Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Vx
Vx Çeviri Türkçe
118 parallel translation
Se Deus quiser, em menos de 48 horas evacuarão esta ilha Protegidos por reféns e ogivas de gás VX.
Tanrı'nın da yardımıyla, 48 saatten daha kısa bir süre içinde... bu adayı rehineler ve V.X. gazının koruması altında helikopterlerle terkedeceğiz.
Neste momento, temos em posição "rockets" com gás VX A fim de produzir um ataque letal na zona da baía de S. Francisco.
V.X. gazı taşıyan füze bataryaları şu an San Fransisco'nun... rıhtım bölgesi halkına ölümcül bir saldırıya hazır durumdalar.
Quantas baixas potenciais pode causar Um único "rocket" com gás VX?
Tek bir V.X. gazı roketi için... potansiyel ölü sayısı ne olur, General Peterson?
Mas o gás VX foi produzido para resistir ao "napalm".
Napalm'a dayanmak için özel olarak tasarlanmış olması. Bu noktada da termik plazma devreye giriyor.
E aí que entra o plasma térmico. General Peterson... O plasma térmico pode arder a uma temperatura tão elevada, que consome o gás VX.
Termik plazma yanıcı sistemi V.X. gazını yokedecek kadar yüksek sıcaklıkta yanabilir, ama hala test aşamasında.
Uma incursão para reconquistar uma fortaleza Tomada por uma força de elite de Marines e 15 "rockets" com gás VX.
Ellerinde 81 rehine ve V.X. gazıyla yüklü 15 güdümlü roket bulunan... elit Amerikan askerlerinin ele geçirdiği girişi imkansız bir kaleyi geri almak için... deniz altından yapılacak özel bir harekat.
Ponham o gás VX e os reféns em helicópteros e evacuem o local.
Bu olasılığı düşünmüştük. V.X.'i helikopterlere yükleyin, dört rehine alın ve gidelim.
O drone de VX entrou na entrada de ar exterior.
VX aracı dış hava kilidine giriş yaptı.
VX ordenou-me o deconsensus.
VX parçalanma emri verdi
Até mesmo VX, quando a sua função estiver completa
VX'de dahil, işi bittiği zaman oda ayrılacaktır.
VX, Andromeda e eu discutimos a sua oferta.
VX, Andromeda ve ben teklifini tartıştık.
O avatar de VX deixou o hangar.
VX'hangar bölgesinden ayrılacak.
Estava a trabalhar desde o princípio com VX.
Başından beri VX ile beraber çalışıyordu.
VX está a chamar-nos.
VX bize sesleniyor.
É como se VX não soubesse que estamos paralisados.
VX sanki bizim sakatlandığımızı bilmiyor
Pensei que podia esconder-me até que VX partisse, depois remontava-me.
Ben sadece VX gidinceye kadar gizlenip tekrar birleşecektim
VX.
VX.
VX está a aproximar-se novamente.
VX arayı kapatıyor.
HG, há pilotos orgânicos em VX?
HG, VX içerisinde organik pilot var mı?
O controle do capacete de VX está ligado a componentes neurais humanos.
VX'in kontrol sistemine insan sinir sistemine ait bileşenler var.
Ei, Beka disse que VX saiu de slipstream, e está a aproximar-se novamente de nós.
Hey, beyler. Beka VX'in slipstream'dan düştüğünü söyledi, ancak arayı iyice kapatıyormuş.
Se não posso salvar Andromeda, Vou fazer VX lamentar isto.
Eğer Andromeda koruyamayacaksam, VX'e pişmanlığımı sunacağım
Dylan, VX acabou de entrar no sistema.
Dylan, VX sisteme giriş yaptı.
VX está quase a chegar.
VX neredeyse geldi.
HG está a comunicar-se com os componentes de VX.
HG direk VX'in bileşenleri ile bağlantıya geçiyor.
