Difference Çeviri Türkçe
30 parallel translation
And it won't make one bit of difference
Ne fark eder sanki onlara
Дело было в упаковке, которая может быть разной. It was packaging which could make the difference.
Farkı yaratan paketlemeydi.
... he would've made a difference. We wouldn't have had 500,000 men there.
Oraya 500 bin asker yollamazdık.
YOU SEE THE DIFFERENCE?
Farkı görüyor musunuz?
What difference did I make?
Neyi değiştirebildim ki?
Seems to make all the difference in their lives,
Lütfen.
You think it would have made any difference if you had known? Вы бы изменил исвое мнение если бы знали?
Sence bilseydin bir şey değişir miydi?
* lyin'back groovin'* * ridin'in your car * * don't make no difference * * where you are * * feel good music *
* Keyif içinde uzanırken * * Arabayla gezerken * * Hiç fark etmez *
Nobody wants to see this. Нет, нет, it's the little things that make all the difference.
Hayır, hayır bu ufak şeyler fark yaratır.
That's the difference between you and me, Clay-
Aramızdaki fark bu işte Clay.
Just pick one. Nobody knows the difference.
- Yazın birini, fark etmez.
What's the difference?
Ne fark eder ki?
- What is the fucking difference?
- Ne fark eder ki?
It doesn't make any difference, ok?
Hiç bir şey değişmeyecek tamam mı?
You were going to be ten anyway, now everyone's here, so 14 makes no difference.
On kişi olacaktınız zaten, herkes burada olduğuna göre on dört fark etmeyecektir.
To know that he and I areon the same side, yes, of course it makes a difference.
İkimizin de aynı tarafta olduğunu bilmek elbette fark eder.
You've told himyou've got an English cookand he won't know the difference.
İngiliz bir aşçı bulduğunu söyledin, o farkı anlamaz ki.
What's the difference if you tell us inside?
Bize içeride söylemeniz ne fark ettirecek?
That would make a difference.
Bu fark yaratırdı.
Then let's make a difference.
O zaman fark yaratalım.
There's a difference.
Arada fark var.
Not much of a difference having shot it myself, actually.
Ben vurdum diye tadında pek de bir fark yok.
Only difference between me and this guy is I won't pee on you.
Burdakiyle aramdaki tek fark benim senin üzerine işememem.
Yeah, but what difference does it make?
Evet, ama bu neyi değiştirir ki? Bu yasa.
A mouse, a rat. What is the difference?
Fare, sıçan, ne fark eder?
Я не знаю, возможно, это был Петит Роберт, но в нём было "differance" через "А" - вот что случилось в тот день.
Petit Robert'di galiba sözlük, tam bilemiyorum. "Différence with an a" de vardı içinde. O gün oldu bu.
И за обедом я сказала, что надо бы устроить вечеринку - отпраздновать появление "differance" с "А" в словаре.
Yemekte "différence with an a" sözlükte yer aldığı için bir kutlama yapmalıyız dedim.
Но мама Жака, очень старенькая, но аристократичная, спросила : "Жаки, ты написал" differance "с" А "?
Jacques'ın annesi endişeli ama asildi. Dedi ki : "Différence with an a" yı heceleyebilir misin?
And this is a big difference between the two worlds. На острове,
Yardım etmem için izin ver.
Vive Le difference!
Yaşasın farklılık!