Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Verso
Verso Çeviri Türkçe
587 parallel translation
Sei o outro verso.
Ben ikinci kıtayı biliyorum.
Já fui despedido de muitas maneiras, mas nunca em verso.
Daha önce çok farklı şekillerde kovuldum ama hiçbiri uyaklı değildi.
Escrevi no verso que quero que seja pago à menina Maple.
Arkasına Bayan Maple'a ödenmesini yazdım.
Encontrarás um verso, no poema de Villon que se adequa.
Villon'un şiirinde bunu anlatan dizeler vardı.
Cada coração começa a bater em verso
Kalpler bu ritimle çarpar
O meu coração começou a bater em verso
Kalbim bu ritimle çarpar
- Um verso e dois refrães.
- Bir kıta, iki nakarat.
Como era aquele verso sobre o Álamo?
Alamo'yla ilgili söylediğin şarkının sözleri nasıldı?
- Mas, eu realmente estou... - Primeiro verso.
- Ama, ben gerçekten- -
Da "ria", não "rio" pois o verso seguinte acaba em "magia".
Kıyısı, kenarı değil. Sonraki satır kafiyeli olmalı.
Sim, vem-me à mente um verso sobre famílias inimigas :
Wakefield... Şimdi hatırladım. İki aile arasında anlaşmazlık çıkmıştı.
Eu o regalarei com um verso magnífico, eloquente.
Sana muhteşem, güzel mısralar okurum.
Uma bebida. Um verso.
Bir içki, bir şiir.
Davam-lhe um tema, e escrevia um verso.
Ona bir konu ver, hikayeyi yazsın.
"Uma bebida, um verso."
Bir bedava içki, bir bedava hikaye.
Se Berlim estiver certo, quando interceptarmos o segundo verso... Significará que a invasão terá início dentro de 24 horas.
Eğer Berlin haklıysa, yakaladığımız ikinci dizeye göre işgal 24 saat içinde başlayacak demektir.
Dê-me o texto do segundo verso.
İkinci dizeyi ver.
- Sim, o segundo verso.
- Evet. İkinci dize.
Livro de Lucas, capítulo 10, verso 7.
Luka, onuncu bölüm, yedinci satır. Kitabınızın hepsi Almanca.
" Näo me cante uma cançäo, näo me leia nenhum verso
" Şarkı söyleme, okuma kafiyeli satırları
... escrito em verso em um cartão postal...
... bir kartpostalın üzerine yazılan mısralar...
- Um verso de um poema antigo, não é?
- Eski bir şiirden, değil mi?
Estava algo impresso no verso mas parece ter saído dentro de água.
Arkada bir yazı varmış ama ıslanınca çıkmış.
Era o verso de um poema.
Bir şiir dizesi.
- Se soubesse, saberia o verso.
- Bunu bilsem, dizeyi de hatırlarım.
No verso do relógio do Sr. Bond o número de registo é o 3-2-6 -
Bay Bond'un saatinin arkasındaki kayıt numarası : 3-2-6 -
E agora, com a sua permissão, um pedaço de um verso de Kipling.
VE şimdi de, izninizle, ufak bir dize... Kipling'den.
Conheces o verso seguinte?
Sonraki dizeyi biliyor musun?
Então lembrou de dizer a ela o verso?
Pekâlâ, o satırları okudun mu?
Amanhã, antes de deixá-la... após ter feito amor com ela, prometa-me que dirá o verso.
Yarın ondan ayrılmadan önce, o satırları okuyacağına söz ver.
Sim, e ela respondeu com este outro verso.
Evet. O da şu satırlarla karşılık verdi :
Amanhã de manhã quando a deixar... recite o verso que eu disse agora.
Yarın ayrılmadan önce, şu satırları oku ona.
Disse o meu verso para ela?
Söylediğim satırları okudun mu onu?
Em nome de Deus... a jovem que Ihe disse este verso morreu.
Bu satırları söyleyen kız öldü.
Agnes, esse verso é muito longo para ele.
Agnes, bu tekerleme onun için çok zor.
Apenas um verso.
Sadece bir kublecik.
Preto no branco, como dizem. Verso e reverso. Mas nada de rumores maldosos.
Bir belge, kesin bir kanıt olsun, gizli kapaklı dedikodular değil.
Ela escreveu uma nota no verso.
Arkasına kısa bir not düştü.
Ei, Floyd, faz um verso!
Hey Floyd, sende sıra!
" Serão voz e verso em uníssono
" Sesler ve mısralar birbirine karışsın
Então também gosta deste verso?
Demek sizde şiir seversiniz?
Nós já discutimos a Biblía desde o Genisis, capítulo um, primeiro verso.
İncilden Tevrata kadar her konuyu tartıştık, her bölümünü, bire bir.
Cole Porter era fascinado por Leonard. Uma vez, fez um verso de uma música...
Leonard Cole Porter'ı büyülemişti... bir şarkısında şöyle bir dize vardı...
Dos príncipes farão reviver este poderoso verso,
Ne mermer ne soylu beylerin yaldızlı anıtları ;
É o último verso escrito pelo Hölderlin.
Hölderlin... son çalışması.
Mas não há um verso para o pobre pé.
Ama zavallı ayaklar hakkında tek bir dize bulamazsınız.
Você ensaiou o verso?
Şiir için pratik yaptınız mı?
Assim está melhor, Richie. Mas aquele verso "minha querida". Eu gosto mais disso, está bem?
Fena değil ama "küçük sevgilim" kuplesi daha iyi olabilir.
Onde aprendeste esse verso?
O şiiri nereden öğrendin?
A redação do último verso, depois dos outros dois, já não é a presença de Deus, e sim a ausência de Deus que tranquiliza o homem.
artık Tanrının varlığıyla ilgili değildir. İnsanoğlunun şüphelerini bir kez daha gideren "Tanrının varolmayışı" ile ilgilidir.
Então, Azis, recitou o verso para ela?
Ona satırları okudun mu?