VX, aprendi muitos coisas com a ligação com os humanos, incluindo uma frase particularmente útil.
VX, insanlarla olan beraberliğimde onlardan çok fazla şey öğrendim Özellikle bazı kullanışlı sözler.
Alguns dos componentes de VX estão a colaborar com HG.
VX'in bazı parçaları HG ile işbirliği yapmaya başladı.
É como se estivessem a comer VX... ou o que resta dele.
Onlar sanki VX'i yiyiyorlar... yada ondan kalanları.
VX não existe mais..
VX artık yok.
O MI5 está a investigar os VX, Mustard.
MI5 VX`i arıyor.
Daniel, são mísseis VX. Sim?
- Daniel, bunlar VX roketleri.
Seja como for, sozinho é inofensivo, mas misturado com agentes de nervos especialmente o gás VX - pimba!
Neyse tek başına tamamen zararsız ama bazı sinir gazlarıyla karışınca, özellikle VX'le, hapı yuttunuz demektir.
Teremos de vigiar todos os laboratórios que fabricam VX.
VX gazı üreten tüm kimya laboratuvarlarını güvenlik altına almalıyız.
Se o Vorich tem um exemplar do VX, descobre onde está.
Vorich'te VX'in numunesi varsa nerede olduğunu öğrenin.
- O Vorich tinha com ele o gás VX.
- VX gazı Vorich'te.
Está carregada com gás VX.
VX gazıyla dolu.
O Sr. Erwich tem na sua posse 20 caixas de gás de nervos Sentox VX, que ele ameaçou usar aqui nos Estados Unidos.
Bay Erwich'in elinde 20 kutu, Birleşik Devletler'de yaymakla tehdit ettiği Sentox-VX sinir gazından var.
Esta manhã, terroristas tomaram conta de uma grande quantidade de Sentox.
Bu sabah, teröristler, çok miktarda Sentox VX sinir gazının kontrolünü ellerine geçirdiler.
O Christopher desenvolveu para a Omicron uma arma química chamada Sentox.
Christopher, Omicron için, Sentox VX sinir gazı denen, kimyasal bir silah sistemini geliştirdi.
Este edifício foi contaminado com gás de nervos Sentox VX-1.
Bu işyerine, Sentox VX1 sinir gazı bulaşmış durumdadır.
O gás de nervos VX é o produto mais fatal que a humanidade já criou.
VX sinir gazı insanlığın şimdiye kadar bulduğu en ölümcül maddedir.
VX, o mais poderoso neurotóxico.
VX bilinen en güçlü nörotoksindir.
Mas este tipo, definitivamente tem antraz, gás mostarda, sarin, VX, bem como 500 toneladas de CBW ( Armas Químicas e Biológicas ).
Ama kesinlikle bu adamda şarbon, hardal gazı, sarin gazı sinir gazı ve yaklaşık 500 ton kimyasal ve biyolojik malzeme var.
Sarin ou VX, algo que não se visse na autópsia, mas qualquer coisa que induza tensão pode causar um ataque cardíaco.
Ama stres yaratıp kalp krizine neden olacak her şey olabilir.
Sarin? VX?
Sarin mi?
A menor quantidade despoletaria uma falha respiratória.
VX mi? Küçücük bir miktar bile solunum yetmezliğine neden olabilir.
Lembrem-se de que estamos a lidar com VX.
- Unutmayın VX'le uğraşıyoruz.
- Ele usou VX?
- VX var mıydı?
Foram essas relíquias que procurei e obtive, o bem guardado XV que planearam colocar no Iraque.
Irak'a yerleştirmeye çalıştığınız VX damgası arayıp bulduğum tek yadigar. - İmha edileceklerdi.
O que sabe sobre o gás VX?
V.X. gazı hakkında ne biliyorsun?
Acham que foi com uma espécie de gás,
En iyi tahminleri Sarin ya da VX gibi otopside görünmeyecek bir gaz.