Board Çeviri Türkçe
51 parallel translation
Ещё одна моя жалоба, слишком часто используется приставка "пре".
"Önceden binme" ( pre-board ) ne demek, binmeden önce mi biniyorsun? Bir başka şikayetim bu da,
Вы правда хотите сыграть, например, в настольную игру?
Gerçekten oynamak istiyor musun, like, a board game?
Я впервые в компании профессионального сноубордиста.
Hiç profesyonel bir snow-board'cu duymamıştım.
Он сноубордист и в воскресенье уезжает из страны.
O, çok şirin. Snow board yapıyor. Pazar günü ülkeyi terk ediyor.
В этот день я запланировал партию в шаффлборд.
O gün Shuffle-Board oynayacaktım.
My wife does it. " Они сказали," Хорошо, вы спросите её : когда она бросает этот картон... They said, "Well, you ask her : when she puts that carton down на сушилку раковины, когда она приходит домой, то яйца разбиваются?"... on the drain board when she gets home, do the eggs break? "
Eve dönüp kutuyu tezgaha koyduğunda yumurtalar kırılıyor mu? " dediler.
- Контроль, выровнять давление.
- Green board, bota basınç ver.
Ну так что, трёх-недельный медовый месяц на борту вертолёта?
Üç hafta, heli-board'lu balayı mı olacak?
5, 4, 3, 2, 1... и ракета Дельта2 уносит к марсу "Спирит".
# Green board 5... 4... 3... 2... 1... # Motor çalıştı ve Spirit'i taşıyan Delta 2 roketi Dünya'dan... #... Mars'a gitmek için kalkışını gerçekleştiriyor.
- гмюере, б щрнл ахгмеяе мюдн ашрэ онбефкхбее.
Board sporları malzemesi satanlar genelde sakin olur. Üzgünüm.
Служба поддержки.
On-Board Güvenlik.
Спасибо за звонок в службу поддежки.
On-Board Güvenliği aradığınız için teşekkür ederiz.
Now, if they do come, it is a pretty safe bet they are going to try and board this ship.
Şimdi, eğer gelirlerse çok büyük ihtimalle bu gemiye binmeye çalışacaklar.
Белая "доска"?
White Board mu?
Погоди. А как ты знал, как я говорю по словам "доска"?
Hem "board" şeklinde söylediğimi nereden biliyorsun ki?
Нет, вечер для свидания, который означает никаких белых досок любого рода и никакого Нила.
Hayır randevu akşamında ne "White Board" ne de Neal olur.
Чеpез пoлчаса я сажусь на кopабль.
I'm about half an hour on board the ship.
Я присмотрю за твоей доской, пока тебя нет.
Dönene kadar Board'una bakıcılık yapacağım.
We're going about this the complete wrong way. Nothing that involves poster board and Sharpies is ever gonna get anyone stimulated.
Tamamen yanlış yoldayız, politikacı afişleri içeren hiçbir şey ilgi çekmez.
Давайте просто проведем больше времени, работая над хореографией к "Dash Board".
- "Dash Board" koreografisine çalışalım. - Elbette, eğer kaybetmek istiyorsan.
Следующие три часа мы все будем разучивать хореографию для "Dash board".
Önümüzdeki 3 saat boyunca "Dash Board" parçasının koreografisi öğreneceğiz.
Я не только посещал ее, но и являюсь президентом совета директоров. ( англ. - board [боард] )
Sadece oraya gitmekle kalmadım, ayrıca yönetim kurulu başkanıyım.
- "Человек с большой буквы".
"Chairman of the Board." Doğru.
The whole board's down.
Bütün panel gitti.
Панель Нива, о который вы говорите, это не мой мир
- Bahsettiğiniz Neve board'u.. .. bilirsiniz, orası benim dünyam değil.
Должно быть это всегда будет самая крутозвучащая панель на которой мне приходилось сводить.
- Bildiğim en mükemmel.. .. sound board olarak.. .. nitelendirebilirim.
At the airport, about to board.
Havaalanında, uçağa binmek üzereyiz.
I got my Pardon Board coming up.
Af Heyeti tarihi yaklaşıyor.
Эй, больше никаких катаний на доске, хорошо? Хорошо.
Artık'board sliding'( Bir kaykay hareketi ) yapmak yok, anlaştık mı?
Не думаю, что Грюнвальд звалась "board shorts".
Grunwald'ın uzun şort giydiğini sanmıyorum.
Хоть и не копил всю ночь, блефуя на слабой паре, имея пре-флоп, хотя мог бы улучшиться до готовой флэш дро.
Bütün gece sandbag'lik yapıp birkaç rag'le blöf ve pre-flop yaptım ve sonunda dry board'la kalakaldım.
Базе полиции, ФБР и базе по условно-досрочному освобождению.
DC Police, FBI ve DC Parole Board'da. *
- Он подписал мой сноуборд.
- Board'umu imzalattım.
Вообще-то, я даже выбрал доску...
Aslında bir board aldım bile.
- Хорошая доска.
- Evet iyi bir board'dur.
Но для начинающих лучше выбрать другую.
Acemiler için daha iyi board'lar da var.
Я просто консультируюсь с экспертом по сноубордингу о сноуборде.
Bakın, sadece bir snowboard uzmanından board konusunda fikir alıyorum.
с помощью его водительских прав, школьных фотографий из Cambridge Rindge и Latin, а также источникам из State Board of Education.
Kimliğini ve şüpheliyle ilişkisini ehliyetinden, Cambridge Rindge Latin Okulu lise fotoğraflarından tespit ettik ve Eyalet Eğitim Kurulundaki kaynaklarımıza doğrulattık.
Ed, look into that and present it to the board asap.
Ed, o konuyla ilgilenip en kısa zamanda kurula sunmanı istiyorum.
Tomorrow, Ed is gonna present my idea to the board, and then he's gonna get the... get the promotion.
Yarın, Ed kurula benim fikrimi sunacak ve terfiyi de o alacak.
She can take out any piece on the board.
Tahtadaki her taşı alabilir.
You may be able to buy your way around the canal street workers'rights board, but you can't buy my integrity!
Belki yoluna çıkan sokak işçisi hakları kurulunu da satın alabilirsin ama benim dürüstlüğümü satın alamazsın!
Not to mention everybody on board's coming to your defense.
Bütün yolcuların seni savunmasını hesaba katmıyorum bile.
Ben : And get this... his very first show was at the same museum that Andrea serves on the board.
İlk gösterisini Andrea'nın sunum yaptığı müzede yapmış.
Смотри, кто-то поставил тег "Главная в банке".
Bak birisi ne yazımış "Chairman of the Board". ( BOARD yönetim kurulu BORED sıkılmış demek )
Кто на борту?
Who's on board?
- Поприветствуйте Board Patrol!
- Board Patrol'e hoşgeldin diyelim.
Лидер Тори на доске для английского цветка.
Tory lideri İngiliz çiçeğiyle aynı "board" da.
У доски не одно значение, не забывайте.
Board'un birden fazla anlamı var, hatırladın mı?
- За какую доску вы платите?
- Nasıl bir "board" ödersin?
За учительскую!
Sınav "board" u! ( Ücret. )