English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Valente

Valente Çeviri Türkçe

1,450 parallel translation
O meu menino valente!
İşte benim oğlum!
Um grande e valente líder entre os humanos.
İnsanların arasında büyük ve güçlü bir lider.
Somos um povo valente.
Bizler dayanıklı insanlarız.
Tem cocaína, mano. Dá uma pedrada valente.
İlk seferinde çabuk uçurur.
Primeiro pedi uma mula valente.
İlk olarak güçlü ve dayanıklı bir katır istedim.
Tens um coração valente, hobbit, mas ele não te serve de nada.
Bir Hobbit için cesur bir yüreğin var. Fakat bu seni korumaz.
- Já não és tão valente agora, pois não? - Hey, Rog!
Şimdi sert çocuk değilsin değil mi?
Deu-me um valente empurrão à saída.
Dışarı çıkarken beni ne biçim itti.
'Valente Pinóquio... pelo teu bom coração, perdoo-te todas as más acções passadas.
'Cesur Pinokyo temiz kalbinin karşılığında, tüm yaramazlıklarını bağışlıyorum.
É um sacana valente.
O dayanıklıdır.
O casamento é algo tão complexo que só o mais valente e ofuscado louco o tentaria.
Şey, evlilik çok karmaşık bir iştir... çok kararlı olmalı ve aptalca hareketlerden kaçınmak gerekir.
És valente.
Cesursun.
Garoto valente.
Sert çocuk.
Saio daqui e dou-te uma valente trepa.
- Rahatla. Arabadan inip seni iki seksen yere sereceğim.
Eu mando lá o meu irmão e ele dá-lhe uma valente surra.
Kardeşimden gidip ağzını burnunu kırmasını isteyeceğim.
Com um rei valente e bom, com os cavaleiros da Távola Redonda... nosso país sitiado estava em paz.
Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin adil ve cesur yönetimleri altında ülkemiz huzur ve barış içerisindeydi.
Valente.
Brave ( Cesur )
Valente.
Brave ( Cesur ).
Mary V. V de Valente
Mary B,'B'Brave için.
Năo te alegra ser a nossa nova companheira, Mary Valente?
Sen de bizimle oda arkadaşı olmaktan mutlu musun Mary Brave?
Vamos pelo caminho mais fácil para a Mary Valente?
Bugün biraz hafifletebilir miyiz? Mary Brave için.
Mary Valente?
Mary Brave?
- Não é muito valente.
Pek cesur sayılmazsın.
- Valente o bastante quando é necessário.
Olunması gerektiğinde olacak kadar cesurum.
Quer dizer, deves ter apanhado um valente susto.
Yani, oldukça sinirlenmiş olmalısın?
Agora você não está mais tão valente.
Nasılsın ahbap? Yumuşadın bakıyorum.
Sra. Carmem. O seu marido era um homem de esquerda, um homem valente.
Kocanız bir solcuydu, cesur bir adamdı.
A valente sou eu.
Cesur olan benim.
És o mais valente, mais brilhante, e mais corajosos homem que já conheci, e eu gostaria de ir até ao fim do mundo contigo.
Sen tanıştığım en cesur, en zeki, en yürekli adamsın, ve seninle dünyanın sonuna kadar giderim.
Não me expliquei bem, Príncipe Valente.
Beni yanlış anladın Prens Valiant.
Se tu foste valente o suficiente para jogar connosco,... porquê que te rendes?
Oynamamızı istiyorsanız, niye teslim oluyorsunuz?
Ama. Porque ele é bonito e valente.
Evet, çünkü o yakışıklı.
Acabei de te injectar com um gerador microscópico que produz um valente choque.
Vücuduna mikroskobik jeneratör enjekte ettim. Küçük ama etkili şok üretiyor.
Você teria gostado dele antigamente. Era valente, dedicado.
Sen ileriki günlere de beğeneceksin cesurdur
A sua tripulação é valente.
Mürettebatın çok cesur.
E valente.
ve cesur.
Só por uma vez, gostava de saber o que é ser a Phoebe, e conseguir dar uma valente carga de porrada.
Sadece bir kereliğine Phoebe gibi olmak ve birilerinin canına okumak isterdim.
Oh, aqueles putos vão levar um valente castigo.
Oh, bu çocukların büyümeleri lazım.
- Vale, sujeita aí, valente.
Tut onu Sparky
Tem que ser valente e agüentar.
Dayan Vicki.
foste muito valente, Rudy.
İyi savaştın Rudy.
- Quem é o meu menino valente?
Hanimiş benim koca cesur oğlum? - Buradayım.
- Eu. - Quem é o meu menino valente?
- Hanimiş koca cesur oğlum?
Valente...
Cesur...
Podia ter-te dado uma valente coça, seu monte de banhas.
Gününü göstereceğim, seni şişman yağ fıçısı.
Valente...
Güçlenmiş.
Vou encontrar o tipo. - Vou dar-lhe uma valente coca.
Ağzını burnunu dağıtırım.
Gostava de vos contar a história de uma jovem e valente rapariga, que atravessou o inferno na adolescência, e saiu do outro lado mais forte, mais confiante, com um cabelo lindo como tudo, se mo permitem dizer.
Size yürekli bir kızın hikâyesini anlatayım. Çok kötü bir ergenlik geçirmiş zamanla kendini toparlayan kendine hakim çok güzel saçları olan kız. Ben olsam öyle derdim.
Huck, deste uma valente queda.
Huck, kemiklerine berbat bir sarsıntı geçirttin.
Eu não sou assim, tão valente.
.. ne de olsa tedbirli biriyimdir.
"Sem dor, năo há ganância," Mary Valente.
Acı çekmeden oyun kazanılmaz Mary Brave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]