Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tenia
Tenia Çeviri Türkçe
55 parallel translation
Tem o cérebro duma ténia, duma larva, ao pé do meu.
Onun beyni, bir solucanınki kadar.
Uma ténia.
Bağırsak kurdu.
É semelhante a uma ténia.
Bağırsak kurduna çok benziyor.
Ténia?
Tenya mı?
Milhões de pessoas comem presunto todos os dias. É um pouco excessivo pensar que ela tem uma Ténia.
Bundan çıkarak solucan düşünmek baya zor.
Tem uma ténia no cérebro, não é agradável, mas se não fizermos nada, estará morta pelo próximo fim de semana.
Beyninde bir tenya var. Hoş değil, ama birşey yapmazsak hafta sonuna kadar ölürsün.
Já viu mesmo a ténia?
Kurtçuğu hakikaten gördünüz mü?
- Estás-me a perguntar se isto pode ser de uma ténia? - Poderia ser?
- Bunun bir kurttan kaynaklanabileceğini mi soruyorsun?
É uma ténia.
Buna "fluke" denir.
Apesar da ferida no trabalhador indiciar a mordedura de um scolex, o tamanho da ferida exclui o envolvimento de uma ténia comum.
Kanalizasyon işçisinde görülen yara, scolex birleşmesine uygun olsa da yaranın boyutları, yaranın bir fluke kurdu tarafından yapılamayacağını göstermektedir.
- Sabes aquela ténia que apanhaste? - Sim.
- Yakaladığın o kurt vardı ya?
Não me tinha ocorrido, mas a ténia no cadáver pode ter sido uma larva incubadora.
Ayrıntıları daha öğrenemedim ama, cesetteki kurt, kuluçka halindeki bir larva olabilir.
Achei que estarias interessado nos resultados do laboratório da biologia da ténia.
Kurt larvasının biyolojik yapısıyla ilgili laboratuvar sonuçlarını merak edersin diye düşündüm.
Sim, mas ainda capaz de regeneração espontânea, como qualquer ténia ou verme.
Evet, ama hala, aynı diğer kurtlardaki gibi kendi kendine üreme yeteneği var.
Eu preocupava-me mais com essa ténia nos teus intestinos.
Onun yerine bağırsaklarındaki kurtlar için daha çok endişelenirdim.
Mr. Puck, faz a única comida que satisfaz a minha ténia, juro.
Bağırsak kurtlarımı bir tek sizin yemekleriniz memnun edebiliyor.
Uma ténia!
Lagim kurdu!
E depois uma ténia gigante tentou enganar-nos, mas demos uma abada ao Moose.
Ve sonra dev bir kurtcuk karsimiza cikti ama biz onu gecmeyi basardik.
- Uma ténia denaxiana.
- Bir Denaxian tenyası.
Tem uma ténia dentro de si?
İçinde bir solucan mı var?
É difícil ter uma ténia. Está bem.
Pekâlâ, bay nörolog.
Sr. Neurologista. O que acontece quando se dá esteróides a quem tem uma ténia?
Vücudunda tenya olan birine kortizon verirsen ne olur?
Tem uma ténia no cérebro.
Beyninde tenya var.
Temos aqui uma ténia meus senhores.
Bizim içimizde tenyalar bulunur, beyefendi.
Este tipo tem andado a comer carne ou peixe infectado com larvas de ténia.
Bu adam tenya yumurtası taşıyan et ya da balık yiyiyormuş.
Esta larva cresce para se tornar uma bela e gorda ténia que se agarra às paredes intestinais e suga todos os teus nutrientes.
Evet, o yumurta bağırsağın dubarına tutunup gelen besinleri sömüren güzel tombul bir tenya olmak için zamanla gelişir.
Sim, e visto que este tipo já está morto, a ténia precisa de encontrar um novo hospedeiro.
Öyle, ve bu adam öldüğü için, bu tenya da kendine yeni bir ev bulmak zorunda.
Bem, a ténia pode ter posto o tipo doente, mas não o matou.
