English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ C ] / Cams

Cams Çeviri Türkçe

30 parallel translation
У тебя неясный взор, т похож на всех этих курильщиков опиума.
Gözlerin afyon kahvehanesinde yatanlar gibi camsı olmuş bile.
Будут смотреться лучше без стекол.
Camsız daha iyi görüneceğiydi.
Омертвление ткани привело к потере- -
Camsı sıvıdaki bozulma, görüntü kaybına- -
Взял мою машину, вернул ее без лобового стекла.
Arabamı aldın, camsız getirdin.
Ты старался не открывать глаз... но веки то и дело вздрагивали и приподнимались, открывая такой тусклый, отсутствующий взгляд.
Genellikle ağzın ve gözlerin kapalıydı ama arada bir telaşla açılırdı ve camsı uzak bakışın olurdu.
Пацаны вы знаете, почему у евреев стеклянные глаза?
Yahudilerin neden camsı gözleri olur bilir misiniz?
Стен, чувак, ты знаешь, почему у евреев стеклянные глаза? Как у Кайла?
Adamım, Stan, Yahudilerin neden camsı gözleri olur bilir misiniz?
Посмотрите на пожилых... Пенсионеры с континента, туристы, приезжают,... ездят на велосипедах в желтых и красных дождевиках... тыкают пальцами в соборы... С пышными седыми волосами... у них нет оправ, линз и очков...
Onlara bir bakın kıta Avrupalıklarını, turistleri görüyorsunuz, onlar canlanıyorlar kırmızı ve sarı yağmurluklarıyla bisikletle dolaşan insanları biliyorsunuz katedralleri gösteren elastik beyaz saçlarıyla ve çerçevesiz, lenssiz, camsız gözlükleriyle.
Кристаллический или стекловидный внешний вид, который из трех основных классов пород образуется при охлаждении расплавленный материал земли?
Görünüşü kristalimsi veya camsı olan üç temel kaya türünden hangisi erimiş toprak parçasından oluşur?
Звукоизоляция, камеры без окон, такие мелкие, что, возможно там придется спать стоя.
Ses geçirmez, camsız hücreler o kadar küçük ki seninle benim mesafem kadar. Muhtemelen insan haklarına aykırı.
прозрачной, керамической, стекловидной датированной примерно 1920-ми.
Yarı şeffaf, seramik ve camsılar. 1920'li yıllardan kalma.
Мы будем здесь, как все остальные - заключённые в клетке без окон.
Bu yerdeki, diğer herkes gibi olacağız : Camsız bir hücrede mahkum.
Каждая из них обходится мне во сколько, Афина? Порядка миллиона.
Üzerine yılan çizilmiş camsız bir kamyon.
Да, в 50-ых можно было ездить по домам в фургончике без окон, и люди не думали, что их сейчас изнасилуют.
- Hiç modern değiller. Evet, 1950'lerde camsız bir kamyonla insanların evlerini kapı kapı dolaşabilirdin ve insanlar tecavüze uğrayacaklarını düşünmeyebilirlerdi.
Что выбрать : "Глассос" или эбенку?
Camsı veya parke mi istersin?
"Глассос".
Camsı.
Surveillance cams?
Güvenlik kameraları?
Полиция досматривает все белые фургоны без окон.
Polis, gördüğü her camsız beyaz minibüsü durduruyor.
Traffic cams, parking tickets.
Trafik kameraları, park biletleri.
Гладкие и ровные, как два Патрика Стюарта, понимаете?
Gibi pürüzsüz camsı İki Patrick Stewart, ne demek istediğimi biliyorsun?
Испытуемый 014, средних лет, хорошее здоровье, признаков повреждения во время превращения нет.
Denek 014 kırklı yaşlarda. Epey sağlıklı görünüyor ve camsılaştırma sürecinde zarar görmemiş gibi sanki.
Я не тот, кто перевозил раненных пассажиров в комнаты для допросов в фургонах без окон.
Tramva geçirmiş yolcuları camsız minibüsle sorgu odasına sürükleyen ben değilim.
Или не было окон?
Ya da camsız mıydı?
Ты — стекло.
Sen camsın.
Ты выросла такой красивой, доброй, веселой, великодушной и умной.
Neden yapayım ki? Sen öyle güzel... zeki, güçlü, eğlenceli ve sevgi dolusun ki. Kraliçem, tanrıçamsın.
Он обхаживал меня ради денег. Да. Господи!
Sen benim tanrıçamsın.
Слушай, ты наделал много глупостей за все эти годы. Ты украл мои трусики, ты привязал моего хомячка к бутылочной ракете.
bak, yıllarca bir sürü aptalca pisliğine katlandım iç çamşırlarımı çaldın, hamsterımı bir rokete bağladın
Оставаться прекрасной Кит Портер.
Muhteşem Kit Porter'ı bırakmamak yeter. Nihai RB tanrıçamsın biliyorsun.
Мы стоим как раз там где нужно.
Bu mağaraların tavanlarının en zayıf noktalarında camsı kristal damarları var.
Монэ волновали водяные лилии, но моя муза — это ты, Джозефин.
"Monet nilüferlerden esinlendi, " ama sen, Josephine, sen benim tanrıçamsın. " Seni çizdiğimde yaptığım iş hayat buldu...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]