Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tennessee
Tennessee Çeviri Türkçe
622 parallel translation
Sei que conheceste um cavalo no Tennessee que usava dentadura.
Biliyorum, Tennessee'de takma dişli bir at görmüştün.
Em Cheatham, no Tennessee, a terra é tão macia... que a usam para encher colchões.
Cheatham County, Tennessee'deki toprak çok yumuşak. Öyle ki, yatakları bile toprakla dolduruyorlar.
Tennessee, podes aprender uma música nova?
Tennessee, başka bir şarkı öğrensene artık.
Vai tirar-lhe a arma, Tennessee.
Git silahını al Tennessee.
Sou o Tennessee.
Adım Tennessee.
- Espera aqui por mim, Tennessee.
- Burada bekle Tennessee.
Directamente do Tennessee.
Kökten Tennessee'liyim.
Se ele tivesse 16, poderiam casar-se no Tennessee.
16-17 yaşında olsa Tennessee'de evlenebilirdiniz.
Será a tua primeira travessia pelo Tennessee.
Bu, Tennessee'deki ilk yolculuk.
Quando eu era rapaz tive que trabalhar... para um pequeno fazendeiro de Tennessee... lavrando de sol a sol... jurei que deixaria uma marca para todos verem até depois de morto.
Ben çocukken, Tennessee'de küçük bir çiftlikte, sabahtan akşama kadar çiftlik işlerinde çalışıyordum... Öldükten sonra arkamda bir iz bırakacağıma yemin ettim.
Deposito da Cavalaria da União LA GRANGE, TENNESSEE
KUZEY HÜKÜMETİ SÜVARİ CEPHESİ LA GRANGE, TENNESSEE
Quero que vocês texanos abram os ouvidos e ouçam som puro do Tennessee.
Teksaslılar, kulaklarınızın pasını alacaktır hakiki Tennessee müziği dinleyeceksiniz.
É David Crockett do Tennessee? Sim.
O, Tennessee'den gelen Davy Crockett miydi?
Estes homens são do Tennessee.
Bu adamlar, Tennessee'den.
Os Tennesseanos não são exactamente contra lutas, mas eles não ouvem muito palestras.
Tennessee'liler, kavga etmekten çekinmezler ama konuşma dinlemeyi sevmezler.
Jogo que os rapazes jogam no Tennessee.
Bu çocukların, Tennessee'de oynadıkları bir oyun.
Ia dizer aos meus Tennesseanos que muitos bons homens, mesmo bons, tinham a ideia de facilitar a dor das pessoas por estas bandas?
Tennessee'li dostlarıma ne anlatacaksın? Buradaki iyi insanların acı çektiklerini çok zor günler geçirdiklerini, tükendiklerini mi?
Não diga isso aos meus Tennesseanos.
Tennessee'li dostlarıma söyleme.
Sabe, parte da minha família vem do Tennessee e, bem, o seu nome é palavra comum lá. Pelo menos na nossa casa.
Benim ailem de Tennessee'lidir,... isminiz orada çok bilinen bir isimdir, özellikle bizim ailede.
Eles lutam, Coronel?
Albay Crockett'ın Tennessee'lileri,... savaşırlar mı, albay?
E o que é mais importante, têm mesmo boas maneiras, vendo como sofre a desvantagem de nunca ter estado no Tennessee.
Ve daha da önemlisi, siz iyi adamlarsınız. Ve ben, Tennessee'li olmanın sorumluluğunu taşıyorum.
Quando levámos aquela pólvora, o Travis perguntou-nos se nós nos íamos juntar a ele.
Ne zaman ki, cephaneyi götürdük,... biz Tennessee'li isek, hemen orduya katılmalıydık.
Está endereçada a Davy Crockett e aos Tennesseanos que o acompanham.
Adres ; Davy Crockett ve onunla birlikte olan Tennessee'liler.
Imaginei o que Santa Anna nos diria se tivesse a oportunidade.
