Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Thc
Thc Çeviri Türkçe
56 parallel translation
Ainda tens aquela manteiga de canabis do ano passado?
Dolapta geçen seneden kalma THC yağı duruyor mu hala?
A má noticia é que Jackson foi encontrado num beco a segurar a arma do crime e droga suficiente nos seus pulmões para deixar Staten Island doida.
Kötü haber şu, Jackson ara sokaklardan birinde uyuşturucudan kendinden geçmiş halde bulunmuş... elinde cinayet silahı varmış... ciğerlerinde de tüm adayı uçuracak kadar THC varmış.
Tinha menos de 2ng de THC.
İki nanogramdan az THC var.
O THC não tem efeitos cumulativos.
THC'nin etkisi zamanla artmaz. Sorman gereken soru şu :
A toxicologia preliminar indica psicocibina, ecstasy, e THC no corpo.
İlk toksikoloji sonuçları, yapay uyuşturucu, sakinleştirici ve esrar kullandığını gösteriyor.
E a subida do nível do mar ou a ruptura do transportador térmico-salino.
Ya deniz seviyesinin yükselmesi? Ya da THC'nin bozulması.
T.H.C.
THC.
As tuas análises deram positivo de THC.
THC testin pozitif çıktı.
Tem alguma prova de que o THC é de consumo activo?
THC'nin faal kullanım kaynaklı olduğunu gösteren deliliniz var mı?
Encontrei vestígios de THC no sangue. Marijuana.
Kanında THC kalıntılarına rastladım.
O exame toxicológico deu negativo para THC.
Toksikoloji sonucuna göre kanında esrar yok.
Puseste THC suficiente para o Stevie notar.
O mısırlarda tavana sıçratacak kadar THC var.
Esse é um erro comum. O facto é que a marijuana é composta por THC, um composto ácido cujo uso prolongado pode causar efeitos secundários como impotência sexual, perda de memória a curto prazo e também pode danificar gravemente os tecidos cerebrais, o sistema nervoso e as capacidades motoras.
Pekala, genel bir yanlış anlama, anne ve baba, ama bakarsak... marihuananın ana maddesi THC... asidin yumuşatılmış hali... uzun süre kullanıldığı takdirde cinsel gücünüze ters yönde etki eder... kısa süreli hafıza kaybına ve sizin beyin dokunuza... merkezi sinir sisteminize ve temel hareket sisteminize zarar verir.
Também tinha cocaína, opiáceos, barbitais, metanfetaminas, MDMA ( Ecstasy ), tetrahidrocanabinol ( ganza )...
Biz ayrıca kokainden de bahsediyoruz, ve opyat, barbitürat, metafetamin, MDMA, THC.
Ele tinha níveis consideravelmente altos de THC no sangue.
Kanında epey yüksek bir dozda TetraHidroKannabiol varmış.
THC ( tetrahidrocanabinol )?
THK mu?
Temos um tipo morto no corredor, uma sala de estar cheia de erva, não conseguimos encontrar a arma e tu precisas de ir negociar com uma pessoa?
Koridora ölü bir adamamız ve oturma odasında yarım hektarlık THC'miz var. Silahı bulamıyoruz ve senin gidip başka bir şeyimi halletmen gerekiyor?
Os níveis de T.H.C. estão mais altos que nunca.
Eskisinden daha yüksek THC seviyesi var. "
Sempre houve vários graus de T.H.C. nas plantas, e o fato de que agora podemos cultivar o equivalente ao que era a colombiana há 20 anos, não significa que estamos aumentando o T.H.C. a níveis nunca vistos.
Yani her zaman bitkilerde THC farklılığı vardı. Aslında şimdi 20 yıl önceki Kolombiya malına eş değer kalitede ürün yetiştirebiliyoruz. Tabi bu hiç duyulmamış seviyede THC bastığımız anlamına gelmiyor.
O governo apoiou uma empresa de drogas pequena chamada Unimed para fabricar um T.H.C. sintético, o tetraidrocanabinol, e o puseram em cápsulas para ser usado como remédio oral.
Hükümet, Unimed isimli küçük bir şirketi sentetik THC'yi alıp, tetrahydrocannabinol, ağızdan alınan bir ilaç olarak kullanılmak üzere kapsüllere koyması için destekledi.
Este T.H.C. no Marinol e a mesma molécula de 21 carbonos da erva da maconha.
