Follow Çeviri Türkçe
31 parallel translation
И весьма искренне, я следую этому правилу. And quite frankly, I follow that rule. Это очень хорошее правило.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben bu kuralı izliyorum.
If you don't follow all this to the letter, I will haunt you.
Bütün bunları yapmazsan gelir sana musallat olurum.
ОК, проходит. Он даже тут боком.
Follow-Through.
Ок, через центральную прямую.
Tamamdır, Follow Through'a doğru giriyor.
How do you not follow?
Neden anlamadın?
Well, the last time you were happy, you sacrificed a great college education to follow your boyfriend.
En son mutlu olduğunda erkek arkadaşının peşinden gitmek için, harika bir üniversiteden vazgeçmiştin.
Повышает передачи на прямой Как и все машины с лепесковой коробкой передач
Follow-Through'da vites tüm direksiyondan vitesli araçlarda olduğu gibi artıyor.
- Do you want to lead or do you want to follow?
- Başlatan mı olmak, takip eden mi olmak istiyorsun?
- He wants to follow.
- Takip etmek istiyor.
I'm gonna give you a name to call, but you have to use me to help you follow it.
Sana araman için bir isim vereceğim ama peşinden gitmek için benim yardımımı kullanmanı istiyorum.
You have to use me to help you follow it.
Peşinden gitmek için benim yardımımı kullanmanı istiyorum.
In this case the VPD failed to follow proper procedure in identifying themselves to the accused.
Bu vakada VPD kendini suçluya tanıtmak hususunda gerekli prosedürü takip etmede başarısız olmuştur.
Where you ascend to this day, know that your brothers, sisters and Father follow.
Bu güne yükseldiğiniz yerde erkek ve kız kardeşlerinizin ve Peder'inizin peşinizden geleceğini bilin.
Раскаты грома следуйте за первым.
Rolling Thunder'dan Follow 1'a.
Should we follow him?
Peşinden gitsek mi?
Left a trail for us to follow so he could see us, identify us.
Takip etmemiz için bize ipucu bıraktı, böylece bizi görebilirdi, bizi teşhis edebilirdi.
Слушай, я просто... trying to follow the protocols set forth by the company. That's all.
Beni dinle, ben şirketin bana verdiği protokolleri uygulamaya çalışıyorum, o kadar.
? But just to make you follow
# Ama peşimden gelmen içindir
Если следовать логике Дрилла, То это значит, что смерть Эллиота не позволила отцу сделать что-то.
Eğer If we follow Drill's pattern, then Eliot's death would've kept his father from doing something.
Так, через связку.
Evet, Follow Through.
О боже, это же связка...?
Aman Tanrım bu Follow...?
Только не снова, только не на связке?
Bir daha olmaz bir daha olmaz yine Follow Through?
Следующий поворот мы называем Связка, если в нём ошибиться, случается то, что мы видели.
Follow Through * dediğimiz yere geliyor. Çünkü yanlış yaparsan başına böyle şeyler gelir.
Это будет в повороте "доводка".
Bu dediğin Follow Through.
Некоторые даже хотели его снимать везде для реалити-шоу о занятых индийских адвокатах, но потом решили остановиться на версии с коренным американцем.
They were almost going to follow him around for a reality TV show about busy Indian lawyers, but they went with the Native American version instead.
Then he'd be mad to follow us into it, then, wouldn't he?
Peşimizden gelecek kadar deli, öyle değil mi?
Follow my lead.
- Talimatlarımı izle.
Just follow my lead.
Beni takip et yeter. Şeker mi şaka mı!
Мы бежали в бомбоубежище под песню "Дорога из желтого кирпича".
Barınağı geçer, "Follow the Yellow Brick Road" şarkısını söylerdik.
You'd think they'd at least change out their follow car.
Takip ettikleri arabayı kaybederler mi dersin.
Разбрасывая снег в завершение.
Follow-through'da karlar savruluyor.