Acaba Santa Anna bize mektup yazsaydı Tennessee'liler hakkında ne düşünürdü?
Tennesseanos.
Tennessee'liler.
Tennesseanos, Nell. 23. Vindos do Tennessee.
Tennessee'liler Nell, 23 kişi,... çok uzaktan geldiler.
- do ilustre estado do Tennessee!
-... Teksas Tennessee'den geldiler!
- Somos do Tennessee.
- Biz de Tennessee'liyiz.
A minha única preocupação são 23 Tennesseanos.
Buradaki tek düşündüğüm,... benimle gelen 23 Tennessee'li.
Para parar a devastação, o desperdício, a perda de vidas causadas pelas cheias do Rio Tennessee, em Maio de 1933, o Congresso dos Estados Unidos, criou uma grande nova agencia, chamada "Autoridade do Vale do Tennessee".
18 Mayıs 1933'de Birleşik Devletler Meclisi Tennessee Nehrinin taşmasıyla oluşan can ve mal kaybının yaralarının sarılması için Kısa adı TVK olan Tennessee Vadisi Komisyonu adıyla yeni bir komisyon kurulması kararı aldı.
Ao mesmo tempo, a Autoridade do Vale do Tennessee... tinha que comprar todas as terras ao longo das margens do rio... e todas as suas ilhas no seu curso.
Aynı zamanda Tennessee Vadisi Komisyonu'na nehir kıyılarındaki ve adacıklardaki tüm toprakları satın alması yetkisi de verildi.
A.V.T. AFASTAM-SE
( Tennessee Vadisi Komisyonu defol
Sim senhor, vai tirar o melhor bocado de terra por estes lados... e pô-la completamente debaixo do rio Tennessee.
Buraların en güzel toprağını alacak ve Tennessee Nehri'nin altında yok edecek
Você sabe como o Rio Tennessee tem sido um assassino durante anos.
Tennessee Nehri bir katil, bunu biliyorsunuz.
"E agora, com a autoridade que me foi concedida pelo Estado do Tennessee... " como Juiz de Paz, declaro-vos marido e mulher.
" Tennessee Eyaleti İdaresinin bana verdiği yetkiye dayanarak bir sulh hakimi olarak sizleri karı - koca ilan ediyorum.
Passei o Tennessee até ao Arkansas.
Tennessee'den Arkansas'a geçtim.
No Tennessee.
Tennessee'de.
Você é de Tenessee?
Tennessee mi dedin?
Tão bom como o que o meu pai fazia.
- Fena değil. - Babam Tennessee'de iyi viski yapardı.
"Tennessee Steinmetz."
"Tennessee Steinmetz."
Tennessee, porque é que a única coisa que temos em casa é comida de papagaio?
Tennessee, neden bu evdeki sahip olduğumuz tek şey papağan yemi?
Tennessee, esse semáforo tem muitas porcas e parafusos.
Tennessee, şu trafik ışığı çılgınlıklarla dolu
- Como quiseres, Tennessee.
- Ne dersen, Tennessee.
Está tudo bem, Tennessee.
Tamamdır, Tennessee.
- Até logo, Tennessee.
- Sonra görüşürüz, Tennessee.
- Não recomeces, Tennessee.
- Şuna tekrar başlama, Tennessee.
Percebo como o Tennessee sente.
Tennessee'nin nasıl hissetiğini anlayabilirim.
- Oh, sim.
- Tennessee'lileri nasıl buldun, Flaca?
Bons atiradores, esses Tennesseanos.
İyi savaşçıdır, cesur Tennessee'liler.
Aprendi a fazer whisky no Tenessee. Eu servi lá.
Viski yapmayı Tennessee'de askerlik yaparken öğrendim.
Tennessee, eu não admitia isto a mais ninguém, mas... começava a pensar que não passaria de...
Tennessee, başka birine itiraf etmem, ama...