English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ C ] / Cart

Cart Çeviri Türkçe

55 parallel translation
- Так выйти-то как? Тачанка-то там, а мы здесь.
Ama biz nasıl çıkacağız.Araba orada biz buradayız.The cart's there and we're here.
Шляпа - "крак-крак".
Senin şapkan, cart...!
- Посмотрим. Барт, карт, дарт, иарт.
Bart, cart, dart, e-art- -
Смотри внимательно, Лиза. Здесь можно точно увидеть момент когда ты разбила его сердце.
İzle şunu Lisa, kalbini orta yerden cart diye kırdığın yeri tam olarak saptayabilirsin.
будешь три недели сидеть без Марио, скейтборда.
Üç hafta boyunca Mario Cart oynamak ve kaykay yapmak yok.
Карт...
Cart...
Он умоляет меня, сводить его в этот "GO-CART CITY", но я всегда отказываю.
Onu go cart'a götürmem için başımın etini yiyordu. Bense hayır deyip duruyordum.
Мне там нравится.
Go cart'a bayılırım.
Слушай, Билл, как на счет того, чтобы сходить завтра со мной в "GO-CART CITY".
Dinle Bill. Merak ediyordum da... Belki yarın benimle go cart'a gelmek istersin.
Мы будем кататься по-своему, а он по-своему.
Onu eker ve bütün gün go cart'a bineriz.
"GO-CART CITY", парни!
Go cart, çocuklar!
"GO-CART CITY"!
Go cart!
Ого! Лила, у тебя спортивная машинка!
Sportif go-cart, Leela!
Мы взяли напрокат карт.
Go-cart kiralamıştık.
Если честно, у тебя совершенно красная рожа...
Aslında cart kırmızı.
Зачем ты накапала про наши дела в газету?
Makalede cart curt ediyordun ama.
Но когда ты ездишь на картах, тебе почему-то становится легче.
Ama go-cart sürdüğünde, kendini nasılsa daha iyi hissediyorsun.
Зачем тогда надо было бросать работу, чтобы прочистить мозги катанием на картах?
Peki neden işten ayrılmak zorundaydık, kafanı temizlemek için go-cart sürebilesin diye mi?
Почему картинг помогает?
Neden go-cartın faydası dokunsun sana?
Я только что два часа давал показания по делу об оторванной покрышкой голове. * ( см. эпизод 8х02 "A La Cart" )
İki saatimi patlayan bir lastiğin... nasıl kafa koparacağına dair ifade vererek geçirdim.
Я моджахед траляля, траляля, хип хоп.
Ben mücahidim... cart, cu, rap, rap
- Тележку!
Cart!
У меня собеседования о приеме на работу мы с Морганом будем проходить квалификацию он записал нас на гонки на картах, так что... возвращайся скорее
Hem iş görüşmelerim var. Morgan'la da çok güzel vakit geçireceğiz. ıkimizi de Go-cart yarışı turnuvasına yazdırmış.
Точно. Я катался на картах.
Eskiden go-cart yapardım.
Он всегда хвастался своей печкой, так что я подумывал...
Fırınıyla ilgili cart curt ötüp dururdu ben de...
Я претендую на такую зарплату, что придётся есть рис с курицей у палатки.
Bendeki maddi duruma göre Halal Cart'ı normal karşılamanı umuyorum.
Я мог испоганить их, пока лез через этот забор.
Çitlerden atlarken cart diye gidebilirdi.
If you took the same guy, telling the same story, put him on the street corner with a shopping cart, he'd be a babbling old fool.
Aynı adamı alıp market arabasıyla sokağın tekine koysan, aynı şeyleri anlatsa insanlar manyak der geçer.
В итоге он усадил меня в кресло, взглянул на зуб, вырвал прямо без анестезии.
Sonunda beni sandalyeye oturttu, şöyle bir baktı çenemden cart diye çekip aldı. İnanabiliyor musun?
Она вернется домой, посмотрит "Бриджит Джонс" или другую херню.
Evine gider, Bridget-Jones cart curt seyreder.
Мужчина по имени Уильям Карт был найден мертвым и изувеченным на своем рабочем месте, на прошлой неделе а он был бывшим парнем вашей девушки.
William Cart isimli biri şantiyesinde parçalara ayrılmış bir halde ölü olarak bulundu kız arkadaşının eski sevgilisi.
Пусть отдел IT отследит IP-адрес.
CART ekibinin IP adresini takip etmesini istiyoruz.
Послушай, я попросила айтишников обработать пленку, чтобы установить личность стрелявшего.
Bak, CART biriminden görüntüyü netleştirip, suikastçiyi belirlemelerini istedim.
Пойду отдам это айтишникам на анализ.
Bunu CART birimine gönderelim, incelemeye alsınlar.
Это айтишники.
CART birimi aradı.
Нет, его просто обработали айтишники.
- Hayır, CART birimi tarafından gönderildi.
Two weeks ago, I wouldn't share my 20 % chicken thighs, and she bashed my head into a shopping cart.
İki hafta önce butlarda % 20 indirim kuponumu ona vermedim diye, başımı alışveriş arabasına vurdu.
Отр-р-р-рывает!
Cart diye!
Я схватила ее юбку и сорвала ее.
Eteğini tuttum ve cart diye yırttım.
Слишком крикливо.
Çok cart.
Crash cart coming through.
- Acil müdahale arabası geliyor.
Мы скоро вернёмся со "Смертельной кухней". Что такое, Джин?
Evie'nin nerede olduğunu söyle, yoksa ağzını cart diye ikiye ayıracağım.
Они стали цепляться ко всем.
- Cart curt ettiler.
Или я её распотрошу.
Yoksa cart diye koparıveririm.
Целое лето, все эти чартерные рейсы...
Bütün yaz boyunca, şu çartır uçuşları...
- Как она ударилась об тратуар?
- O nasıl kaldırıma çartı?
- Я подумал, может, ее ударило молнией
Ona yıldırım çartığını sanıyorum.
Дифференциальный диагноз.
Ama şimdi Vanessa yüzünden futbol yok, poker yok, go-cart yok.
Вы эти деревья нарочно так свалили, чтобы получился каркас?
Bütün bu ağaçları kesip bir go-cart pisti kurmalısınız.
Без остановок, округ Колумбия к Франкфурту, затем Франкфурт-Амман, в четверг утром, чертером в Багдад.
Durmaksızın, Washington'dan Frankfurt'a, sonra Frankfurt'tan Amman'a, Perşembe sabahı, çartırla, Bağhdat'a.
коритесь, лоритесь, моритесь...
Martışıyorsunuz, kartışıyorsunuz, çartışıyorsunuz...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]