Gets Çeviri Türkçe
76 parallel translation
# When the light gets into your heart, baby #
# When the light gets into your heart, baby #
Каждый, кто касается этого арестованный disk gets.
O diske dokunan herkes tutuklanıyor.
* AND WHEN DADDY COMES HOME, HE NEVER GETS NO REST * Постой, он сказал грудь? ( SQUEEZE BOX - 1.аккордеон ; 2.грудь )
Sıkışma kutusu mu dedi?
Кроме того, Эн-Би-Си берет на себя финансирование всей дальнейшей работы по прокладке тоннеля.
Plus NBC will give a financial guarantee that the tunnel gets completed. Her birinize 5000 dolar.
экшен.
Severim, aksiyon filmlerini Ben Fellini'nin La Strada'sını, Cinneti ( The Shining ), Benden bu kadarı ( As good as it gets ), Manolya'yı ( Magnolia )
Whoever gets that plate wins.
O tabağı kim alırsa, o kazanıyor.
Then Emma, the one tiny ray of hope left in my life gets taken away from me?
Emma, beni hayata bağlayan tek umudum...
That my so-called sister gets a 30 percent discount from Ralph Lauren, and I still have to pay retail?
Sözde kardeşimin... ... Ralph Lauren'den yüzde otuz indirim alıp, benim hala mağaza fiyatı ödememe.
My wife does it. " Они сказали," Хорошо, вы спросите её : когда она бросает этот картон... They said, "Well, you ask her : when she puts that carton down на сушилку раковины, когда она приходит домой, то яйца разбиваются?"... on the drain board when she gets home, do the eggs break? "
Eve dönüp kutuyu tezgaha koyduğunda yumurtalar kırılıyor mu? " dediler.
EVERYBODY GETS THEIR HANDS OFF THE FLOOR!
Herkes ellerini yerden kaldırsın.
Destruct without, within, withal l crush your spine, so that gets broken too
- Öyleyse - İçindeki tüm gücü yok et Omuriliğinden aşağı Böylece o da kırılsın
He never gets respect
Hiç saygı görmez
I know sometimes it gets cold in there
I know sometimes it gets cold in there
Верно!
"Gets" mi?
And I was an idiot with Mitchell, and by the time this guy gets old enough, who knows how much I'll remember?
Mitchell konusunda andavallık ettim ve bu çocuk da büyüdüğü zaman kim bilir ne kadarını hatırlayacağım.
we gotta sand them down today, so no one gets splinters.
Onları bugün zımparalayalım ki, kıymıkları kimseye batmasın.
* Smoke gets in your eyes... *
Dumanı gözlerini yakar...
Он узнал, что ты работаешь на нас. Ради нас, и ради своего блага. Если кто-то встанет у тебя на пути - устрани их.
Eğer için, bizim için, kim şekilde bertaraf edilmelidir gets
It's about as real as it gets. Хорошо.
Olabileceği kadar gerçek.
And, now, the first time, I try to fight them off, the ship gets destroyed.
Şimdi, ilk seferinde onlarla savaşmaya çalıştım gemi yok edildi.
Старайся верить 54 ) } Though the going gets rough
# Though the going gets rough #
With sarah out of the way, Mandy gets to stay on the show, and you get promoted.
Sarah'nın olmayışıyla Mandy dizide kalıyor ve siz de terfi ediyorsunuz.
As long as it gets done my way. Fine. What do you got?
- Benim yönetimimde yapıldığı sürece uyar.
Mannis gets pissed, he calls Ganz, maybe one of them lets something slip about the location of the exchange.
Mannis sinirlenir. Ganz'i arar. Belki içlerinden biri mal tesliminin yeriyle ilgili bir şey kaçırır ağzından.
Indicating that his emotions take over once he gets started.
Yani işe başladığında duyguları devreye giriyor.
I gotta find him before he gets hurt.
Zarar görmeden önce onu bulmalıyım.
Please, let me find him before it gets worse.
Lütfen, işler kötüleşmeden onu bulmama izin verin.
Good as it gets, bro.
Seni gördük daha iyi oldu, kardeşim.
If he gets caught, they'll kill him.
Eğer yakalanırsa, onu öldürürler.
Word gets out that I got someone killed leveraging color... Hmm.
Ten rengi kozunu kullanırken, birisinin ölümüne neden olduğum duyulursa...
Как насчет Бемби, когда застрелили ее маму?
What about the bit in Bambi when the mother gets shot?
And when the bad comes and gets into your house, your bike shop, and turns wonderful wonderful into shit shit, is it your responsibility to clean it up?
Kötülük girip hanene girince bu durumda dükkânına girince ağzına sıçıp bırakıyor. Peki temizlemek senin görevin mi?
See how far "please" gets you!
Lütfen demenin sana bir faydası olmaz!
Remember what we talked about, sometimes our happy creamy feeling just gets so full it comes out at night.
Konuştuklarımızı unutma, bazen kaygan hislerimiz geceleyin çok baskın oluyor.
Good, then I'm gonna go give Finn his catfish before it gets cold.
Tamam, o zaman soğumadan, Finn'e balığını götüreyim.
No reporter gets to ask, "Did we kill any civilians?"
Hiçbir muhabir "Hiç sivil öldürdük mü?" diye sormuyor.
If an American vacationing in the Khyber Pass gets targeted by a Predator...
Eğer Hayber Geçidi'nde tatil yapan bir Amerikan bir İHA tarafından...
The UN gets four blocks of free parking on the east side of Manhattan and that's it.
Birleşmiş Milletler Manhattan'ın doğu tarafında dört blok bedava park yerine sahip ve olay bu.
It's not the homo thing that gets me,'cause gays hit on me all the time and it doesn't bother me.
- Lastik patlamış. Bana dokunan şey eşcinsel olayı değil yani eşcinseller bana sık sık asılırlar ki rahatsız da olmuyorum.
Bitch gets paid, IVF docs gets paid, medical bills, maternity clothes, lawyer fee, contract fees. Low end?
Kadına para, IVF doktoruna para tıbbi giderler, hamilelik kıyafetleri, avukat ücreti, kontrat ücreti.
I guess what really gets me is that he couldn't tell me the truth.
Sanırım beni asıl sıkan bunu asla söylememiş olması.
She gets her walk.
Özgürlüğünü kazandı.
She will not stop until she gets her closure.
Buna bir son vermeden durmayacaktır.
It's only a matter of time before word gets out that you're tracking him internationally, if it isn't out already.
Onu uluslararası olarak takip ettiğiniz haberinin yayılması an meselesi tabi eğer daha yayılmadıysa.
Nobody gets disappointed.
- Kimse hayal kırıklığına uğramıyor.
Oh, it just gets better.
İşler açılmaya başladı.
I'm talking about, you keep bringing up Carly but you're so involved with yourself that you don't even realize the look he gets every time you do.
- Bahsettiğim şu sürekli Carly'den bahsediyorsun ama o kadar kendi derdine düşmüşsün ki her bahsettiğinde onun yüzündeki ifadeyi fark etmiyorsun bile.
First suspect to flip on the others gets the deal.
Diğerini ilk önce ele veren anlaşmayı alır.
You know, when she gets older, you can teach her how to ride a bike.
Yeterince büyüdüğünde bisiklete binmeyi öğretebilirsin.
Думаю... что ты всех одурачила, because you want people to think that none of this gets to you.
Bence sen herkesi kandırdın. Çünkü herkesin bunların hiçbirinin seni etkilemediğini düşünmesini istedin.
Вот так я и живу.
# It's the way that you do it # # That's what gets me through #