Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Virge
Virge Çeviri Türkçe
57 parallel translation
- E verdade.
- Tabii Virge.
Virge.
Foş diye!
Virge?
Virge?
Não percebo nada de raparigas.
Kızlar hakkında bir şey bilmiyorum Virge.
Escuta. Virge. vou arranjar um anjo. Um anjo excepcional!
Bak Virge, kendime bir melek bulacağım, Meleklerin alasını.
Virge!
Virge!
Pode ser que seja um anjo. Virge.
Şey, o bir melek olabilir Virge.
Somos nós, Virge. somos nós!
Bu biziz Virge! Bu biziz!
Virge. Eu já lá vou ter.
Birkaç dakika sonra gelirim.
É ela. Virge.
Bu o Virge.
Virge. Apresento-te a Cherry.
Virge, Cherry ile tanışmanı istiyorum.
Cherry. este é o Virge.
Cherry, bu Virge.
Claro. Virge!
Elbette Virge!
Virge. vamos embora.
Virge, haydi gidelim.
Tenciona sim. Virge.
Evet istiyor, Virge.
- Virge.
- Virge.
Lá está o Virge!
Hey, işte bizim Virge!
- Estamos aqui. Virge.
- Buradayız Virge.
- Está bem. Virge. Se prometes.
- Peki, eğer söz verirsen.
Nunca homem nenhum me disse o que devia fazer, pois não. Virge?
Kimse bana ne yapmam gerektiğini söylemedi, değil mi Virge?
- Abre a porta. Virge.
- Aç kapıyı Virge.
Vamos. Virge. abre a portal
Virge, aç kapıyı.
Virge, faça-os parar antes que alguém se mate!
Virge, birisi ölmeden durdur onları!
Não consigo.
Virge yapamam.
Virge. não consigo!
Gerçekten yapamam!
O Virge tentou dizer-me, mas eu não quis acreditar.
Virge bana bunu anlatmaya çalıştı ama ben inanmadım.
O Virge disse-me isso. mas custou-me a acreditar.
Virge bana bunu söylemişti, ama ona inanamadım.
O Virge tem estado a pensar...
Virge biraz düşünmüş.
Isso é o que o Virge pensa.
Bu Virge'ün düşündüğü.
Virge!
Virge.
Virge, ela...
Virge, o...
Gostava que viesse, Virge.
Virge, keşke gelsen.
Virge, és o meu amigo!
Virge! Sen benim dostumsun.
Se não voltar daqui a duas horas, Virge, manda a Comissão do Cidadão do Clum tirar de lá o meu cadáver.
Virge, birkaç saate kadar gelmezsem... Clum'ın halk meclisi cesedimi almaya gelsin.
Virge, estás muito ferido?
Virge, yaran kötü mü?
Virge.
Virge.
Ei, Virge? Virge!
Virge?
Não é, Virge.
Değil.
Tudo é possivel, Virge.
Her şey mümkün.
É no que trabalhamos no laboratório, Virge.
Laboratuvarda tek yaptığımız bu.
Virge, não tem nada que possam fazer.
Onların yapabileceği hiç bir şey yok.
Não deixarei que te arrojem ai, Virge.
Seni de oraya atmalarına izin vermeyeceğim.
O que é que se passa?
Virge, neler oluyor? - Selam, Harve.
É sempre o mesmo sermäo.
Virge, aynı eski vaaz.
O Virgem Virge não precisa.
Bunlar Bakir Virge'e lazım olmaz.
Virge, já me estás a fazer fome!
Virge, beni çok acıktırdın!
Quem me dera que falasses assim comigo.
Virge, keşke sen de benimle böyle konuşsan.
Virge, esquece a porcaria da chave-inglesa.
Virge, şu İngiliz anahtarını boşversene.
- Não te preocupes, Virge.
Sen onu dert etme Virge.
A parvoíce do restaurante...
Virge, şu aptal lokantayla ilgili bir kelime daha edersen...
Virge Hoogesteger...
Virge Hoogesteger.