Awesome Çeviri Türkçe
25 parallel translation
Но я никуда не полечу с ними, и здесь классно.
Belki bir kaç dal cigara. It's awesome here.
- А я майор Отпад!
Ve bende Başkan Awesome!
На ней написано "Awesome Possum" ( клёвый опоссум ).
Üstünde "Müthiş Porsuk" yazıyor.
Awesome.
Süper.
- Потрясающе!
- Awesome!
Just Awesome, верно?
Sıcak sıcak böyle, sarılır koynuna boynuna.
здорово.
Awesome.
Ммм. Las probabilidades de que se reincorporan al trabajo es muy Awesome.
Las probabilidades de que se reincorporan al trabajo es muy Muhteşem.
Это великолепно.
O's awesome.
Well, Klein left this awesome vacation house in East Hampton, and whit and I are gonna throw this big, fancy party, try to bring in some heavy hitters into the fund.
Klein, Doğu Hampton'da süper bir yazlık bırakmış. Whit'le orada büyük bir parti vereceğiz. Sermaye bulmak için ağır topları çağıracağız.
Yeah, well, the other team was just so awesome on offense I was really scared.
Evet, şey, rakip takımın atak gücü gerçekten harikaydı, çok korkuyordum...
Yeah, it's awesome to be on your show.
Evet, ben de katıldığım için çok mutluyum.
Captain _ Awesome, Ksentos, SpiderJes, dmghost lucky _ girl, AndNeys, zombie _ john, iamrazor vladslav95, sandy _ in _ love, veab, theAlice mahasamatman, lord1937, Gojen Переводчики :
Çeviri :
"Rico" stands for "racketeering investigative cop... awesome."
Rico "Şantajcı Araştırmacı Polis Harika" demek.
I have to ask, do you think "awesome" begins with an "O"?
- Sen Harikanın kısaltmada olduğunu mu düşünüyorsun?
That was awesome!
Bu gerçekten harika!
Hmm, awesome.
Harika.
Песня "Всё круто" из Лего фильма.
Lego Movie'den "Everything Is Awesome" olacaktı.
That's awesome.
Harika.
And we were like, "that's just too awesome. We have to do that."
Sonradan çok şahane olur, bunu yapmamız gerek dedik.
It's awesome!
- Harika bir şey.
Мы на йоге Саме время чистить вашу голову от всего, И сосредоточиться на том,
Ah... â ª We are in a yoga class â ª â ª Now is the time to let your mind go blank â ª â ª And focus instead on how awesome â ª
You know, Brian, hanging out with you this past week has been awesome.
Var ya Brian? Seninle takıldığımız şu geçen hafta harikaydı.
- It was awesome.
- Muhteşemdi.