Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Theatre
Theatre Çeviri Türkçe
117 parallel translation
A Mercury Theatre tem o orgulho de apresentá-los. "
Mercury Tiyatrosu, onları sunmaktan gurur duyar. Belki de ben onun...
"O noivado surpreenderà muitos amigos do famoso coreógrafo, que està a dirigir os números da revista do Cortland Theatre."
"Bu haber, Cortland Tiyatrosu'nun modern revüsünün danslarını yöneten ünlü koreografın dostlarını şaşırtacak."
Gerência CORTLAND THEATRE
İdare CORTLAND TİYATROSU
Ela vai deitar-se cedo e ouvirá o Saturday Night Theatre no rádio.
Erkenden yatağa girecek ve radyoda Saturday Night Theatre'ı dinleyecek.
O Saturday Night Theatre?
Saturday Night Theatre falan.
E atuou junto ao Fabian e Sweet William... no Grand Theatre de Chicago.
Fabian ve Tatlı William ile birlikte Chicago'daki Grand Tiyatrosu'nda aynı sahneyi paylaşıyordu.
Li que estavam no Palace Theatre, para os lados de Halford.
Halford'daki Palace Tiyatrosu'ndalarmış.
Ouve outro massacre índio no Dorking Civic Theatre.
Dorking Civic Tiyatrosu'nda yine yerli katliamı olmuş.
Haagbard Etheldronga e as suas hordas viking estão neste momento em cena com Sorrir e Pilhar, no Jodrell Theatre, em Colwyn Bay.
Haagbard Etheldronga ve Viking ekibi şu anda Jodrell Tiyatrosu'nda Sırıt ve Yağmala'da oynuyor.
Um dos mais prolíficos realizadores da sua época ou, na verdade, de qualquer época... É Sir Edward Ross, de volta ao nosso país pela primeira vez em 5 anos... para abrir a temporada dos seus filmes no National Film Theatre.
Kendi zamanının, belki de tüm zamanların en üretken yönetmenlerinden birisi olan Sör Edward Ross, Ulusal Sinemada filmlerinin gösterimi için beş sene sonra tekrar ülkemize geldi.
Hector e eu realizaremos a mesma dança que se fazia no Royal Theatre na Terra... ou uma imitação razoável
Hector ve ben şimdi, Terra'daki büyük tiyatroda sergilenen dansın aynısını göstereceğiz. ya da en uygun kopyasını.
A estrela do cenário, do ecrã, da rádio, dos espectáculos industriais, e de Aquapura, directamente dos cafés cantantes de Radio City, do Roxy Theatre...
'Radio City Müzikholü, Roxy Tiyatrosu...''... ve Brooklyn Paramount'dan canlı yayınla, huzurlarınızda...'
Não quero uma casa cheia no Winter Garden Theatre.
Ben Winter Garden Tiyatrosunda dolu bir salon istemiyorum.
Sabes que bombardearam o Grand Theatre, em Plymouth?
Plymouth'taki Grand Tiyatrosu'nu bombalamışlar, biliyor musun?
Imagina! Bombardearem o Grand Theatre, em Plymouth.
Plymouth Grand Tiyatrosu'nun bombalanmasını düşünsene.
Todas as noites no Palace Theatre.
Her gece Saray Tiyatrosunda.
Perco o meu programa de TV favorito : Science Fiction Theatre.
En sevdiğim TV dizisini kaçıracağım, Science Fiction Theatre.
Science Fiction Theatre.
Science Fiction Theatre.
George Lorrimer é o director do Carlton Theatre, Bethnal Green.
George Lorrimer, Bethnal Green'deki Carlton Theatre'nin yönetmeni.
Estou enfiada aqui num quarto gelado com o elenco do Masterpiece Theatre.
Burada, bu "Şaheser Tiyatro" oyuncularıyla beraber buz gibi bir resim odasındayken.
Vou ver um filme ao Texas Theatre.
Texas Theater'daki filmleri izleyeceğim.
"Cinco anos com o American Ballet Theatre"?
"Beş yıl Amerikan Bale Tiyatrosu"?
A norte da cidade, o Curtain Theatre lar do mais famoso actor de Inglaterra, Richard Burbage.
Şehrin kuzeyinde İngiltere'nin en ünlü oyuncusu Richard Burbage'ın sahne aldığı Curtain Tiyatrosu vardı.
Malkovich sempre se interessou muito pelas artes do palco e foi, ainda em jovem, um dos membros fundadores da famosíssima Steppenwolf Theater Company, em Chicago.
Genç bir adamken Chicago'nun dünyaca ünlü Steppenwolf Theatre Company'nin kurucu üyelerinden biriydi.
Para a entrada de palco do Regency Theatre.
- Regency Tiyatrosunun sahne kapısına.
Lorde Edgware disse-nos que lhe escreveu, há um mês, para o Regency Theatre, a concordar com o divórcio. Não recebi carta alguma!
