Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Vernon
Vernon Çeviri Türkçe
774 parallel translation
Vou ao monte Vernon.
Vernon Tepesine çikacagim.
Vai ao monte Vernon para se preparar.
Havaya girmek için Vernon Tepesine gidecek.
Foi ao monte Vernon para dar a si mesmo uma morada patriotica.
Milli duygularinin kabarmasi için Vernon Tepesine gitti.
Mount Vernon, 2.940.
Mount Vernon 2940.
Para o Sr. Jeremiah Duveaux Durrance. Mount Vernon, 2.940.
Bay Jeremiah Duveaux Durrance'ı arıyoruz, Mount Vernon 2940.
Vernon... o Sr. Yarborough é o que chamam de " oficial mal.
Vernon... Bay Yarborough az kazanan ve çok çalışan bir subay.
É do Vernon. Vista.
Onlar Vernon'ın.
O Vernon come bem para um cara mal. Remunerado.
Az kazanan bir adam için bence Vernon çok iyi yiyormuş.
Vernon, diga para os rapazes do gatilho que se virem um traseiro no canal, é um dos nossos.
O çocuklar kaybederse bizde kaybederiz Vernon, hattın aşağısına git ve onlara tetikte olmalarını söyle - happy Joes
Sou Jacques Vernon.
Ben Jacques Vernon.
Vernon, não há uma vila a sul daqui?
Günetde bildiğin bir yer var mı?
Mr. Merrill, este é o meu irmão Vernon.
Bay Merrill, bu benim kardeşim, Vernon.
Visitem "Autos Mike Vernon", Avenida Valley 13631 repito, Avenida Valley 13631, no Garden Grove.
Garden Grove'daki 13631, Valley Bulvarı'nda bulunan Mike Vernon Motors'u ziyaret edin.
Se está indo para a casa de Vernon Adams... espere confusão.
Kasabadan uzak dursan iyi edersin. Başına bela açılır.
Este tipo que procuro, o Vernon...
Aradığım bir adam var. Vernon.
É a última vez, Vernon. A última vez.
Bu son şansın, Vernon.
- Vernon.
- Vernon.
Dá-me muito prazer oferecer... este assobio cerimonial, banhado a ouro, ao mestre-de-cerimónias deste ano, o Reitor Vernon Wormer.
Altın kalama düdüğü... bu yılın onursal Mareşali... Dekan Vernon Wormer a sunmaktan... büyük mutluluk duyuyorum.
Temos de bater o Liceu Mount Vernon.
Mount Vernon Lisesi'ni yenmeliyiz.
Dez minutos, carros com ar condicionado, Monte Vernon, Poughkeepsie...
On dakika kaldi, havalandirmali vagonlar, Mount Vernon, Poughkeepsie...
Peça ao Sargento para chegar aqui.
Çavuş Vernon'a buraya gelmesini söyleyin, lütfen.
O Sargento Vernon.
Çavuş Vernon.
Quando disse ao sargento, esta tarde que ia fazer alguns telefonemas, eu estava na sala de imprensa, este quarto é o 615 e a sala é 616.
Görüyorsunuz ya, efendim, bu öğleden sonra Çavuş Vernon'a bazı özel telefonlar açmak üzere buraya gireceğini söylediğinde, ben basın adasında idim. Şimdi bu oda 615, basın odası ise 616.
A sério, Vernon, porque finges?
Vernon, niye rol yapıyoruz?
Vernon, tem maneiras!
Vernon, nazik ol.
Vernon, porque não entregas a arma?
Vernon, şuraya geçer misin?
Desculpe senhora, mas qualquer um aqui é melhor que o Vernon.
Böyle konuştuğum için bağışlayın bayan, ama Vernon'dan iyisini bulabilirdiniz.
- Sou o Sr. Vernon Elliot.
- Ben Bay Vernon Elliott.
- Vernon Elliot.
- Vernon Elliott.
- Bem-vindo a Academia de Vernon.
- Vernon Akademisi'ne hoşgeldin.
- Esta é uma tradição de Vernon.
- Bak, bak bu bir Vernon geleneği.
Senhoras e senhores, Senhorita Vernon.
Bayanlar ve baylar, karşınızda Bayan Vernon.
Não só está proibido de ir ao baile do Dia das Bruxas, mas você é o primeiro estudante na história da Academia de Vernon que está proibido de entrar em Foxfield, e cito :
Sadece Cadılar Bayramı dansına katılamamakla kalmadınız, ayrıca Vernon Akademisi tarihinde, ölene kadar Foxfield'a girmesi yasaklanan tek öğrenci oldunuz.
Também eu, fui o primeiro da minha turma em Vernon a ser aceite em Harvard.
Ben de, Vernon'daki sınıfımdan Harvard'a kabul edilen ilk öğrenciydim.
Se nós tivesse-mos comida assim em Vernon.
Keşke Vermin'de de böyle yemekler yiyebilseydik.
Eu espero que Mr Balaban esteja errado relativamente à Academia de Vernon,.... mas entretanto, vamos lhe dar todo o apoio.
Umarım Bay Balaban, Vernon Akademisi hakkında yanılıyordur ama yine de, onunla tam bir işbirliği içinde olacağız.
Vernon Dahlart.
Vernon Dahlart.
Devo dizer que ela é o presente de Deus para Vernon Dahlart.
Onun, Tanrı'dan Vernon Dahlart'a armağan olduğu söylenebilir.
Verno, você ainda não disse nada.
Vernon, tek kelime bile etmedin.
Não fale de boca cheia, Vernon.
Ağzın doluyken konuşma Vernon.
É o Vernon.
Bu Vernon.
Vernon!
Vernon!
Caro Sr. Vernon... Reconhecemos que tivemos de sacrificar o sábado pelo que fizemos.
Sayın Bay Vernon yaptıklarımız için cumartesiyi feda etmemiz gerektiğini kabul ediyoruz.
Não nos divertimos com o Vernon a espiar.
Dışarıdan kontrol edilirken parti yapamayız.
Se continuam a falar, o Vernon volta.
Konuşmaya devam edin, Vernon gelsin.
- Como sabes onde foi o Vernon?
- Vernon'un gittiğini nasıl biliyorsun?
- Porque vamos ao cacifo do Vernon?
- Neden onun dolabına gidiyoruz?
Se o Vernon nos apanha, a culpa é tua.
Haklı olsan iyi olur. Vernon bizi yakalarsa senin hatan.
E depois quando eu estava no gabinete do Vernon só pensava no pai do Larry.
Sonra... Vernon'un ofisinde otururken düşünebildiğim tek şey Larry'nin babasıydı.
É o que o Vernon quer.
Vernon'un yapmamızı istediği bu.
Você quer um, Vernon?
İster misin Vernon?