Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tug
Tug Çeviri Türkçe
122 parallel translation
Ligue-me ao Tug Barnes, dos U.S. Marshals, e diga-lhe que quero que vão buscar o Detective Ciello imediatamente e que mande seis agentes a Great Neck guardar a mulher e os filhos.
Bana hemen Tug Barnes'ı bulun ve ona... Dedektif Ciello'nun derhal koruma altına alınmasını istediğimi söyleyin. Ve Great Neck'e, karısını ve çocuklarını koruması için 6 silahlı ajan gönderin.
Tug?
Tug?
Este é o Tug.
Bu da, Tug.
Tug, Ned, este é o meu primo Nick.
Tug ve Ned. Bu da kuzenim Nick.
- Estes são o Tug Barnes e o Chippy.
- Bu, Tug Barnes. Ve Chippy.
Tug, cuidado!
Tug, dikkat et!
Tutor Nover, Eu gostaria de ver Jason, Metron, Coelho, Terra e Tug em quadrantes imediatamente
Öğretici Nover Jason, Metron, Tavşan, Terra ve Tug'ı derhal köpek ininde görmek istiyorum.
Graças, Tug.
Sağ ol Tug.
Tug!
Tug!
- Tug!
- Tug!
Tug, vamos lá, aqui é mais.
Tug, buraya gel, dahası var.
Tug.
Tug.
O Tug veio com a mala, fazendo o seu dever, apanhando coisas, e tu entras por aqui dentro "acusacionando" e fazendo "pedições".
Tug, çantayla geldi, birşeyler toplayarak işini yapıyor, ve suçlamalarınla, paldır küldür içeri dalıp birtakım tekliflerde bulunuyorsun.
Entretanto, Tug, o imortal mas vulnerável Cap Rooney seis semanas após uma microdisectomia irá começar contra os mais duros e mais rápidos da liga.
Bu arada Tug, ölümsüz ama kırılgan Cap Rooney mikrodikestomi'den 6 hafta sonra ligin en iyi pres yapan takımına karşı oynayacak.
É a jogada decisiva, Tug.
Sonucu belirleyecek oyun.
Atê agora, ele tem sido a alma desta defesa, Tug.
Şu ana kadar savunmanın beyni ve kalbiydi.
- Uh...
- Tug.
- Tug!
- Hey, Koda.
Vá lá. Tug, Tug, apanhei um!
- Ben varım.
Acho que Tug...
Sanırım Tug...
- Tug?
- Tug?
- Tug.
- Tug.
Tug, pode ser bebida.
Tug, bir içecek olabilir.
Tug, pára!
Tug, kes artık!
No sítio onde estavas, com todos nós e com Tug tão perto.
Tug'ın sana yumruk attığı yerde.
Dê-nos cinco minutos, Tug.
Bize biraz müsaade et, Tug.
Laura trabalha comigo agora, e em breve The Pin e Tug estarão do meu lado.
Laura şimdi benimle çalışıyor ve yakında Pin ve Tug'ı da kendi safıma çekeceğim.
Não pedi ao Tug que te batesse pelo episódio de Brad Bramish.
Brad Bramish meselesinden dolayı Tug'a, sana vurmasını söylemedim.
Tu trabalha para mim não para Tug.
Sen benim için çalışıyorsun, Tug için değil.
Tug, recebi um telefonema de alguém que diz saber coisas da Emily.
Tug, Emily hakkında bir şeyler bildiğini söyleyen birinden bana telefon gelecek.
Emily era a namorada de Tug.
Emily, Tug'ın kız arkadaşıydı.
Tug, já chega!
Tug, tamam artık!
Tug, pára!
Tug, kes şunu!
Pode ter sido Tug.
Tug'ın çocuğu olabilirdi.
Tug sempre quis o meu negócio.
Ta ilk günden beri Tug benim evimin peşinde.
Ele tem razão, Tug.
Haklı, Tug.
Bom, depois de ligares para a polícia, vais para casa de Tug. Rua Elm 12.
Pekala, polisleri aradıktan sonra Tug'ın evine git. 12 Elm.
Durante muito tempo, Tug teve a possibilidade de o roubar e cortar.
Tug demek ki o malın yarısını araklamış ve uzun zaman ona kafi gelmiş.
- Conseguiste, Tug?
- Öyle mi yaptın, Tug?
- Foi mau, Tug?
- Kötü müydü, Tug?
Não, Tug!
Tug, hayır!
- Foi para a escola da casa de Tug?
- Tug'ın evinden okula mı gitti?
Entre The Pin e Tug?
Pin ve Tug'ı?
Uma moça no porta-bagagens do carro de Tug, o The Pin e Tug.
Tug'ın arabasının arkasında bir kız, Pin ve Tug.
Tug tentou escapar a tiro quando a polícia chegou.
Polis oraya vardığında Tug dışarı çıkmaya uğraşmış.
Tug apertou o gatilho em Em, e culparam-no pela sua morte.
Tug, Emily'yi öldürdü ve ona aşıktı.
Tug a conduzir o carro e a espingarda de The Pin.
Tug arabayla geçiyordu, Pin ise tüfekle geziyordu.
O Brigadeiro General Sir Murray William Bourchier, foi condecorado como Cavaleiro da Ordem de San Miguel e São Jorge, morreu em 1937 após uma carreira política de sucesso.
Tuğ-general Sör Murray William Bourchier. Aziz Michael ve Aziz George Madalyası ve Üstün Hizmet Madalyası sahibi. Başarılı bir siyasi yaşamından sonra, 1937'de öldü.
Ei, Tug...
- Annemi gördün mü?
Brigadeiro.
Tuğ?
- Tug aqueceu.
- Tug kızgın.