English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Vice

Vice Çeviri Türkçe

4,734 parallel translation
Jogada chocante da Vice-Presidente, deixar o partido e concorrer contra o seu chefe, enquanto se recusa a deixar a Casa Branca.
Başkan yardımcısının kendi biletini yırtması, partiyi bırakması ve yöneticisine karşı seçimlere girmesi şoke edici bir hamleyken, batı kanadından ayrılmayı hala reddediyor.
Na eleição de 1800, o Vice-Presidente Thomas Jefferson concorreu contra o Presidente John Adams.
1800 yılındaki seçimlerde, Başkan yardımcısı Thomas Jefferson, Başkan John Adams'a karşı aday olmuştu.
Podemos conseguir os dois ao escolher o vice-presidente.
Bütün bu amaçlarımızı doğru Başkan yardımcısını seçtiğimiz zaman yapmış olacağız.
Já escolhi um vice-presidente.
Yeni Başkan yardımcısını çoktan seçtim...
O teu antigo vice?
Sizin eski yüzbaşınız olan California Valisi mi?
Andrew Nichols, Governador da Califórnia, antigo vice-governador do Grant.
Andrew Nichols, California valisi, bir önceki yüzbaşı valisi, Grant'in emrinde.
Quero ser o Vice-Presidente dos Estados Unidos, não é óbvio?
Birleşik Devletler Başkan yardımcısı olmak için tabii...
Assistente especial da Vice-Presidente.
Başkan Yardımcısının özel asistanı'nı bile mi?
Submete quaisquer dúvida sobre a morte lamentável do Daniel Douglas Langston ao gabinete da Vice-Presidente.
Daniel Douglas Langston'ın zamansız ölümüyle ilgili herhangi bir soruyu Başkan yardımcısının ofisine havale et.
Fiz os exames contra a vontade da Vice-Presidente.
Başkan yardımcısı istemedi ama ben birçok test yaptım.
Não culpo a Vice-Presidente por querer abafar isso.
Bunu saklı tutmak istemesinden dolayı Başkan yardımcısını suçlayamam.
Agora o Andrew Nichols é a nossa escolha para vice?
Ve şu an Andrew Nichols bizim seçtiğimiz Başkan yardımcısı mı?
Se isso me torna inapto para a vice-presidência, que assim seja.
Ve eğer bu beni Başkan yardımcılığı içim... uygunsuz gösterecekse, varsın göstersin.
Alguns de vós ouviram que eu estava à procura de um novo vice-presidente.
Şimdi, bazılarınız son zamanlarda piyasada yeni seçim ortağımı bulduğumu duymuş olmalısınız.
Houve um valor em particular pelo qual eu procurei, enquanto tomava a difícil decisão de seleccionar o meu novo vice-presidente.
Yeni bir seçim yoldaşı seçmek gibi zor bir karar verirken bir takım değerler ararım.
Sem mais delongas, gostava que conhecessem o próximo Vice-Presidente dos Estados Unidos. O meu antigo vice-governador, e Governador da Califórnia, um homem que eu considero tanto um irmão quanto um amigo,
Daha fazla telaşlandırmadan sizi Birleşik Devletlerin yeni Başkan yardımcısıyla tanıştırayım, benim önceki yüzbaşı valim ve California valisi, kardeşim olarak saydığım bir dostum,
Achas que só aceitei ser Vice-Presidente, para estar nas mesmas reuniões que tu?
Sanıyorsun ki seninle aynı toplantıda olabilmak için Başkan yardımcılığını kabul ettim?
Srª. Vice-Presidente.
Bayan Başkan yardımcım.
Andrew Nichols, Vice-Gov. da Califórnia nos dois mandatos do Grant. Depois, foi Governador durante dois mandatos.
Andrew Nichols, Grant'in iki döneminde de California vali yardımcısıymış, bundan iki dönem sonrada valilik görevini sürdürmeye devam etmiş.
Vamos ter um novo vice pela manhã.
Sabaha yeni Başkan yardımcısı seçimini yapacağız.
És o Vice-Governador, e eu sou a mulher do Governador.
Sen vali yardımcısısın ve bende vali'nin karısıyım.
É uma honra ajudar a Vice-Presidente como eu puder.
Anlıyorum. Başkan yardımcısı Langston'a yardım etmek bir onurdur.
Reverendo Dale, a Vice-Presidente ouve-o, ela procura-o para conselhos espirituais, ou só... atira umas moedas no cesto para a fotografia, quando o vai visitar? - Sr. Bergen.
Bakın Peder Dale, Başkan Yardımcısı'nın kilisenize ruhani bir danışman olarak sizi dinlemeye gelmesini mi yoksa, sadece bir kaç fotograf çektirmek ve bağış sandığınıza bir kaç bozukluk atmak için... gelmesini mi tercih edersiniz?
Ajuda-me a levar uma assassina, a vice-presidente dos EUA, à justiça.
Başkan Yardımcısını, Birleşik Devletler adaletine cinayet zanlısı olarak teslim etmeme yardım et.
