Certain Çeviri Türkçe
32 parallel translation
Я придумал "сётэйн бэкспин" ( certain backspin ).
Backspin yapmaya hazırım.
" только в одном € уверен - я вернусь
There's one thing l'm certain of
Therefore, in the sure and certain knowledge of the resurrection, we commit the body of...
Öyleyse, Geri gelişin kesin bilgisi içinde - sana gönderiyoruz... - Davey Williams.
Мы были уверенны, что мы могли-бы сохранить это преимущество... We were certain we could retain that advantage если-бы мы ограничили испытания. Начальники штабов были против.
Testleri sınırlasak da bu avantajı koruyacağımıza emindik.
На каком-то этапе командир корабля сказал : "Мы не уверенны относительно нападения." At one point the commander of the ship said : "We're not certain of the attack."
Bir ara komutan : "Saldırıdan emin değiliz." dedi.
"Да, мы уверенны, что это случилось." "Yes, we're certain it happened."
"Evet, olduğuna eminiz." dedi.
Edward said the visions weren't always certain.
Edward gördüklerinin her zaman kesin olmadığını söyledi.
Of course, if a certain doctor would loosen the purse strings...
Tabi, eğer bir doktor pamuk elini cebine atarsa.. Yeni bir fırın falan almıyoruz.
Так значит я права, просто не могу доказать?
This means that it is the truth is certain, but there's no evidence, right?
Oh, no. there was a certain vulnerability, a certain rumpled gentleness to him.
Oh, hayır.Kesinlike bir güvensizlik var. O'na karşı nezaket.
There are certain standards that you have to maintain the building at and that includes comfortable temperatures and adequate lighting.
- Mümkün değil, kanunu çok severim. - 19. maddeyi oku. Binada olmasını sağlaman gereken bazı özellikler var.
Well, I'm almost 50 % certain that the burgundy blur pulled it all off without a hitch.
Bu olanları kırmızı bir görüntünün yaptığını düşündüklerine emin gibiyim.
The guards give me certain liberties.
Görevliler bana bazı ayrıcalıklar sunuyor.
Клип, клип здесь, клип, клип там мы показываем самые грубые когти тот определенный воздух прекрасного спасителя на веселой старой земле Оз.
â ™ ª Clip, clip here, clip, clip there â ™ ª â ™ ª we give the roughest claws â ™ ª â ™ ª that certain air of savoir faire â ™ ª â ™ ª in the merry old land of Oz â ™ ª
I think we should know certain things about her.
Bence onun hakkında bazı şeyleri bilmemiz gerekiyor.
The Fifth Amendment, like all the other amendments, guarantees certain rights to US citizens.
Beşinci İyileştirme, diğer bütün iyileştirmeler gibi Amerikan halkının haklarını garanti altına alıyor.
Frank, do you know for certain there's jewelry buried out here?
Frank, o ziynetlerin burada gömülü olduğundan emin misin?
It's quite a mysterybut I confess to a certain relief he won't be at the table tonight.
Büyük bir gizem ancak itiraf etmeliyim bu gece masada olmayacağı için rahatladım.
Nothing more. Might it concernmy old friend Aysgarth, who came here to seea certain lady from across the seas?
Okyanus ötesinden gelen bir hanımı görmeye gelen arkadaşım Lord Aysgarth'la mı ilgili?
A certain lady destined to go backacross the seas with any luck.
Şanslıysak okyanus ötesine geri dönecek olan bir hanım.
Harebrained as this test was, you had to be quite certain I was the thief to even think of it.
Bu aptal testi yapmayı düşündüyseniz bile benim hırsız olduğumdan eminsiniz demektir.
Having had some time to think about it, they're not certain that you're up to doing what's necessary.
Bu konuda bir süre düşündükten sonra senin yapılacaklar için yeterli olup olmadığını sorgulamaya başladılar.
Некоторые бы действительно удивились, не так ли?
It does evoke a certain frisson, doesn't it?
Certain people are out there... still alive... could get hurt.
Hâlâ yaşayan bazı insanlar zarar görebilir.
So, it's not true that you got a little surly with a certain monsignor this morning?
Öyleyse bu sabah bir monsenyör ile ufak bir tatsızlık yaşadığın doğru değil.
Секс отходит на второй план after a certain point.
Seks bir süreden sonra çok da önemli olmuyor.
Word does travel in certain circles.
Sözler hızlıca yayılır.
You see how he's walking backwards in certain areas?
Belirgin alanlarda nasıl geri geri yürüyor görüyor musun?
We won't know for certain till sometime tomorrow, but...
Ancak yarın kesinleşecekmiş ama...
Знаешь, я не мог не заметить в твоих работах что ты выражаешь в них своего рода внутреннюю борьбу
You know, I couldn't help but notice in your work that you express a certain... inner struggle.
We have certain ideals, certain responsibilities.
Ahlak Hukuku
Что-ж, я знаю определенные вещи. Well, I know certain things.
Bildiğim şeyler var.