Twix Çeviri Türkçe

Twix!

Twix.

O meu Twix? !

Twix'im nerede?

Esse Twix é meu!

O benim Twix'im.

Acho que acabou de comer o meu Twix.

Sanırım Twix'imi yedin.

Estava preso na máquina e quando comprou o seu, recebeu um à borla, e nem se maçou em perguntar porquê, ou procurar pelo dono legítimo do dito.

Makinede asılı kalmıştı, Twix'i aldığında diğeri de bedavadan düştü... Neden diye sormadın. ... ya da kime ait olduğunu araştırmadın.

Antes de mais, não era um Twix.

Öncelikle, Twix değildi.

E isso é de bolacha e todos sabemos que o Twix é o único chocolate com bolacha.

Bu bir kurabiye. İçinde kurabiye parçaları olan tek çikolatanın Twix olduğunu herkes bilir.

roubou-me o meu Twix.

Twix'imi çaldı.

Pareceu-me ouvi-lo dizer que era um Twix.

- Bunun bir Twix olduğunu biliyorsunuz değil mi?

O Twix é o único chocolate com bolacha estaladiça.

Twix içinde kurabiye parçaları olan tek çikolatadır.

Bom, mas, afinal, que vai fazer acerca do Twix?

Twix konusunda ne yapacaksınız?

- O Twix tem coco a mais.

- Twix çok fazla hindistan cevizi var.

- Vou comprar dois Twix para nós.

- 2 tane Twix alacağım.

! Em quantos Twix já vai hoje?

Bugünkü kaçıncı Twix'in?

- É um Twix!

- O Twix.

São todos Twix.

Hepsi Twix.

Passem para cá um Twix!

Bana bir tane Twix verin.

Twix!

Twix!

Twix.

Twix.

Queria um Twix, mas achei que devia praticar, por isso furtei uma cebola e fui apanhada.

Canım gofret istedi ama önce pratik yapmak için soğan çaldım ve tutuklandım.

- Nós tentamos ensiná-los a fazer as escolhas certas na vida. - Tens dois pacotes de Ruffles, um Pretzel, um Twix e um Gatorade.

- Hayatta doğru seçimleri yapmalarını öğreteceğiz.

- Tem Twix, Snickers...

- Evlat, bu gece almayacağım.

Twix?

Twix?

E o que está a Twix a fazer?

Hıhı. Twix ne yapıyor?

Como twix e oreos.

Asyalılara "Krem karamel", zencilere "Profiterol".

Tenho Duds, Chunks, Twix, Cadburys, da maneira que quiseres.

Sen, Duds'ım, Chunks'ım Twix'im Cadbury'im ve kafanı iyi yapacak her şeyim var.

Boa idéia. Compra cigarros e um chocolate.

Güzel plan. 20 tane Bensons ve Twix al.

Quando era aniversário de alguém no trabalho, tinhamos vinho em canecas e comer chocolate Twix e sabes o quê?

İş yerinde birinin doğum günü olduğunda, kupalarla şarap içerdik ve snickers yerdik, anlıyor musun?

Quero mesmo. Só preciso de um Twix.

Sadece bir gofrete ihtiyacım var.

Um Twix. É isso que queres comer?

Gofret, yemek istediğin şey bu mu?

- Comeste o último Twix?

Son Twix'i sen mi aldın? Evet.

Quão desesperados acham que as pessoas ficam para tirar um Twix?

Bir çikolata almak için ne kadar çaresiz olacağımızı düşünüyorlar ki?

É um Twix.

Bu bir Twix.

- Isto não sabe a Twix.

Bunun tadı Twix gibi değil.

- Não é Twix, é galhos.

Twix değil, ağaç dalı.

Nachos... ou um Twix?

Cips mi yoksa çikolata mı?

Se eu adivinhar a hora mais próxima da hora do nascimento, ganho um chocolate.

Doğum zamanına en yakın zamanı tahmin edersem Twix alacağım.

Uma branca adivinhou e ganhou o chocolate.

Tahmin eden kaltaklardan biri Twix'i kazandı.

Morderam tudo como se fosse chocolate.

Twix hastası şişko çocuklar gibi her şeyi ısırıp duruyorlardı.

Temos o Twix de chocolate com manteiga de amendoim, por isso...

Çikolata ve fıstık ezmeli Twix'imiz var...

Em casa, abrimos algumas excepções. Principalmente, o "Twix".

Ev de nasiplenir tabii, genellikle Twix.

Sim, o meu... o meu Twix ficou preso.

- Evet, Twix'im sıkıştı.

Esta máquina deve-me uma barra de Twix.

Makine bana bir Twix borçlu.

Vais ficar com o Twix sem me dar nada?

Twix'i kendine mi saklayacaksın?

Um Twix?

Twix ister misin?

Twix?

Twix mi?

Encontrei um pacote de batatas-fritas E meio Twix

# Bir çanta cips ve yarım Twix buldum #

Troco um Twix, um Rolo, um Kit-Kat e um caramelo por um desses.

Su Twix'leri Rolo'yu, Kit-Kat'i ve Tootsie Roll'u sununla degisirim.

OK, então... um chocolate quente e quatro Twixes.

Sıcak çikolata ve 4 Twix. - Evet, o benim. - Alles klar.

- Posso ir buscar um "Twix"? - Sim.

- Bu kadar yeter mi?

Onde está o Twix?

Twix nerede?