Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Vali
Vali Çeviri Türkçe
3,518 parallel translation
Visto que eras um governador, não podes juntar outra pessoa com histórico político à candidatura.
Vali olduğundan beri,... aday listesine oylama geçmişi olan birisini ekleyemezsin.
Parece que o problema é que o presidente humilhou-te e eu não sou boa a consolar os outros.
Anlaşılan vali senin omuzlarına yeni bir sorun yüklemiş ben bu konularda çok beceriksizimdir.
- Pois, mas o presidente ficará.
Evet ama vali olacak.
Ele uma vez jantou com o führer.
Vali bir keresinde burada Führer'e yemek verdi.
Tenho de reconhecer, sirigaita, tens muita coragem, para roubares ao Bürgermeister.
Çok yürekli olduğunu kabul etmek lazım, Domuzkız... malını çaldığın adam vali.
Pelo menos, enquanto eu for Governador.
Vali olduğum sürece bu olmayacak.
- Governador...
- Vali Bey...
- Posso presumir que o senhor... Falou com o Governador Wallace e o Xerife Clark e lhes pediu para parar com a violência, em vez de nos tentar persuadir a não fazer um protesto pacífico.
Bizi ikna etmeye çalışmak yerine Vali Wallace ve Şerif Clark'la konuşarak barışçıl bir protesto için şiddet yanlısı olmamalarını tavsiye edebilir misiniz?
Governador, sei que quer falar comigo.
Vali Bey konuşmak istemişsiniz.
O vice-rei parece estar a desfrutar de boa parte dos seus recursos.
Görünüşe göre genel vali kaynaklarının iyi paylaşılmasından zevk alıcak.
Todos menos o vice-rei... saiam.
Herkes ama genel vali.. Everybody but the viceroy... Dışarı.
Então... o vice-rei...
Yani... Genel Vali.
Graças ao encerramento, pelo governador Reagan, da maioria das instituições estatais de cuidados mentais, o sector privado ficou com carta branca para avançar.
"Yeni Moda Normallik" Vali Reagan'ın eyaletteki akıl hastanelerinin çoğunu kapatmasına borçlu olarak özel sektör boşluğu doldurma konusunda tam yetkiye kavuşmuştu.
Os conselheiros do Governador e algumas dúzias de soldados conseguiram refugiar-se dentro do forte.
Vali divanındakiler ve bir kaç düzine asker... kaleye kaçmayı başardılar.
Governador.
Vali. Teşekkür ederim.
Ireis levá-la a Porto Royal e entregar os prisioneiros ao Governador Addison e aos seus homens.
Onu alacak ve Port Royal'e gideceksin... elindekı mahkumları Vali Addıson ve adamlarına... teslim edeceksin.
Sr. Presidente! Sr. Presidente! Sr. Presidente
Sayin Vali, Sayin Vali!
Presidente, eu acredito que este... projeto vai aumentar a economia e pretendemos colocar o dinheiro em educação e saúde, obrigado.
Vali ve ben, bu projenin kesinlikle ekonomiyi kalkindiracagini düsünüyoruz. Elde edilen parayi saglik ve egitim alanlarina yatirmayi planliyoruz.
Governador Johnson, posso apresentá-lo a Maria?
Vali Johnson, sizi Maria'yla tanıştırabilir miyim?
Governador, eu queria agradecer muito pelo seu apoio.
Sayın Vali, size desteğiniz için teşekkür etmek istedim.
E você, governador?
Ya sen, Vali?
Sim, governador.
Peki, Vali.
Eu tive que pedir um favor ao nosso novo amigo, o governador... Para ter o seu acordo revogado.
Antlaşmanı iptal etmek için yeni dostumuz Vali'den yardım istemek zorunda kaldım.
O governador?
Vali mi?
Provávelmente porque eu sou filha do governador.
Muhtemelen Vali'nin kızı olduğum için.
O seu pai é o governador?
Baban Vali mi?
E quando isso chegar ao governador o meu filho é solto
Ve bu belge Vali'ye ulaşıp oğlum affedildiğinde,
Acabamos de receber uma ordem direta do governador Para prender o Detective Frank Marasco.
Az önce Vali'den, Dedektif Frank Marasco'yu tutuklamak için emir aldık.
O governador ordenou a sua prisão.
Vali tutuklanmanı emretti.
Governador Johnson.
Vali Johnson.
Parece que o governador está a chegar Com o Procurador-Geral.
Görünüşe göre Vali ile Başsavcı buraya geliyormuş.
Ele quer dizer o que ele diz Sr. Governador.
Söylediklerinde ciddi, Sayın Vali.
É o raio do governador.
Vali'nin ta kendisi...
Não quero pôr ninguém nervoso... mas o Presidente da Câmara e o Governador estão ambos ali fora.
Heyecanlanın diye söylemiyorum... ama belediye başkanı ve vali de geldi.
Neste estado, a única pessoa que pode prender um xerife é o Governador.
Rust, bu eyalette şerifi tutuklayabilecek tek kişi vali.
Em particular a, Viceroy Berto Mercado, que fez uma longa viagem de Nova York para comemorar conosco hoje.
Özellikle de, bugün buradaki kutlamalara iştirak etmek için New York'tan gelen Sayın Vali Berto Mercado'ya.
O vice-rei é um homem poderoso.
Vali güçlü bir adam.
Vou manter o gabinete dele a funcionar até o governo nomear um substituto.
Vali yeni birini atayana kadar, ofisin çalışır halde olmasını sağlayacağım.
Agradecemos ao administrador municipal Roberts, a todos os atores dedicados e, claro, ao Governador O'Keefe, por organizarem um evento tão maravilhoso ao longo de três dias.
İlçe yönetiminden Roberts'a ve yeniden canlandırmaya katılan bütün aktörlere ve tabii ki de Vali O'Keefe'e böyle mükemmel bir üç günlük organizasyon düzenlediği için teşekkürler.
Sr.Governador, neste momento duas divisões blindadas aproximam-se de Paris
Vali Bey biz konuşurken iki silahlı tümen Paris'e saldıracak.
Só se esquece de uma coisa, Sr.Governador Um detalhe
Bir şeyi, küçük bir detayı unuttunuz Vali.
A Suécia é um país neutral, Sr.Governador
İsveç tarafsız bir ülke Vali.
Porque insiste tanto em destruir esta cidade, Sr.Governador?
Şehri yok etme konusunda niye bu kadar ısrarcısınız Vali Bey?
Saudações, Prefeito.
Selam sana, vali.
Desde que sou Prefeito... Vós judeus, têm levado a minha paciência ao limite.
Vali olduğumdan bu yana, siz yahûdiler sabrımı kırılma noktasına kadar sınadınız.
Prefeito... não podemos ser responsabilizados pelo que o povo possa fazer hoje... com toda atenção posta em Deus... se libertar um homem que desrespeitou as nossas leis sagradas.
Sayın vali... Tanrı'nın gözü önünde... eğer bu kanunlarımızı çiğneyen bu adamı eğer salarsanız, insanların bu gün yapabileceklerinden biz sorumlu tutulamayız.
- Talvez não o deva ser.
Belki vali olmamalı.
A Governadora Cameron.
Vali Cameron...
Mas, infelizmente, ela não vai viver muito tempo.
Ancak üzücüdür ki, Vali Cameron o kadar uzun yaşamayacak.
O presidente está ao telefone.
Vali telefonda.
É o homem que tem de ser eleito para a função de presidente.
Vali koltuğunda görmemiz gereken kişi o.