Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Varick
Varick Çeviri Türkçe
70 parallel translation
Há uma central electrica aqui mesmo, em Varick.
Varick'te bir elektrik santrali var.
- No final da rua Varick.
- Varick sokağının sonuna.
Estou preso no trânsito na Varick.
Evet, aşağıda trafik sıkışmış durumda.
Compraste-as naquele lugar, em Varick? Seja como for.
Varick'deki mağazadan mı aldın?
Eu estava a trabalhar na construção... e soube que o edifício Varick ia ser demolido...
İnşaat işinde olduğum için Varick Binası'nın yıkılacağını biliyordum.
Doutor Jack Harper, regente do departamento de Cardiologia da Faculdade de Medicina de Varick.
Dr. Jack Harper Varick Üniversitesi Tıp Fakültesi kardiyoloji bölüm başkanı.
West Village, na esquina da Rua Varick com a Rua Downing.
West Village, Varick Downing dönemeci... - Evi mi?
Assim como a Rua Varick e a Rua Downing e os membros das organizações com alto QI.
Varick Downing de öyle. Yüksek IQ'lu cemiyetlerin üyelikleri de...
Combinámos as subscrições periódicas traçadas no perfil, assim como os membros das listas das organizações num raio de 1,5km na zona da Varick com a Downing.
Varick Downing bölgesinin 2 kilometre çevresindeki yüksek IQ derneklerinin üye listesi gibi belirlenmiş sürekli yayınların üyelik bilgilerini de harmanladık.
A morada fica a meio quarteirão da Downing com a Varick.
Adrese göre Downing Varick'in yarım blok ötesinde.
Há uma florista. Uma joalharia no centro comercial. E alugava uma salinha no Varick Club pelo menos uma vez por semana.
Bir çiçekçi, bir mücevher mağzası ve Varick Kulübünde bir oyun odası kiralama.
A carrinha cinzento pertence à Zenith Rent-a-Car em Varick.
Gri SUV Varick'teki Zenith Oto Kiralama'dan çıktı.
Vi a coisa a entrar num esgoto perto da Varick e da Spring.
O şeyi Varick ve Spring yakınlarında bir lağım borusuna girerken gördüm.
Sagorsky, de acordo com as anotações do Juiz Varick, você trabalha numa loja armazém?
Bayan Sagorksy, Yargıç Varick'in notlarına göre Blatt alışveriş merkezinde çalışıyormuşsunuz.
Vou rever todas as anotações do Juiz Varick, com as minhas, e tomarei uma decisão dentro de um mês.
Yargıç Varick'in tüm notları inceleyip kendi kararımı bir ay içinde vereceğim.
Suspeito em movimento, em direcção a sul na plataforma sul para a saída de Varick.
Şüpheli güneye doğru harekete geçti, güneye giden platformda Varick çıkışına doğru.
Gabriel : " O concerto é às 00h30.
Grubumuz 12 : 30'da 203 Varick Sokak'ta çıkacak.
203, Varick St. " O turno do Gabriel terminou.
Gabriel'in mesaisi bitti.
O Varick recomendou-o.
- Onu Varick tavsiye etti.
Varick, levas o Sr. Donovan para o escritório?
Varick, Bay Donovan'ı ofisime götürür müsün?
O Finney veio cá há três horas dizer ao chefe da Polícia que mataste o tipo.
Andrew Finney üç saat önce polise Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş.
Tu sabes que o meu pai não teria matado o Varick, se não estivesses aqui.
Sen buralarda olmasaydın babam Varick'i asla öldürmezdi.
Obrigado, Varick.
Teşekkürler Varick.
- Varick Strauss.
- Varick Strauss.
Varick.
Varick.
Ontem, um tipo chamado Varick Strauss...
Dün gece Varick Strauss denen bir herif...
- Não. - O que disse o Varick?
- Varick ne dedi?
Boa noite, Varick.
İyi geceler Varick.
O Varick nunca a deitou fora.
Varick saklamış.
Entreguei os papéis do divórcio ao Varick, esta manhã.
Bu sabah Varick'e boşanma evraklarını verdim.
Acabou-se, Varick.
Bitti artık Varick.
O meu pai esteve com o Varick e eu tive a atenção do meu pai.
Babam, Varick'le beraber olmalıydı. Ben de babamın dikkatini çekmiş oldum.
Ele está a romper laços.
Bağları koparıyor, Varick.
Varick, sei que não vieste discutir arte, por isso... o que é?
Varick buraya sanat konuşmaya gelmediğinin farkındayım. Ne istiyorsun?
Já acabou há muito, Varick.
Uzun zaman olmuştu Varick.
O Varick tem família, alguém que o possa procurar?
Varick'in ailesi var mıydı? Onu arayacak birileri?
Tem algum fundo para a Paige e o Varick?
Paige ve Varick adına birikim hesabı açmış mıydın?
- Preciso que o esvazie, faça parecer que foi o Varick.
- Hesabı boşalt. Parayı Varick çekmiş gibi görünsün.
O Varick fez uma visita ao teu pai e ameaçou revelar a relação.
Varick babanın yanına gidip ilişkilerini basına sızdırmakla tehdit etmiş.
- Preciso do passaporte do Varick.
- Varick'in pasaportu lazım.
A Lena alugou um carro em nome do Varick.
Lena, Varick adına bir araç kiraladı.
O Varick veio depois de a Paige lhe dar os papéis do divórcio.
Paige boşanma evraklarını verince Varick seninle konuşmaya geldi.
É um idiota, mas acabará por perceber que o Varick pegou no dinheiro e fugiu.
Adam salağın teki ama sonunda Varick'in parayı alıp Belize'ye uçtuğunu çözecektir.
O Varick roubou oito milhões do fundo. - Tinha-o feito para vocês.
Varick sizin için ayırdığım hesaptan 8 milyon dolar çaldı.
Estou a ajudá-lo com o Varick.
- Varick'le olan sorununa yardım ettim.
O meu pai não se rala que o Varick tenha roubado o fundo.
Varick'in birikim hesabımdan çalması babam için bir şey ifade etmez.
Estou pendurada com um acionista minoritário. Varick Strauss.
Varick Strauss isimli azınlık hissedarına takıldım kaldım.
O Varick roubou 8 milhões de dólares do fundo que criei para vocês.
Varick sizin için ayırdığım hesaptan 8 milyon dolar çalmış.
- O dinheiro foi-se, ele desapareceu e temos a certeza que foi ele.
- Para ortada yok. Varick de yok. Onun yaptığına eminiz.
Chamo-me Varick Strauss.
Ben Varick Strauss.
Varick.
- Varick.