Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tickets
Tickets Çeviri Türkçe
25 parallel translation
Você tem os tickets de bagagem?
Değiştirme fişiniz yanınızda mı peki?
Parece que precisa de tickets pra comida.
Birkaç yiyecek kaşesi alması gereken bir kıza benziyor.
Jake Hayes, Bilhetes Big Time.
Jake Hayes, Big Time Tickets.
Bilhetes Big Time, Jake Hayes.
Big Time Tickets, Jack Hayes.
Jake Hayes, Bilhetes Big Time.
Jack Hayes. Big Time Tickets.
Bilhetes Big Time.
Merhaba, Big Time Tickets.
Cheap Tickets está com saldos.
Cheap Tickets'ta indirim var.
Ela tem os tickets de racionamento e eu tenho fome.
Yiyecek karnemiz onda, ben de acıktım.
Bem, Anthony, reparámos que tem tido muita sorte... nos dados, e queríamos compensá-lo... com estes tickets válidos, para qualquer restaurante do Montecito.
- Adımı nereden biliyorsun? Aslında Anthony, craps masasında senin çok şanslı olduğunu fark ettik ve ödüllendirmek istedik Montecito'daki bu yemek kuponlarıyla.
- Eles não reembolsam aqueles bilhetes, Alan.
- They don't refund those tickets, Alan.
- Não têm dinheiro para tirar os tickets.
- Cezalara maddi gücünüz yetmiyor!
Senhor, pode deixar-nos efectuar o pagamento dos tickets agora?
Efendim, cezaları şimdi bize ödemeyi mi teklif ediyorsunuz?
Podem pagar lá os tickets de estacionamento. A D.G.V. abre às 8 : 00 manhã.
Park ücretlerini oraya ödeyebilirsiniz.
Senhora, não há hipótese de lhe dar a si o dinheiro dos tickets?
Bayan, parayı şuanda size verebilirim,
Trago uma mala de tickets de refeição e queres que os atire ao rio?
Bir valiz dolusu yiyecek karnesiyle geldim. IJssel nehrine mi atayım?
Eu tenho esses tickets pra banda que vai tocar na feira.
Festivalde çalacak bir grubun konserine biletim var.
Hilary, você ainda tem os tickets praquela banda?
Hilary, şu konser biletleri hala duruyor mu?
Validam os tickets de estacionamento?
Parkınızı doğrular mısınız?
- Validam os tickets do parque?
Park iznin var mı?
Então, vamos dar início a esta festa com os Big Pain Tickets.
Parti Big Pain Tickets ile başlıyor.
Haviam tickets do parque no avião do Heidecker, e eles levaram-me até Cincinnati.
Heidecker'ın uçağında park fişleri bulmuştum. Cincinnati'deki bir binaya kadar izlerini sürdüm.
Foi muito antes de "Two Tickets To Paradise".
"Two Tickets to Paradise" tan çok önceydi.
Eles estão descascando nos tickets por $ 600.
Biletler 600 dolar gibi fiyatlarla karaborsaya düştü.
Tickets, cinco passaportes...
Mühürler, beş pasaport, boş kızılhaç pasaportları. - Hemen.
Bilhetes Big Time.
Big Time Tickets.