Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tarzan
Tarzan Çeviri Türkçe
905 parallel translation
- Tarzan.
- Tarzan.
Tarzan, aonde vais?
Tarzan, nereye gidiyorsun?
Tarzan, não vás sem mim.
Tarzan, beni almadan gitme.
Tarzan, leva-me contigo.
Tarzan, beni de götür.
Tarzan.
Tarzan.
Não, Tarzan.
Hayır Tarzan.
Tarzan, onde estás?
Tarzan, neredesin?
Tarzan, não.
Tarzan, hayır.
Tarzan, não.
Tarzan, yapma.
Lindo Tarzan.
Cici Tarzan.
Tarzan!
Tarzan!
Tarzan, salva-me!
Tarzan, kurtar beni!
Socorro, Tarzan.
İmdat Tarzan.
Larga, Tarzan.
Bırak Tarzan.
Tarzan, por favor dá-me as botas.
Tarzan, lütfen bana botlarımı ver.
Tarzan, larga o meu pé.
Tarzan, bırak ayağımı.
Tarzan, estás a fazer-me cócegas.
Tarzan, gıdıklıyorsun. Dur.
Tarzan, por favor.
Tarzan, lütfen.
Tarzan, o que foi?
Tarzan, ne oldu?
São lágrimas, Tarzan.
Bunlar gözyaşları Tarzan.
Tarzan, não olhes para mim assim.
Tarzan, bana öyle bakma.
Vai ter com o Tarzan, Cheetah!
Tarzan'a git Çita!
Tarzan, também temos de ir.
Tarzan, biz de gitmeliyiz.
Tarzan, com ele.
Tarzan, onunla.
- Tarzan é tão branco como nós.
- Tarzan bizim kadar beyaz.
Mas se não, Tarzan é nossa única esperança.
Ama bu işe yaramazsa tek umudumuz Tarzan.
Harry, Martin meu amigo, Tarzan.
Harry, Martin, arkadaşım...
Muito bem, mas onde está Jane?
- Tarzan. - Doğru. Ama Jane nerede?
- Quando vi o Tarzan sozinho...
- Tarzan'ı yalnız görünce...
Tarzan ouviu que havia uma luta e pensei que devias de ser tu.
Tarzan bir savaş olduğunu duydu, ben de senin geldiğini düşündüm.
- Tarzan guiá-los-á o resto do caminho. - Deveras?
- Tarzan buradan sonra size yolu gösterir.
- Cuidado, Tarzan, que queima. - Queima?
- Dikkat et Tarzan, sıcak.
- Tarzan demora pouco.
- Tarzan için çocuk oyuncağı.
Tarzan ali? Morreria.
Tarzan'ı oraya götürmek mi?
Aqui o mais forte é Tarzan, e não deixá-la-ia ir.
Burada güçlü, Tarzan demek ve o kızı asla bırakmaz.
É por isso que vesti este, Tarzan. Pensei que gostasses dele.
O yüzden ben de bunu giydim Tarzan.
Acho que Tarzan gosta. - Agora nós ir.
Sanırım Tarzan onaylıyor.
- Não, Tarzan.
- Gidelim.
Nunca te esqueces, verdade, Tarzan?
Hiç unutmuyorsun, değil mi Tarzan?
Assim é como deve ser, Tarzan.
Hep böyle olmalı Tarzan.
Tarzan, é uma palavra que espero que nunca venhas a saber o que significa.
Anlamını hiç öğrenmemeni dilediğim bir kelime bu Tarzan.
Tarzan, espera!
Bekle Tarzan!
Tarzan disse em linha recta.
Tarzan dümdüz gidin dedi.
Tarzan encarregou-se disso.
Tarzan bunun icabına baktı.
Tarzan disse ao elefante para lhes abrir caminho.
Tarzan size patika açması için bir fil getirdi.
Não, Tarzan!
Hayır Tarzan!
Jane ensinar Tarzan.
Jane, Tarzan'a öğretiyor.
Esse é Tarzan!
Bu Tarzan!
Sim, Tarzan.
Evet Tarzan.
Sim, Tarzan.
Peki Tarzan.
E é Tarzan.
O da Tarzan.