Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Vee
Vee Çeviri Türkçe
408 parallel translation
Após algumas publicações relevantes, eles criaram coragem para iniciar o primeiro grande projeto fotográfico próprio :
Vee, Bazı ilgili ilanlardan sonra, ikiside onun ilk büyük fotoğrafik projesini düşünme cesaretini buldu.
Corta!
Vee kestik
Companhia, alto!
Vee... durun!
E o Jumbo escolhe este cavalheiro...
Vee Jumbo bu beyefendiyi seçti.
E Grady apanha-o num salto, tirando Kwon do ringue.
Vee Grady bir jump kick ile Kwon'u minderin dışına yolluyor
E a casa é nossa.
Vee, bu ev bizim.
E pegas no jornal.
- Vee gazeteyi alıyorsun..
É um peso que sai do estômago e lá vou eu.
- Vee, sonunda çıkıyorum..
Então, sento-me, ligo a...
- İyi o zaman, yerime oturuyorum vee..
Vou sentar-me e ligar as sardinhas.
.. vee sardalyalarımı açıyorum.. .. sardalyalarımı unutmuşum..
- Sim.
Selam Vee.
Olá, Vee.
Nicki. Selam.
E é a...
Vee...
É que preciso de me concentrar agora porque... e... está bem.
Sorun şu ki, Ben sadece... odaklanmalıyım şuanda, çünkü... vee, tamam.
Consegui encontrar a mãe dela, lembrei que ela tinha dito que morava perto...
Annesini bulmanın bir yolunu bulmaya çalıştım, Marina'nın bana Umbria'da yaşadığını söylediğini hatırladım, vee...
Esquisito. Não é bom sinal.
Vee, - - Bu hiç iyiye alamet değil.
O George não se sente estúpido. As vezes vai contra as árvores e...
Bazen George agaca çarpar, vee
E... ação!
Vee motor!
E vamos enviar toda a energia à Dharma.
Vee tüm enerjimizi Dharmaya yolluyoruz.
E não quer que os empregados usem farda.
Vee, uh, garsonların ünüforma giymelerini de istemiyor.
Mas nesta casa, temos de trabalhar e dar o nosso sangue e suor.
Bu yer - senin içine girip kanını ve terini akıttığın vee..
Não tragas o teu cão.
Vee.. sakın köpeğini getirme.
E o Foto-rama.
Vee Photorama.
E quem, quem está aqui com o senhor?
Vee, beraberinizde kimler var?
E, quanto às drogas, bem, as drogas fazem mal.
Vee uyuşturucular kötüdür. Uyuşturucu kullanmamalısınız.
Acção!
Vee motor!
Esperei... e esperei... e lhe chamei pelo comunicador.
Bekledim, bekledim vee seni aradım.
Alguém a fazer-se passar por amigo.
Birisi tanıdığıymış gibi yaklaştı vee...
Sim, e...?
Vee...?
E para!
Vee.. don!
Podem parar.
Vee, donun.
E... ação.
Vee motor.
E foi assim que a minha relação com o meu pai terminou.
Vee babamla ilişkim bu şekilde sona erdi.
E agora, a excitante conclusão de "South Park".
Vee şimdi... South Park'ın heyecan verici sonu.
Um bom Verão, Vee.
İyi tatiller Vee.
Aqui está o Ricky!
Vee, Ricky!
Eu sei. Do Bobby Vee.
Bobby'den.
..., boo-yah!
Yavaş yavaş yok olur, vee basket!
E sou o alvo de uma terrivel firma de advogados por ter passado três meses a viver num plano superior, a lutar pelas forças do bem... para combater demônios, maldades e espezinhar bebés insectos... porque tudo isso é real e esse é o mundo em que eu vivo.
Vee son üç ay boyunca yüksek bir yerdeydim diye şeytani bir avukatlık şirketinin hedefiyim ve iyilerin tarafında savaşıp, iblislere,... kötülüklere ve yavru böcekleri karşı savaşarak para kazanıyordum ve bütün bunlar gerçekti ve yaşadığımız dünyadaydı.
Super-Vee, dois motores, 900 cavalos cada.
Çift motorlu Süper-Vee. Her biri 900 beygir gücünde.
Super-Vees.
"Süper-Vee" ler gibi.
E corta!
Vee perde.
E por fim, o Ganesh!
Vee, Ganeesh.
Vee, podes acender o teu cigarro para que a gente acabe o quer que seja isto?
lütfen şu sigaranı yakar mısın, bu iş her neyse bir an önce bitsin.
Vee, eu não consigo ser mais claro sobre a nossa situação.
vee, ilişkimiz konusunda bundan daha net olamam.
Eu também estou dorida, tenho qualquer coisa na pele.
Ayağımı çarptım, vee...
Bem, decidi fazer a tua própria Casa dos Sonhos!
Vee, Ben de senin kendine ait bir Jenna Rüya Evin olmasına karar verdim.
E... sério?
Vee- -?
E... corta!
Hooray! Vee kes!
O nariz nos joelhos.
vee, bırak.
- Eu não vou.
- hayır vera... vera... hoşça kal vee. gitmiyorum.