Fs Çeviri Türkçe
458 parallel translation
Джонни, ты такой маленький, ты так похудел.
Johnny, o kadar küçük ve zayıfsın ki!
Рядовой, без чина, без звания.
Bir er, vasıfsız bir piyade.
Больно? Терпите!
Dayan biraz, çok zayıfsın!
Устроишься судомойкой, Йориэ?
Vasıfsız işçi olarak mı çalışacaksın Yorie?
Йориэ не надо батрачить.
Vasıfsız işçi olmana gerek kalmadı, Yorie.
За исключением, так сказать, природного дара.
Bazı doğal yetenekleri haricinde vasıfsız.
Слабак.
Çok zayıfsın.
Ты слабак. И безвольный.
Güçsüz ve zayıfsın.
Вы еще не до конца оправились и вообще спаслись чудом.
Hala çok zayıfsın. Zaten kıl payı kurtuldun.
Это вьI-то низший класс?
Siz mi alt sınıfsınız?
Когда три элемента : частная собственность, моногамия и государство, совмещаются в одном обществе, оно переходит от варварства к цивилизованному обществу и от бесклассового общества - к классовому.
Şu üç öğe ; özel mülkiyet, tek eşlilik ve devlet bir toplumun potasında eritildiğinde barbarlıktan medeniyete ve sınıfsız toplumdan sosyal topluma geçiş yapılmış demektir.
Вы слабак, пытаетесь лишить меня сил.
Zayıfsın. - Gücümü kırmaya çalışıyorsun.
Ты слишком, мал и слаб, как девчонка.
Çok küçük ve zayıfsın, tıpkı kız gibi.
Большинство работающих женщин ( и в Южной африке, и в Англии ) либо неквалифицированный работник, либо служанка.
"Güney Afrika ve İngiltere'de çalışan pek çok kadın da vasıfsız işçi ya da hizmetçidir."
Мы стоим на пороге величайшего открытия, и мне бы не хотелось, чтобы на наше решение оказал влияние тот факт, что мы опираемся на наблюдения человека безо всякой ученой степени.
Uçsuz bucaksız bir keşfin sınırındayız, ve kararımızı uzman olmayan, vasıfsız birinin gözlemleri üzerine dayandırdığımız gerçeğinin etkisinde kalmak ahmaklık olur.
Раз у меня нет достойного соперника, нам нужен новичок.
Vasıfsız bir boksör olursa, bu maç için bir yenilik gerekir.
... но голова недостаточно низко.
Hepiniz değersiz ve zayıfsınız!
Вижу, что ты парень дельный, но какой-то хилый, слабый, нерешительный.
Sen dürüst bir çocuksun. Ama nedense biraz da zayıfsın. Kararsız.
Такая худая!
Sen o kadar zayıfsın ki!
10-мм стандартные патроны против лёгкой брони.
- On milimetre patlayıcı başlıklı, kılıfsız...
Ты так похудела!
Çok zayıfsın.
Тебе надо поправиться. Ты совсем худая!
Biraz kilo almalısın, çok zayıfsın.
Хватит. Ты такая слабая дура.
Lanet bir şekilde zayıfsın!
Вы очень худой. Но мускулистый.
Çok zayıfsın, ama kaslısın.
- Мы победим тебя на брёвнах.
Sırıkların üzerinde zayıfsın.
Ты худой, за тридцать, одинокий.
Zayıfsın, 30'larının sonundasın, bekârsın.
... что ты слаб,..
Sen zayıfsın.
Потому, что ты слабее их.
Çünkü onlardan daha zayıfsın.
Ты слабый, слабый человек.
Ne kadar zayıfsın.
Ты слабый, бесхребетный.
Eee, zayıfsın, yüzsüzsün.
Избрали военного, а получили блаженного.
Bir savaşçıyı seçtiler ama sen zayıfsın.
Сейчас вы не в состоянии защитить себя.
Hepiniz aynı durumdasınız. Kendinizi savunamayacak kadar zayıfsınız.
Вы слабы.
Zayıfsın.
Мы превосходим вас числом и оружием.
Sayı ve ateş gücü bakımından zayıfsınız.
Я просто не люблю, когда ты выходишь наружу.
Sadece dışarı çıkmanı sevmiyorum. Zayıfsın.
Ты слаба.
- Daha zayıfsın.
Вы все слабаки.
Hepiniz zayıfsınız.
Ты просто слабак.
Hâlâ zayıfsın.
Ќо мне кажетс € у вас есть слабость к низшим сослови € м и мен € это тревожит.
Ama astlarına karşı zayıfsın ve bu beni rahatsız ediyor.
В раздевалке ты может выглядишь крутым, с рефлексами всё в порядке,..... Но актерское мастерство точно на нуле.
Hazırlık odasında iyisin, reflekslerinde zor körelebilir, ama dikenlerini çıkardığında zayıfsın.
Ты старый, противный, живешь у своей мамочки и прислуживаешь ребе.
Yaşlısın, çirkinsin, zayıfsın annen ve hahamın dizinin dibindesin. Söylemiştim, seninle asla evlenmem!
- Мы были хороши.
İyi bir sınıfsınız. - İyiydik.
Ты говоришь об использовании сильной магии, а ты слаба.
GüçIü büyüler yapmaktan bahsediyoruz. Zayıfsın.
Ну да, ты хорошо считаешь, но стратег из тебя никудышный.
Sen hesaplamada iyisin ama stratejide zayıfsın.
Вы слабы.
( bozuk ) Zayıfsınız.
- Tь вьдохс €.
Sen zayıfsın.
Еще хуже. Посмотри на себя. Такой худой.
Bir de sana bak, o kadar zayıfsın ki o kollarla bir posta pulunu bile kaldıramazsın.
Ты импотент.
Sen çok zayıfsın.
Я не желаю стать белым кули у себя на родине. Эта страна теперь больше не наша. Потому что богачи и те, кто стоят у власти.
Çünkü kendi ülkemde vasıfsız biri olmak istemiyorum çünkü burası artık bizim ülkemiz değil çünkü zengin insanlar ve güçlü insanlar buraya ucuz işçileri, özellikle çekik gözlüleri insan müsveddelerini getirdiler ve daha gelmekte.
Это тебе урок.
- Sana söylediğim gibi zayıfsın.
А ты тощенькая...
Çok zayıfsın.