Marinol'ün içindeki bu THC, bitkisel esrardaki 21-karbon molekülünün tıpatıp aynısı.
Havia vestígios de THC no sangue dele.
Kan dolaşımında, bir miktar thc izi vardı.
THC, ketamina, MDMA, MDA, anfetaminas, cocaína...
Eroin dışında hepsi diyebiliriz. Kokain değerlerin de aşırı derecede yüksek, Bay Karow.
Pequenos níveis de THC e álcool.
THC ve alkol seviyeleri düşük.
Excepto vestígios de THC.
Esrar kalıntıları dışında.
Este tinha marijuana, pentaclorofenol e albuterol, estranhamente.
Şunda tuhaftır, THC, PCP ve Albuterol çıktı. - Olay yerinde astım spreyi bulduk.
Bem, todas as vítimas masculinas tinham THC no sistema.
Tüm erkek kurbanların kanında esrar kalıntısı var.
A toxicologia dele veio positiva para THC e ópio.
Toksikoloji sonucunda esrar ve uyuşturucu pozitif çıktı.
É o teu quarto cone THC hoje.
Bugünkü dördüncü THC dondurman.
O THC não apareceu no exame tóxicológico.
Toksik raporunda esrar izine rastlanmamıştı.
É como um cruzamento entre a Skywalker e a Super Skunk com um pouco de Ruderalis no meio para reforçar o teor de THC.
Skywalker ve super skunk ın karışımı gibi bir şeydir, thc içeriğini pekiştirmek için içine bir miktar ruderalis eklenir.
Sabia fazer cruzamentos, aumentar e diminuir o THC, como se fosse um maestro com a sua varinha.
Sopasını sallayan bir orkestra şefi gibi değişik türleri karıştırıp büyütür, THC seviyesini düşürebilirdi.
É um depurador capilar de THC.
Saçtaki esrar kalıntısını götüren sprey.
Quero-vos mostrar os efeitos do THC no cérebro.
Şimdi size THC'nin beyindeki gerçek etkilerini göstermek istiyorum.
THC é um agente do frasco das chamadas drogas moles.
THC kavanozdaki bir ajan sözüm ona yumuşak uyuşturucuların sebep olduğu.
O teste dá 33 % de THC.
TetraHydroCannabidinol testi % 33 çıkıyor.
Porque os vossos níveis de THC são brutais.
Çünkü sizin THC seviyeniz çok daha iyi.
Estamos a trabalhar numa série de produtos novos. Com tetraidrocanabinol a sério.
Gerçek THC ile üstünde çalıştığımız yığınla ürün var.
Temos uma grande quantidade de novos produtos com THC.
Gerçek THC ile üstünde çalıştığımız yığınla ürün var.
Ganhamos o maior THC no Guerras das Ervas do Mendocino.
Mendocino Ot Savaşları'nda en yüksek THC oranına sahip ot olmuştuk.
- Devíamos atirar-nos a ele. Sim, temos de o preparar para a THC Corporation.
Thc şirketi için dosya üzerinde çalışıyoruz.
O THC está a levar a dopamina directamente para o meu sistema mesolímbico.
Mutluluk hormonumu coşturdu. Tam olarak tüm sistemi etkiliyor.
Eu guardei uns doces de THC no frigorífico.
Buzdolabına yutulabilir THC zulalamıştım.
Encontrei algumas pequenas caixas com traços de metanfetamina e THC.
Birkaç zula kutusu bulduk. metafemin ve esrar kalıntıları bulduk.
Forte em canabidiol, fraco em THC.
Cannabidiolu fazla, THC'si düşük.
Deu positivo para Tetraidrocanabinol.
THC testi pozitif çıktı.
Tem mesmo muito THC.
Devasa miktarda THC var.
Este é o sistema mais saudável para consumir THC.
Bu, kullanabileceğiniz en sağlıklı THC iletim sistemi.
Entendes, não queima as folhas, apena as aquece o suficiente para soltar e activar o THC.
Gördüğünüz gibi, bu yaprakları yakmıyor, sadece yeterince ısıtıyor THC'yi serbest bırakıp aktifleştirecek kadar.
Detectámos metabólitos de THC na tua urina, Jim.
İdrarında THO parçacıkları tespit ettik, Jim.
Tudo que existe no mercado estava em teu sangue :
Piyasada ne varsa, kanında da var ; * THC ketamin, MDMA, * MDA, * amfetamin kokain.