmaz.
Vai buscá-la antes que seja tarde de mais.
Çok geç olmadan onu geri getir.
Pensei que chegar tão tarde ao encontro diminuiria as minhas hipóteses de ir para a cama.
Randevuya geç kalmanın, yatağa atma şansını düşürdüğünü öğrendim.
É tarde.
Geç oldu.
Boa tarde, Departamento de Matemática do MIT, com quem quer falar?
MIT Matematik, nasıl yardımcı olabilirim?
Não posso introduzir um elemento imprevisto assim tão tarde.
Başıboş askerlerin müzakereleri bozmasına izin veremem.
Diana, podemos falar sobre isto mais tarde.
- Bunu sonra konuşabiliriz.
- É tarde demais para isto.
- Geç oldu artık.
É tarde demais, eles estão mortos.
Çok geç, zaten öldüler.
Pode já ser tarde demais.
Her şey için çok geç olabilir.
O Ministro da Defesa dará uma conferência de imprensa esta tarde.
Savunma Bakanı, Broke Verses bu öğleden sonra basın toplantısı düzenleyecek.
- Já é tarde de mais, para mim.
Benim için çok geç. Gidin buradan.
Quando o fizerem, será tarde de mais.
Başka tavsiyesi olan?
Ouçam todos, trataremos do chip de lançamento mais tarde.
Tamam millet. O fırlatma çipiyle sonra ilgileniriz.
Bem, edito isto mais tarde.
Neyse, burayı sonra hallederim.
Vejo-te mais tarde, Léu.
Görüşürüz Lew.
Vou agora ver isto melhor e vou ter contigo mais tarde.
Seni sonra haberdar ederim.
Estava a pensar em usar isso mais tarde.
Onu daha sonra kullanmayı planlıyordum.
E quando a manhã se tornar tarde... Então, eu serei um homem livre.
Vakit akşamüzeri olduğunda işte o zaman özgür bir adam olacağım.
Viestes tarde demais!
Geri dönmekte çok geç kaldın!
Muito vilmente de manhã quando está sóbrio e ainda mais vilmente à tarde quando ele está bêbedo.
Sabahları ayık olduğu zaman çekilmez. Akşamüzeri sarhoş olduğu zamansa hiç çekilmez.
Como posso abandonar isto e sair tão tarde?
Gecenin bu saatinde bunları bırakıp nasıl seninle çıkayım?
Já é tarde, e estou a ficar com sono.
Saat çok geç oldu, uykum geldi.
E encontraram a camionete nessa mesma tarde.
O öğleden sonra kamyoneti bulmuşlar.
Desculpa telefonar tão tarde.
Geç saatte aradığım için kusura bakma.
Sim, novamente, desculpa telefonar tão tarde.
Evet... Geç saatte aradığım için tekrar özür diliyorum.
Querida, podemos falar disto mais tarde?
Bunu daha sonra konuşsak olur mu tatlım?
- Falo contigo mais tarde, Dick.
- Sonra konuşuruz Dick.
Então, amanhã à tarde, tem a apresentação na École Militaire.
Yarın öğleden sonra L'École Militaire'de sunumunuz var.
Podemos voltar a Paris ao início da tarde, dependendo de quanto tempo precisa.
Öğleden sonra Paris'e dönmüş olursunuz. Ne kadar vakit ayıracağınıza bağlı. Toplantıları kaydırabilirim.
Esta tarde, vista a sua farda de serviço.
Öğleden sonra kamuflajını giyebilirsin.
Tens de apanhar um avião esta tarde.
Bu öğleden sonra uçağa binmelisin.
Eu vou explicar tudo mais tarde, eu prometo...
söz veriyorum...
Por favor tente novamente mais tarde.
Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Não, até iria passar lá, hoje mais tarde.
Hayır, hayır. Ben de bugün gelecektim zaten.
- É tarde para isso.
- Onun için artık biraz geç.
- É tarde demais!
Artık çok geç!
De todo. Desde que jogues uns buracos comigo mais tarde.
Hiç de bile.Tabi sonrasında birkaç delik de benimle oynamayı düşünürsen.
Boa tarde, senhor.
İyi günler beyefendi.
Tarde demais.
Artık çok geç.
Porque nunca é tarde para fazer a coisa certa.
Çünkü hiçbir şey için geç değildir.
Já vens tarde.
Geç kaldın.
Não, nunca é tarde!
Hayır, asla hiçbir zaman geç değildir.
24 horas mais tarde, para ser exacta.
Hatta 24 saat kadar.
Mas nunca é tarde para fazer a coisa certa.
Ama doğru olanı yapmak için hiçbir zaman geç değildir.
Mais cedo ou mais tarde, ele ia morder.
Er ya da geç ısıracaktı.
Eu disse que ficamos a dormir até tarde?
Geç vakitlere kadar uyuduğumuzu söyledim mi?
É tarde para andar a passear.
Dolaşmak için geç oldu.
Agora, temos de ir antes que seja tarde demais.
Derhal çok geç olmadan gitmeliyiz.
Três da tarde.
Öğlen 3'e kadar.
Acho que chegaste tarde demais.
Bence çok geç kaldın.