Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Visita
Visita Çeviri Türkçe
11,243 parallel translation
A minha irmã visita-me uma vez por semana.
Geçen hafta kız kardeşim geldi.
- Uma visita ao domicílio.
Ne yapıyorsun? Ev ziyareti.
Fizemos uma visita, como fazem com as celebridades.
Turla beraber gezdik. Ünlü futbolcular, normalde görebileceğin şeyler işte.
Acabei a casa há seis meses, vou fazer-vos a visita guiada.
Evet, altı ay önce bitirdik. Size evi gezdireyim.
Stone, tens visita.
Stone, ziyaretçin var.
Estava á espera da sua visita.
Ziyaretiniz için sabırsızlanıyordum.
Deve ter sido uma visita e tanto?
Sağlam ziyaret olmuş herhalde.
Não me apercebi que ias passar pela prisão durante as horas de visita.
Ziyaret saatlerinde cezaevine uğruyor olacağını düşünemedim.
Ele combinou esta visita?
Bu ziyareti o mu ayarladı?
Qual é o motivo da sua visita?
Ziyaretinizin amacı nedir?
- Queres ir fazer-lhe uma visita?
- Onu ziyaret edelim?
Vamos fazer-lhe uma visita.
Hani onu bir ziyaret edelim.
Esta visita é falsa.
Bu ziyareti yapmak bir hataydı.
Um dos destaques da visita do príncipe herdeiro será o seu discurso público em frente à embaixada nazi.
Veliaht Prens ziyaretinin önemli bölümlerinden biri olarak Nazi elçiliğinin önündeki konuşmasında halka hitap edecek.
Muito bem, e a que se deve a visita e porquê hoje?
Tamam. O zaman, neden birlikteler? Ve neden bugün?
"Visita do Dr. Ramusami."
Dr. Ramusami ziyarete geliyor.
E esta foi a visita básica às instalações.
Binadaki önemli yerler aşağı yukarı böyle.
Marquei uma visita guiada.
Bize bir tur ayarlamış.
Achei que iria ter uma hipotese antes do jantar de Estado... Com a visita da Rainha, a imprensa, e...
Devlet yemeği gerçekleşmeden önce bana bir şans daha verirsin sanmıştım özellikle kraliçeyle birlikteyken tüm kameralar önünde.
Use sempre o uniforme. 10h FBI Academia visita Tenha sempre as suas credenciais 10h FBI Academia visita ande sempre com a sua arma.
Her zaman üniformalarınızı giyiyor, kimliklerinizi yanınızda bulunduruyor kırmızı saplıyı belinizde taşıyorsunuz.
Bem, esta sala não estava na última visita guiada.
Tamam, geçen turda bu oda yoktu.
É disso que se trata esta visita?
Bu ziyaretin amacı bu muydu?
Não acredito que isto seja uma visita social.
Bunun öylesine bir ziyaret olduğunu sanmıyorum.
- Foi ela quem pediu a nossa visita.
- Ziyaret rica eden kendisiydi.
Bem vindo ao castelo Ventris, bom barão. É uma visita honrada e bem vinda.
Ventris Kalesine hoş geldiniz saygıdeğer Baron.
Foi ela que implorou - por esta visita.
Ziyaret rica eden kendisiydi.
A vossa baronesa nunca requereu uma visita, pois não?
Barones ziyaret talep etmedi, değil mi?
Achas que não passei cada visita ao longo dos últimos dois anos a perguntar-lhe, "O que me passou, e como é que não percebi isso?"
Son iki yıl boyunca her ziyaretimi şunu sorarak geçirmedim mi sence : Neyi nasıl kaçırdım?
Estava prestes a contar-nos a que devemos o prazer da visita dele.
Tam da bizi ziyaret etme zevkini neye borçlu olduğumuzu söyleyecekti.
A sua última visita a Los Angeles não foi muito boa.
Los Angeles'a son ziyaretiniz pek iyi olmamıştı.
Ele vai precisar de um lugar para recuperar durante umas semanas, lugares perto para uma visita pós operatória.
Dinlenmek için iki haftaya ihtiyacı olacak. Ameliyat sonrası kontrol için yakın bir yer olmalı.
Precisas de uma visita guiada.
- Etrafi görmek istiyorsun.
São no nível dois, mas não fazem parte da visita guiada.
- 2. seviyedeler ama orasi gezide yok.
Adoraria fazer uma visita guiada ao nível dois.
2. seviyeyi gezmek istiyorum.
Como uma visita à vossa base secreta ou um passeio no avião novo.
Mesela gizli üssünüze ziyaret gibi. Ya da yeni havalı uçağınızda bir gezi?
A visita urgente do Conde de Warwick poderá trazer mais escrutínio de progenia de Windsor.
Warwick Kontunun acil ziyareti Windsor'dan başka bebek tetkik yöntemleri getiriyor olabilir.
Gostava que tu fizesses uma visita a um restaurante hondurenho em Nova Jérsia, o Novena Vida.
New Jersey deki bir Honduras lokantasına gitmeni istiyorum...
- Onde começa a visita guiada?
Tur nereden başlıyor?
Agradeço-lhe a visita guiada.
Etrafı gösterdiğin için minnettarım.
Um alto oficial nazi insinuou-se no meio da visita do príncipe herdeiro, na qual Sua Alteza foi baleado.
Kıdemli bir Nazi, bir şekilde Veliaht Prensimiz'in vurulduğu bir ziyaretin ortasına kadar sızıyor.
Então encontramos um cavalo de Tróia no satélite, cortesia do Falcão Nocturno, e então uma visita do nosso alienígena raivoso favorito.
Demek önce Nighthawk'tan uydumuz için bir Truva atı alma nezaketini görüyoruz sonra da bize nefret dolu olan en sevdiğimiz uzaylıdan bir ziyaret.
Esta é a melhor visita que tive em meses!
Aylardır en iyi ziyaretimi yaşadım.
Irá visitá-la este fim de semana.
Bu haftasonu yanına gidecek.
Estou numa visita.
Hastaneyi geziyordum.
BENNIGAN CARS SERVIÇO LICENCIADO MINITÁXI Esperava evitar a visita de estado.
Resmi ziyaretten kaçınmayı umuyordum.
Suas Altezas, Tagomi, o ministro do Comércio, veio visitá-los.
Ekselansları, Ticaret Bakanı Tagomi sizi görmek için burada.
Uma visita guiada.
Etrafi görmek istiyorum.
Deverias visitá-la.
Bir görünsen iyi olur.
Se o ex da tua namorada vem visitá-la de Phoenix, não lhe compras o bilhete do avião.
Eski sevgilin Phoenix'ten ziyarete gelmek isterse, ona uçak bileti almazsın.
Podem visitá-lo agora.
Onu şimdi görebilirsiniz.
A maré mudou, está na hora de mostrar a Thanos que viemos visitá-lo.
Akışın yönü değişiyor, Thanos'a onu ziyarete geleceğimizi haber verme zamanı geldi.