Agree Çeviri Türkçe
24 parallel translation
- Я не согласен Г-н През-т. Thompson : - I don't agree Mr.
Katılmıyorum, başkanım.
"Я знаю, что здесь могут содержаться рекомендации и утверждения... " I know that it may contain recommendations and statements с которыми вы не согласны и не поддерживаете. "... that you do not agree with or support. "
"Sizin hemfikir olmadığınız veya desteklemediğiniz tavsiye ve görüşler içerebilir."
Good,'cause I don't happen to agree with miss Pelosi's views about the troubled assets relief program.
Güzel çünkü ben Bayan Pelosi'nin sorunlu malvarlıklarının kaldırılması konusundaki görüşlerine katılmıyorum.
Меня не ебёт, согласны они или нет. / игра слов Legree ( имя ) и agree ( соглашаться ).
- Simon Legree sikimde değil.
- Я согласна.
Bir şans verelim. i agree.
Unless you actually agree with this Vigilante Registration thing?
Tabii bu kanunsuzları düzenleme olayına onunla aynı fikirde değilsen?
Lois, you either agree with him or you don't.
Lois, onunla aynı fikirdesindir veya değilsindir.
В таком случае, мы согласны, что не согласны на его счет.
So I guess we'll just agree to disagree about him.
Thank you. My opponent and I may not agree on much, but I support everything she just said.
Teşekkür ederim.
90 % of the time, I probably agree with my uncle.
Ayrıca politika söz konusu olduğunda genelde amcamla aynı görüşlere sahibim.
I didn't agree to those deals.
Onları size vermedim!
That's your I-don't - agree-with-what-you're-doing, but-I'm-not-gonna-say-anything huh.
"Yaptığını doğru bulmuyorum ama bir şey demiyorum" anlamında kullanırsın.
I didn't agree to this.
- Bunu kabul etmedim ben.
Then, if you agree, he'll send you the fareand I'll meet you in New York.
O zaman kabul edersen sana yolculuk parasını gönderecek ve New York'da buluşacağız.
And you don't agree, huh?
- Siz buna katılmıyorsunuz demek?
If he were here, he'd agree with me.
O burada olsaydı, benimle aynı fikirde olurdu.
I agree.
- Katılıyorum.
Do you not agree?
Katılmıyor musunuz?
- I agree. And I don't know why on earth you would be embarrassed of him.
Hangi akla hizmet ondan utandığını hiç bilmiyorum.
I agree.
Katılıyorum.
And then you're gonna take a leave of absence and agree not to speak to the press.
Bir süre kaybolacaksın ve basınla hiç konuşmayacaksın.
Charles is gonna agree to Jack's plan.
Charles, Jack'ın planına katılacak.
Let's just agree that we both went a bit too far, hmm?
İkimizin de çizmeyi biraz fazla aştığımız konusunda anlaşalım hadi, oldu mu?
I agree, buddy, I agree.
Katılıyorum dostum. Seninle hemfikirim.