Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Valhalla
Valhalla Çeviri Türkçe
224 parallel translation
O maior desejo de um viking era morrer de espada na mão e entrar em Valhalla, onde o deus Odin o receberia como um herói.
Her vikingin en büyük hayali kılıcı elinde şehit olarak Tanrı Odin'in kahramanlarını beklediği Valhalla'ya girebilmekti.
Até à terra que está para além do mar de veneno, Valhalla.
Zehirli denizin ardındaki Valhalla'yı bile.
Morrer sem uma espada na mão e nunca entrar em Valhalla.
Elinde kılıç olmadan ölmek ve asla Valhalla'ya girememek.
Negar-me-ias o direito de entrar em Valhalla?
Valhalla'ya girmemi mi engelleyeceksiniz?
Com a vela do funeral a arder e a alma a boiar para o Valhalla.
Alevler içinde yüzen cenazemin ruhumu Valhalla'ya sürüklüyor olmasını.
- Trocaria o Valhalla por ele.
- Valhalla'daki yerimi bile değişirim.
- Não desejes tanto o Valhalla.
- Valhalla için bu kadar acele etme.
Por todos os deuses do Valhalla!
Valhalla tanrıları adına!
O Salão de Odin, Sr. Beale.
Burası Valhalla, Bay Beale.
Foi em Valhalla.
Valhalla'daydım.
Ouviu essa notícia em Valhalla?
Bu haberleri Valhalla'da mı duydun?
Sim, senhor, foi em Valhalla que ouvi essa noticia.
Evet efendim, Valhalla'da duydum.
E vou levar estes otários comigo para o céu!
Siz hıyarları elimden geldiğince Valhalla'ya göndereceğim.
Assim irei para Valhalla beber com os grandes guerreiros.
Bu büyük savaşçılarla Valhalla'da içki içeceğim anlamına gelir.
Você não acredita nestas histórias sobre Valhalla, pois não?
Bu Valhalla saçmalığına inanmıyorsun, değil mi?
Ele não está em Valhalla!
O Valhalla'da değil!
Encontramos-nos em Valhalla.
Hepimiz Valhalla'da buluşacağız.
Encontramos-nos em Valhalla.
Valhalla'da buluşana dek.
Você irá encontrar meu o avô em Valhalla.
Valhalla'da büyükbabamı göreceksin.
Valhalla!
Valhalla!
É Valhalla.
Bu Valhalla.
Ficar? Aqui é Valhalla.
Burada kalmak mı?
Este lugar é reservado para os mortos em batalha.
Burası Valhalla. Burası savaşta katledilenler için.
Vou reservar-lhe um quarto no "Valhalla".
Valhalla'yı arayıp oda ayırtırım senin için.
que habitamos agora... tiverem deixado o palco... encontraremo-nos de novo... num novo lugar em Valhalla.
İçinde yaşadığımız bu narin gölgeler... sahneden ayrıldığında... beraber buluşacağız... ve Valhalla'da... yeniden bir sınıf yetiştireceğiz.
Valhalla é para onde os Vikings vão quando morrem.
Valhalla Vikinglerin öldüklerinde gittikleri yerdir.
Certo, é perfeito.
Yakında : VALHALLA SAHİLLERİ Mükemmel bir yer!
E mais 16 km até Valhalla.
Oradan Valhalla sadece 18 km.
Nos veremos em Valhalla.
Anlaşıldı. Valhalla'da görüşürüz.
Incitam-me a tomar o meu lugar em Valhalla, junto deles, onde os bravos vivem eternamente. "
Bana aralarında yer açtılar Valhalla'nın salonlarında, Ki orada cesurlar sonsuza kadar yaşarlar.
Pedem-me para tomar o meu lugar entre eles nos corredores de Valhalla onde os bravos podem viver eternamente.
Bana aralarında yer açtılar. Valhalla'nın salonlarında, ki orada cesurlar... yaşarlar... sonsuza kadar.
Não te disse que existe um local especial em Valhalla à minha espera?
Valhalla'da benim için özel bir yer olduğundan bahsetmemiş miydim?
Eles são enviados a Valhalla em barcos em chamas!
Alevler içindeki gemilerle Kutsal Saray'a gönderilirlerdi!
Ainda assim, de Valhala observo a amarga luta que chamam de vida nesta Terra, e me pergunto...
Valhalla'da oturup, hayat denilen bu acı mücadeleyi izlerken Kendime sordum...
Onde esteve? Bom, estive escoltando soldados mortos para seus quartéis aqui em Valhala.
Şey, katledilen askerlere, burada, Valhalla'daki yerlerine giderken eşlik ettim.
O seu plano era que eu passasse a eternidade na montanha, nunca mais me juntando aos meus caros colegas em Valhalla, o local de descanso de todos os grande guerreiros.
Planı, benim dağda sonsuza dek kapalı kalmamı sağlayıp bütün büyük savaşçıların dinlenme yeri olan Vahalla'da silah arkadaşlarımla tekrar buluşmamı engellemekti.
Porque a única entrada para Valhalla é morrer em combate contra outro guerreiro.
Senin de anlayacağın gibi, Valhalla'ya sadece bir başka savaşçıyla yapılan bir dövüşte ölünce girilebiliyor.
Finalmente, os portões de Valhalla abrem-se para mim.
Sonunda, Valhalla kapıları benim için açıldı.
Vamos ao Valhalla Inn.
Valholl'a giriyoruz.
Sei que foi ele que me baniu para Valhalla e isto prova-o.
L o Valhalla beni sürgün ve bu bunu kanıtlıyor biliyorum.
Há um rumor por aí que ele tem uma pista sobre quem o mandou para Valhalla.
O Valhalla gönderdi kim bir kurşun olduğunu There söylenti.
Ele acha que encontraste a pessoa que te mandou para Valhalla.
O Valhalla için gönderilen kişi düşünüyor.
" Depois, levam as almas deles para Valhalla,
"... Sonra Valhalla ruhlarını alır,
Não podem orbitar para Valhalla sem serem detetadas.
Sen Valhalla tespit edilmemiş içine küre olamaz.
Podem precisar do Poder das Três para tirar o Leo de Valhalla.
Leo Valhalla çıkmak için üç gücünü gerekebilir.
E esta é a única maneira de a conseguirem levar para Valhalla.
Ve bu sen Valhalla içine onu alacağım olan tek yolu olduğunu.
O espírito de um guerreiro, digno de Valhalla.
Valhalla layık bir savaşçı ruhu,.
Ele reinou entre as estrelas de Valhalla e seus corvos... deram-lhe sabedoria e recordação.
Valhalla'da yıldızların arasında hüküm sürer kuzgunları ona bilgelik ve hafıza verirdi.
Esse é o caminho para Valhalla.
Orası Valhalla yolu.
Reinou entre as estrelas em Valhalla e os seus corvos... deram-lhe sabedoria e recordação.
Valhalla'da yıldızların arasında hüküm sürer kuzgunları ona bilgelik ve hafıza verirdi.
o senhor pensa que há algum judeu em Valhalla?
sizce bunun için yahudilerden kurtulmaya değmez mi?