Srª. Vice-Presidente.
Bayan Başkan Yardımcısı.
Vice-Presidente Sally Langston...
Başkan Yardımcısı Sally Langston...
Vice-Presidente, que diferenças vê entre a sua política económica e a do Presidente?
Başkandan farklı olarak sizin ekonomi ile ilgili politikalarınız nelerdir?
Isto é tudo o que eles têm sobre o Daniel Douglas. Inclui uma gravação da Vice-Presidente a ligar para o Cyrus Beene na noite do homicídio.
Cinayet gecesi Cyrus BEENE'i çağıran Başkan Yardımcısı'nın ses kaydı da dahil olmak üzere,
Vice-Presidente, refere-se às falhas morais do Presidente?
Başkanın ahlaki başarısızlıklarından mı söz ediyor sunuz?
Vou ter prazer em discutir o meu casamento consigo, Srª. vice-presidente, se é onde quer chegar.
Bayan Başkan Yardımcısı ile evliliğimi tartışmaktan mutluluk duyarım, sonunun nereye varacağını bilmek kaydıyla.
Surpreende-me que você e a sua Vice-Presidente não consigam aceitar isso.
Sizin ve Başkan Yardımcınızın bunu kabullenmemesi... -.... beni gerçekten şaşırtıyor.
- A Vice-Presidente Langston está apenas a tentar fugir da pergunta.
Başkan Yardımcısı Langston burada bir sorunu anlamaya çalışıyorum.
Lamento muito, Vice-Presidente, mas temos de seguir em frente.
Özür dilerim Bayan Başkan. Gerçekten bitirmemiz gerekiyor.
Sr. Presidente, é a Vice-Presidente ao telefone.
Sayın Başkan, Başkan Yardımcısı hatta bekliyor.
Eu agradeço, Srª. Vice-Presidente.
Nezaketinize müteşekkirim Bayan Başkan Yardımcısı.
Eu trato disso, Srª. Vice-Presidente.
Bunu halledeceğim Bayan Başkan Yardımcısı.
O Presidente Grant decidiu garantir a sua oposição à Vice-Presidente Sally Langston. - O mercado de armas...
Başkan Grant silah lobisinin elindeki gücü rakibi Başkan yardımcısı Sally Langston'un ellerine teslim etmiş oldu.
- Não vais ter um novo vice.
Yeni bir Başkan Yardımcısı olmayacak.
O Presidente vai reunir-se com a Senadora Ramirez, para colocá-la como vice-presidente.
Başkan şu an Senatör Ramirez ile ne görüşüyor biliyor musun? Ona Başkan Yardımcılığı biletini vermeyi.
Estavas a entrevistá-la para o cargo de vice-presidente.
Onu Potansiyel Bşk.Yrd. için onaylamışsın.
- Era uma boa vice-presidente.
Harika bir Bşk. Yrd. olacak.
Queres sexo com a Mellie Grant ou queres ser vice-presidente?
Mellie Grant'i düzmek mi yoksa Başkan Yardımcısı olmak mı istiyorsun?
Sexo com a Mellie ou ser vice.
Mellie'yi becer ya da B.Y. ol.
Escolhe o Fitz, protejo-te e vais ser o vice.
Fitz'i seç ki ben de seni koruyayım. Biletini sağlama alayım.
Queres ser Vice-Presidente dos Estados Unidos da América pelos próximos quatro anos, ou queres fazer sexo com a Mellie no próximo mês, porque é quanto vai demorar para que ela perca o interesse assim que eu te destruir.
Önümüzdeki 4 sene için U.S. Bşk.Yrd. olmak mı istiyor musun? Yoksa önümüzdeki aya kadar Mellie'yi düzmek mi istiyorsun?
Fazer sexo com a Mellie, ou ser vice.
Ya Mellie'yi düz, ya da B.Y. ol....
Ela é a Primeira-Dama dos EUA, e tu queres ser vice-presidente.
O Birleşik Devletlerin First Lady'si sen de Başkan Yardımcısı olma yolundasın.
Mas o homem com quem casei, com o qual tive uma filha, era parvo o suficiente... para pensar que vivia num mundo onde a Vice-Presidente dos EUA, não devia matar o próprio marido e sair impune.
Fakat bu adamla evliydim, bu adam ile çocuk sahibi oldum, Dünyada bununla yaşayamayacak olduğuna inanacak kadar aptaldı... Ona göre USA Başkan Yardımcısı kocasını soğukkanlılıkla öldürüp bundan kurtulamazdı.
A Vice Sally Langston estava presente, assim como o candidato a vice republicano, o Governador da Califórnia, Andrew Nichols.
Cumhuriyetçilerin Başkan adayı olan Başkan Yardımcısı Sally Langston ile Kalifornia Valisi Andrew Nichols cenaze törenine katılanlar arasındaydı.
- Vi a Vice!
- B.Y. gördüm! Gördüm!
Vice-Presidente, pode responder?
- Bayan Başkan Yardımcısı, cevap vermek ister misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]