Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Trigger
Trigger Çeviri Türkçe
98 parallel translation
Gatilho?
Trigger?
Trigger, está tudo a postos?
Pekala, Trigger, her şey ayarlandı ve hazır.
Cala-te, Trigger.
Oh, kapa çeneni, Trigger.
Trigger, aponta essa besta para outro lado.
Trigger! Şu silahı diğer tarafa doğrult.
- Ouvi pois, Trigger.
- Elbette duydum, Trigger.
Que raio, Trigger!
Tanrı aşkına, Trigger.
Credo, Trigger! É só o Nutsy.
Hay aksi, Trigger, bu sadece Nutsy.
Aquele Trigger...
Şu Trigger.
Vem aí a noiva, Trigger!
Hey, işte gelin geliyor, Trigger.
Consegues imaginar o Roy Rogers a vender a sua arma por seis cervejas? Não consigo.
Roy Rogers'ın Trigger'ı bir altılığa satabileceğini düşünebilir misin?
O filho do Trigger.
Trigger'ın oğlu.
Vá lá, Trigger! Não me deixes mal agora.
Ama her ihtimale karşı Kardan Adam yanı başında olacak.
Buford, espero que tenhas seguro de grupo... porque vou espalhar por todo o lado bastante ferro neste maldito deserto.
Hadi, Trigger! Beni yüz üstü bırakma. Buford, umarım grup sigortan vardır çünkü bu lanet olası çölü demir yığınına çevirmek üzereyim.
Só estamos a improvisar, sabes.
Trigger'ı izliyoruz.
Estamos assistindo Trigger.
Neler...
É o Roy e o Trigger.
- Roy'la atı geldi.
Vou a Las Vegas, e vou esperar até ver Wayne Newton... e quando o vir vou persegui-lo pela rua.
Vegas'a gideceğim ve Wayne Newton'ı göreceğim. Onu sokakta takip edeceğim ve Trigger gibi üzerine çıkacağım.
Rápido! Trigger, para a retaguarda!
Tetikçi, arka tarafa!
Trigger, se alguém se mexer, abata-os. Entendido?
Tetikçi, kıpırdayan olursa, alnının ortasından vur, anladın mı?
Muito bem, Trigger.
Tetikçi!
Trigger, para o leme.
Tetikçi, dümene geç!
O que é, Trigger?
- Evet, ne var, Tetikçi?
Rabbit, Trigger, ponham-se a postos no canhão antiaéreo.
Tavşan, Tetikçi, uçaksavarı hazırlayın. - Emredersiniz.
Trigger, leme à esquerda ao máximo.
Tetikçi, dümen tam sola.
O Rabbit ou o Trigger.
Tavşan ya da Tetikçi.
Trigger.
- Tetikçi. - Tetikçi?
Trigger, vá para a ré com o Tank.
Tank ile arkaya git.
Trigger, dentro de um minuto chegamos à superfície.
Tetikçi, bir dakika içinde yüzeye çıkacağız. Beni anladın mı?
Trigger, ouça-me.
Beni iyi dinle.
Vá lá, Trigger.
Haydi, Tetikçi!
Trigger afogou-se.
Tetikçi boğuldu.
É um bom nome, Gatilho.
- Güzel, bunu sevdim. Trigger.
- O telhado vai desabar. Posso ficar dentro do orçamento, mas vão morrer todos.
Bütçeyi aşmamaya çalışabilirim ama atların hepsine Trigger adını verirsin.
Ela escolheu o Trigger.
Tetik'i seçti.
Outro destaque um trigger para um temporizador.
Bir diğer önemli kısım zamanlayıcı tetik.
O par que usou no "Hair Trigger".
Hair Trigger'da giydiği.
É um título de proprietário honorário do Trigger.
Trigger'a onursal sahiplik belgesi.
O Roy sentia que as crianças da América eram os verdadeiros donos do Trigger.
Ona göre Trigger'ın gerçek sahibi Amerikalı çocuklardı.
Manterei as minhas mãos entrelaçadas nos teus dedos
"I'll keep my hands on your trigger finger"
Muitos trigger pullers.
Bir sürü tetik çekenleri var. Evet.
Trigger...
Trigger?
Exacto... Quantos anos tem a Trigger, em... anos de moto-cavalos?
Peki bu Trigger dediğin motorun at yaşı kaç?
Trigger!
Tetik!
Trigger.
- Yol kapalı çocuklar.
- Trigger.
- Tetik. - Ne var?
- Claro, Trigger.
Ebette.
Trigger, bateria antiaérea a postos.
İşaret verince namluyu filikaya çevir.
Trigger, prepare essa arma.
Tetikçi, silahı hazırladı mı?
- Como é que lhe chamas?
- İsmi ne, Tab? - Trigger.
FEMA fala o "Air Force Trigger 2", escuto.
Evet, iki nolu menfez şimdi açıldı!
Fala com o Trigger e o pessoal da Velha Guarda.
Eski arsada Tetik'le buluşacağım.