Alamut Çeviri Türkçe
35 parallel translation
Это отдаленный замок Аламут - где нашел для себя приют Аль-Туси.
Bu uzak kale Alamut El-Tusi'nin evi kabul ettiği yer.
Но для этого ему нужны были более точные данные,... что требовало большего и лучшего оборудования чем можно было найти здесь, в Аламуте.
Ama onu yapabilmek için daha iyi veriye ihtiyacı vardı. .. ki bu burada, Alamut'ta hiçbir zaman bulamayacağı, daha iyi ve daha büyük donanım anlamına geliyordu.
В 1255 г. они достигли предгорьев Аламута, намереваясь его уничтожить.
Artık 1255 yılında, onu imha etme niyetiyle Alamut'un eteklerine kadar ulaşmışlardı.
СВЯЩЕННЫЙ ГОРОД АЛАМУТ
KUTSAL ALAMUT ŞEHRİ
Знаменитый Аламут.
Ünlü Alamut kalesi.
Отец ясно сказал : Аламут не трогать.
Babam Alamut'a dokunulmayacağını söyledi.
Наш лучший шпион перехватил караван, выходящий из Аламута.
En iyi casusumuz Alamut'tan çıkan bir kervanla ilgili haber aldı.
И ещё письмо полководца Коша в Аламут.
Savaş Beyi Koş, Alamut'a ödeme vaadinde bulunuyor.
За это Аламут ответит кровью.
Bunun için Alamut sokakları kana bulanacak.
У нас приказ подчинить Кошкан, а не нападать на Аламут.
Koşkan'ı dize getirmemiz emredildi, Alamut'a saldırmamız değil.
Слова не остановят наших врагов, когда у них будут аламутские клинки.
Sözler, Alamut kılıçlarını kuşanan düşmanlarımızı durdurmaya yetmeyecek.
Говорят, принцесса аламутская – несравненная красавица.
Alamut Prensesi'nin eşsiz güzellikte olduğu söyleniyor.
Зачем? Аламут не смели трогать тысячи лет!
Bin yıldır Alamut kalesini alabilen olmadı.
Обещайте, что вы будете милостивы к моему народу.
Alamut halkına merhamet gösterileceğine dair söz verin.
У нас были сведения, что Аламут вооружал наших врагов.
Alamut'un düşmanlarımıza silah sattığı duyumunu aldık.
Я не предстану пред вами, пока не докажу измену Аламута.
Alamut'un ihanetini kanıtlayana kadar karşınıza çıkmayacağım.
Это мантия Регента Аламута.
Alamut Naibinin dua cübbesi.
Позволь подарить тебе мантию Регента Аламута.
Alamut naibinin dua cübbesini takdim edebilir miyim?
Принцесса Аламутская станет твоей первой женой.
Alamut Prensesi senin ilk eşin olacak.
Источники Аламута славятся своей чистой водой.
Alamut kuyuları, temiz ve soğuk sularıyla ünlüdür.
Он, должно быть, в Аламуте.
Hala Alamut'ta olmalı.
Ведь песок для кинжала спрятан в Аламуте, верно?
Hançerde kullanılan şu kumdan Alamut'ta hala var değil mi?
А он остался в Аламуте.
Onun yerine Alamut'ta kalıyor.
Наши союзники не осудят вторжение в Аламут, если мы найдём те оружейные мастерские.
Müttefiklerimiz işgalin haklılığını görecek. Alamut'ta demir ocaklarının bulunması önemli.
Оружие в Аламуте – это ложь.
Alamut işgali tamamen bir yalandı.
Этот кинжал – причина вторжения в Аламут.
İşte o hançer için Alamut'u işgale girişmişti.
Я думал, вы остались в Аламуте.
Senin Alamut'ta kalacağını sanıyordum.
В Аламуте находится сердце всего живого на Земле – песочные часы Богов.
Alamut'ta dünya üzerindeki hayatın kalbi bulunuyor. Tanrıların Kum Saati.
Тайный Храм Хранителей возле Аламута – это святилище, только там можно укрыть кинжал, только так можно остановить это зло.
Alamut'un dışındaki gizli Koruma Tapınağı, bir sığınaktır. Hançerin güvenle saklanabileceği tek yer orası. Kıyameti ancak bu şekilde engelleriz.
В Аламут.
Alamut'a.
Но Аламут не поставлял оружие нашим врагам.
Alamut, düşmanlarımıza silah sağlamıyordu.
Мы окружили аламутский дворец.
Adamlarımız Alamut sarayını kuşattı.
В Аламуте нет оружейных мастерских!
Alamut'ta silah üretildiği falan yok.
А шпион, который якобы доставил эти сведения, был нанят тобой, чтобы убедить нас с вами напасть на Аламут!
Bu silahları sözde ele geçiren casus Alamut'u işgal etmemiz amacıyla şahsen senin tarafından tutuldu.
Принцесса Аламута, меня обманом убедили напасть на ваш город.
Alamut Prensesi şehrinize bir ihanet sonucu saldırdım.