Evet, bu tenya adamı hasta yapabilir, ama öldürmez.
Não terás a ténia?
Karnında kurt yok, değil mi?
- Posso ter uma ténia?
Bu tenyalardan bende de olabilir mi?
Eu estava a lembrar-me de uma ténia.
Bir tenya hatırlıyorum.
- Vou precisar de mais do que isso. - Havia uma ténia no tubo.
Bundan daha fazlası gerek.
Havia uma ténia no tubo, com 20 cm de comprimento.
Boruda bir tenya vardı. 20 santim uzunluktaydı.
Encontrou uma ténia?
Bir tenya mı buldun?
Mas não sei se é uma ténia.
Evet ama tenya mı bilmiyorum.
O estrangulamento é a dobra e o arrasto é a ténia.
Boğulmak kıvrılma, sürüklemek de tenya.
- Como uma ténia?
- Mantar hastalığı gibi mi?
Bioengenharia a partir desta ténia.
Kancalıkurttan oluşturulmuş. - Yani biri bunları yapmış.
Usamos a ténia solitária para ficarmos magros, os vermes para esfoliação, e os minúsculos parasitas... podem receber uma simples série de instrucções... entrar num hospedeiro e manipular o seu DNA.
İncelmek için tenya kullanıldı, temizlik için çeşitli solucanlar, ve parazitler, mikroskopik parazitler, basit talimatlar yüklenmeye uygun olanlar, ve bir kez taşıyıcının içine girdilermi, onun DNA'larını değiştirebilen.
Bom, se não é cólera, então, com base numa investigação na net, as outras explicações por ordem decrescente de probabilidade são a Doença de Hirschsprung, o botulismo, uma ténia de 9 m ou a ingestão acidental de crisântemos.
Kolera değilse, nette yaptığım basit araştırmaya göre sırasıyla olasılığı azalan diğer açıklamalar şu şekilde Hirschsprung Hastalığı, gıda zehirlenmesi 10 metrelik bir bağırsak kurdu veya kasımpatı lahanasının yanlışlıkla sindirilmesi.
Mas, na semana passada, eu tive um tubarão com ténia.
Ama geçen hafta balıklarımdan birinde tenya vardı.
PTSD ( stress pós-traumático ), DDT, TNT, Agent Orange e a horrível ténia.
Bir çok kişi var burada benim gibi korkusuzca onlara karşı gelemeyen
- A ténia do ano passado bateu recordes.
Geçen seneki tenya en uzun rekorumuzu kırmıştı.
Por outro lado, uma ténia que se alojou...
Öte yandan, bağırsağının dış kısmını kazarak içeri giren bağırsak kurdu- -
É o orgulhoso pai de uma ténia.
Bir bağırsak solucanının gururlu babası oldun.
Fica deitado, a ténia atraída pelo cheiro... do leite quente e coalhado, vai sair pela sua boca. E assim que a virmos...
Bu pozisyonda yatıyorsun, kaymaklı sütün kokusuna ve sıcaklığına gelen solucan da tırmanıp ağzından çıkıyor.
Além disso, tenho meia ténia a sair-me pelo cu!
Ayrıca götümden sarkan yarım bir de bağırsak kurdum var!
Como aqui a nossa triunfante amiga Ténia.
Aynı buradaki başarılı arkadaşımız gibi. Tenya.
A ser uma ténia a roer os seus intestinos, a sugar e a alimentar-se da bílis e dos desperdícios, a ficar mais forte a cada minuto.
Toplumun bağırsaklarında büyüyen safra ve atıklarını emerek beslenip her dakika daha da büyüyen bir bağırsak kurdu olmaya.
Lesão excêntrica intensa e uma ténia de dois milímetros.
2 milimetre büyüklüğünde başı olan tuhaf, aşırı güçlü bir doku bozukluğu.
Uma mulher que ingeriu uma ténia medicinal para emagrecer. - Deves estar a brincar.
Zayıflamak için sterile edilmiş bağırsak kurdu denen şeyi yiyen kadın.