Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Tur
Tur Çeviri Türkçe
3,534 parallel translation
Irei tratar duma visita para as senhoras, sim? Às 14 : 00?
Size bir tur ayarlayacağım, tamam mı?
Disseram-me que precisava de você para me organizar uma visita guiada.
Tur ayarlamak için sana ihtiyacım varmış.
Vamos dar um passeio.
Bir tur atalım, Speidel.
Outra ronda.
Bir tur daha mı?
Não é mais suspeito do que o Lucas andar a pé às 4 da manhã de sábado.
Lucas'ın Cumartesi günü sabahın dördünde tur atmasından daha şüpheli değil.
Ver quem apanha quem.
Bakalım kim kime tur bindiriyor.
Não acredito que ele escolheu este jogo para a primeira ronda.
İlk tur için bu oyunu seçtiğine inanamıyorum.
E mesmo que tenha saído com o carro dele?
Arabasıyla bir tur atmışsam ne olmuş ki?
A mesma disciplina, um teste diferente.
Aynı tur, farklı test.
Fico à espera da segunda ronda.
2. tur için her zaman hazırım.
E demos umas voltas.
Bu sabah ben ve Christine yeni pil takıp bir kaç tur attık.
Ela nunca fez uma digressão como esta.
Böyle bir tur yapmadı hiç.
- A digressão vai começar.
- Tur başlıyor.
Esta digressão é gigantesca, STEVE JENSEN EMPRESÁRIO comparada com quando começámos.
Bu tur o kadar büyük ki, başladığımız yerle karşılaştırırsak.
Esta é a primeira digressão em que acompanho alguém.
Bu biriyle çalıştığım ilk tur.
Este é um casaco oficial da digressão.
Bu resmi tur ceketi.
A Katy está sempre a tentar fazer viagens à parte da digressão, quando todos realmente deviam estar a descansar,
Katy sık sık bu gezileri yapıyor, tur yokken, aslında herkesin dinlenmesi gerekirken,
E agora, o que vai fazer quando terminar a digressão?
Bu tur bitince ne yapacaksın şimdi?
Vamos dar mais uma volta e depois regressamos a casa. Uma volta final e depois regressamos. Obrigado.
Son bir tur daha atıyor ve eve dönüyoruz.
Sou um negociador, não um guia turístico.
Ben simsarım yahu, tur rehberi değil.
O nosso principal suspeito é o sargento James Doakes.
Baş şüphelimiz Komiser Yardımcısı Doakes'tur.
Três viagens foram reservadas pela internet pela Agência Sunview.
Üç seyahat, Sunview Tur aracılığıyla internetten ayarlanmış.
Quer dar uma volta nela?
Bir tur atmak ister misiniz?
Quero passar com ele à volta do seu veículo. Só para ter a certeza.
Güvenli tarafta olduğunuzu görmek için, arabanızın etrafında bir tur atacağız.
- Mau. Sou mais inteligente do que o chefe do programa.
Program şefine ameliyat konusunda tur bindiririm.
- Então, quer dar uma volta?
- Tur atmak ister misiniz?
Sabe que mais? Prefiro levar aquela menina a dar uma volta.
Aslında ben şu fıstıkla bir tur atmak istiyorum.
Servi lá três vezes.
Ben 3 tur orada kaldım, dostum.
Toda a gente deu um voltinha.
Herkes bir tur gidiyormuş.
Estou atrasada para as rondas com a Kinney.
Ben Kinney ile tur için geç kaldım.
Se voarmos mais abaixo podemos recuperar no tempo
Alçaktan uçarsak, tur süresini kısaltabiliriz.
Então, o que diz de ir dar umas voltas na pista de dança?
Dans pistinde birkaç tur atmaya ne dersin?
Faça-lhes uma visita guiada, Orenski.
Onlara biraz tur attır, Orensky.
Tens noção de que, por causa de ti e do Lasky, tive de correr convosco, novatos?
Dün, siz çaylaklarla tur koşmak zorunda kalmamın sebebinin Lasky'le ikiniz olduğunu biliyorsundur.
Mas é bom que consigas um milagre, senão, vais ter de correr à volta do campus até ao fim do ano.
Ama kendi iyiliğin için şans yanında olsun diye dua etsen iyi olur yoksa yılın geri kalanı tur koşup durursun.
Quanto mais tempo vão ficar a enrolar?
Yakıt bitmeden daha ne kadar tur atacaksınız?
Cinquenta por dia?
Günde 50 tur mu?
E, às vezes podem ser cinquenta por dia.
Evet, bazen günde kucaktan kucağa 50 tur yaptığı oluyor.
Como, às vezes, nado 50 voltas.
Bazen günde 50 tur yüzdüğümü söylüyordum.
Espero que tenhas trazido um taco de basebol, vais precisar.
İnşallah beyzbol sopası getirmişsindir. Bir tur daha istiyorsan ona ihtiyacın olacak.
Importam-se que dê uma última volta ao quarteirão?
Çocuklar sokağın etrafında son bir tur daha atmamın sakıncası var mı?
Aparentemente, o space shuttle foi cercado por algum tipo de OVNI tipo disco voador, e uma espécie de escudo foi supostamente colocada em torno do space shuttle e depois, o OVNI e tudo o resto desapareceu.
Belli ki uzay mekiğinin etrafını Ufo tipi uçan araçlar sarmış bir kalkan oluşturmuşlar ve mekiğin çervresinde kısa süre tur atmışlar. Sonrada Ufolar ve diğerleri yok olmuş Olasılıklardan biri, açık kanalda açıkca söylüyor
Aparentemente, hoje é também a última etapa da volta a Springfield em bicicleta.
Görünüşe göre bugün ayrıca Springfield'da Tur bisiklet yarışının son aşaması var.
Tours Daejin, aqui!
Daejin Tur!
Daejin Tours!
Daejin Tur!
E o nosso guia mal falava inglês.
Tur rehberimiz de zar zor İngilizce konuşuyordu.
Outra rodada para a rapariga.
Bir tur daha içelim mi?
Ou seria bom que o Mills desse mais umas voltas ao quarteirão enquanto pensa noutras alternativas?
Veya Mills'i etrafta birkaç tur attırıp tekrar mı düşündürsek?
Dei 10 voltas ao quarteirão.
Binanın çevresinde tam 10 tur atmıştım...
Tu e o Deacon na estrada juntos... a dormir no mesmo autocarro?
Deacon'la birlikte tura çıkıyorsunuz... Aynı tur otobüsünde mi uyuyacaksınız?
O quê?
Conrad Knox'tur.