Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Têns
Têns Çeviri Türkçe
22 parallel translation
Têns lume?
Ateşin var mı?
Têns filhos?
Çocuğun var mı?
E amanhã têns ele contigo o dia todo.
Ve dün bütün gün sendeydi.
- Têns agentes no elevador privado?
- Özel asansörde bir ajan görevlendirmiş miydiniz?
- Claro que têns.
- Elbette korkmuyorsun.
Assim que estiver pronto, têns que te chegar para trás e deixar-me acabar de recitar.
Evet. hazır olduğunda geride dur ve okumayı bitirmeme müsaade et.
Se queres trabalhar para mim têns que estar em forma.
Benimle çalışmak istiyorsanız forma girseniz iyi edersiniz.
E têns a certeza que o consegues encontrar de novo?
Peki tekrar bulabileceğinden emin misin?
Têns que devolvê-lo às 7. Trarei.
Yediye kadar geri getirmelisin.
Têns um encontro?
Randevun mu var?
Têns que te desenrascar.
Bu durumu düzeltmelisin.
Têns certeza de que não se passa nada?
Herşeyin yolunda olduğuna emin misin?
Têns uma chave.
Anahtarın var?
Têns que ir a dois lugares e ali está o primeiro.
Genelde ikisi ayrı yerlerde satılır.
Querida, têns que ir. Eu esperei 18 anos por este dia. - Podia ter comprado uma casa.
Gitmelisin. 18 senedir bu evde yalnız kalabilmenin hayaliyle yaşıyorum.
Por que não voltas enquanto ainda têns oportunidade?
Hey... neden sen, hala şansın varken geri dönmüyorsun?
O que é que têns? Disseste que não ías pisar o risco, Jesus.
Başını belaya sokmayacağına söz vermiştin.
Têns ums belos olhos verdes.
Senin de, güzel yeşil gözlerin varmış.
Têns de saber lidar com isso, está bem?
Buna alışmalısın tamam mı?
* Tu não têns um lar nem paredes *
Ne bir evin var Ne de yıkılmamış bir duvar
- Não têns esse direito.
Buna kesinlikle hakkınız yok.
Têns sede?
Bir daha yaparsan kendimi kovacam.