- Lord Edgware bir ay önce Regency Tiyatrosuna sizin adınıza bir mektup göndererek boşanmayı kabul ettiğini bildirmiş.
Conhecemo-lo no Gaiety Theatre, no espectáculo da Carlotta Adams...
Geçen gece Gaiety Tiyatrosunda tanıştık. Kabarede. Carlotta Adams- -
Miss Lemon, ligue já para o Gaiety Theatre e peça a morada de Carlotta Adams.
Hemen Gaiety Tiyatrosuna telefon edip Bayan Carlotta Adams'ın adresini alın!
Conhecemo-la no Gaiety Theatre.
Gaiety Tiyatrosunda tanışmıştık.
Aqui, no Plaza Theatre de Londres, temos o privilégio de assistir a uma demonstração de corte muito especial.
Bayanlar, baylar... bugün burada, London Plaza Theater'da çok özel bir gösteri izleyeceğiz.
Sim, ver um musical antigo. No Players Theatre, em China Cross Road.
Evet, Players Tiyatrosu'nda eski bir müzikali görmeye gittim.
- O Players Theatre.
- Players Tiyatrosu.
Realizado por Takashi Shimizu
- Tokyo Theatre Yapımcı OZ
1989, The Greek Theatre.
1989'da, bir Yunan tiyatrosu.
Do Federal Theatre...
Federal Tiyatro'danmış.
Mas, o que é espectacular, é que um dia ele estava a actuar no teatro Wood Green. Em 1918, e estava a fazer uma actuação, e disparam sobre ele e cai no chão. E morre, ele morre mesmo tentando apanhar a bala
- İlginç olanı, 1918'de Londra'da Wood Green Empire Theatre'da bunu yaparken, ateş edilince düşüp öldüğü söyleniyor.
O diário do Borden no dia 3 de Abril de 1897 descreve um espectáculo no Orpheum Theatre
Borden'in 3 Nisan 1897 tarihli yazısı Orpheum Tiyatrosu'ndaki bir gösteriyi anlatıyor.
Foi a bailarina principal... do American Ballet Theatre durante 15 anos.
O, 1 5 yıl boyunca Amerikan Bale Tiyatrolarını yönetti.
Quem foi o último bailarino que meteu no American Ballet Theatre?
ABT'deki son dansçınıza ne oldu?
Vai estar lá toda a gente, até o Presidente da administração do American Ballet Theatre.
Kesinlikle herkes orda olacak, Amerikan Balo Tiyatrosu'ndaki sandalyeci adam bile.
MILTON MORITZ Presidente das divisões da Califórnia e do Nevada dos "North American Theatre Owners"
MILTON MORITZ, California / Nevada Bölümü Başkanı, Kuzey Amerikan Sinema Malikleri
A bela Santa Barbara, na Califórnia, é o cenário da nossa emissão do Concurso Ortográfico Americano que é transmitida a partir do Cabrillo Theatre.
Güzeller güzeli Santa Barbara bu akşam şehir merkezindeki Cabrillo tiyatrosunda gerçekleşen Amerikan Heceleme Yarışmasına ev sahipliği yapıyor.
- Grauman's Chinese Theatre.
- Grauman'nın Çin tiyatrosu.
Estão praticamente pendurados no lado do autocarro para conseguirem uma boa foto do pirata em frente do "Grauman's Chinese Theatre".
Otobüsün bir tarafından sarkmış şekilde, Grauman'ın çin tiyatrosunun önündeki korsanı fotoğraflamaya çalışıyorlar.
Amanhã, haverá um teste no Prince's Theatre.
Yarın Prens'in Tiyatrosu'nda seçmeler var.
O atirador pode ter escapado pelo terraço do Peace Theatre.
Tetikçi Barış Tiyatrosunun arkasından kaçabilirdi.
O produtor e empresário deles, Ian Hawke, garantiu à Fox... que o trio fará sua primeira parada hoje à noite... na sua esperada turnê mundial no Orpheum Theatre, em Los Angeles.
Söylemesi zor. Ama temsilci-yapımcı Ian Hawke topluluğun beklenen dünya turnesini Los Angeles'daki Orpheum Tiyatrosu'nda başlatacağını söyledi.
Toda a Broadway espera ansiosamente a estreia da peça desta noite, que promete ser mais um sucesso no Little Theatre, na Time Square.
Bütün Broadway gergin bir şekilde bekliyor Times Square'deki küçük tiyatronun tanıtımını.
Gillian Murphy e Ethan Stiefel, do American Ballet Theatre.
Colin, Gillian Murphy ve Ethan Stiefel Amerikan bale tiyatrosundan.
No Royal Theatre na Terra.
Terra'daki büyük tiyatroda nasıl şarkı söyleyip dans ettiklerini gösterirdi.
Voltámos ao Beacon Theatre, pela terceira vez consecutiva.
Tekrar Beacon Theater'dayız.