Happening Çeviri Türkçe
41 parallel translation
I don't understand what's happening today
Bugün anlamıyorum olanları
И теперь со мной стали происходить странные вещи.
# Now all of a sudden some strange things are happening to m
Странные... вещи творятся со мной.
# Strange # # Things are happening to me #
Вещи творятся со мной.
# Things are happening to me #
Послушай Марвина Гейя, его "What's Happening, Brother?"
Marvin Gaye'i dinle, "What's Happening Brother" ı.
Им плевать, что Реран толстый, потому что он умеет двигаться. ( Rerun - персонаж ситкома "What's Happening" )
Tekrarın şişman olmasına aldırmazlar çünkü hareketlere hakimdir.
Maybe this is happening for a reason. Maybe you're supposed to fix me. One thing that is really coming into play
Benimle gelirsen bir daha yalan söylemek zorunda olmayacaksın.
Как в сериале "Что случилось!", когда использовали Рерана чтобы провести концерт Братьев Дуби.
"What's Happening" deki gibi! Adamın biri Rerun'ı kullanarak izinsiz konser kaydı elde etmişti.
'Cause we'll still find the happening hot spots
Çünkü yine eğlenceyi bulacağız
По сюжету "What's Happening".
Neler Oluyor'dan esinlenmiş.
I've been trying to keep a record of everything that's been happening to us, using the Kino.
Kino'yu kullanarak başımızdan geçen her şeyi kaydetmeye çalışıyordum.
You left by choice, and if what's happening to you people spreads to the rest of us, you're going to be dropped off on the next planet!
İsteyerek ayrıldınız ve eğer size olanlar bize de bulaşırsa bir sonraki gezegende bırakılırsınız!
None of this would be happening if Caine had not talked those people into staying on that planet.
Caine bu insanları o gezegende kalmaya ikna etmeseydi bunların hiçbiri olmazdı.
E'likely that the next time I will not be happening'around.
Bir dahaki sefere yaninda olamayabilirim.
No, this is not happening. Okay?
Unut bunu.
Guys, it's happening. I'm getting there. ( Liam laughs, Adrianna whoops )
İşler yoluna giriyor gibi.
Здесь происходит что-то ужасное.
Something awful is happening out there.
I hate that this is happening.
Bu olanlardan nefret ediyorum.
It's not like I'm surprised this is happening.
Bunların olmasına şaşırıyor falan değilim.
That won't be happening.
Bu olmayacak.
Truth is, it's been happening for a while now.
Gerçek şu ki, bir süredir oluyordu.
I just can't believe how fast is this happening.
Olayların bu kadar hızlı geliştiğine inanamıyorum.
That will not be happening, Dr.
Öyle bir şey olmayacak, Dr. Fuentes.
- Wow, what is happening?
Ne oldu öyle? - Tanrım!
Okay, I need to stop or get a towel for the serious verbal vom that's happening right now.
Şu anki sözcük kusmuğu için ya durmam ya da havlu almam lazım.
And now if I don't admit that I was wrong, our wedding isn't happening.
Ve şimdi hatalı olduğumu kabul etmezsem düğünümüz olmayacak.
Nothing's happening.
Hiçbir şey olmuyor.
Это...
It's happening.
I don't... I don't what's happening to us.
Bize ne oluyor bilmiyorum.
You only believe that because you've given up on that ever happening to you.
Böyle söylüyorsun, çünkü başına gelenler yüzünden her şeyden vazgeçtin.
Hey, there, Sam. What's happening?
Selam Sam, neler oluyor?
'Cause if this thing is happening, it's not going to be a Boyle brothers event.
Çünkü eğer bu düğün olursa, Boyle kardeşler toplantısı olmayacak.
Они до сих гуляют?
This is still happening.
Jason, what's happening?
Jason, neler oluyor?
Как эпизод "Мэнни", или "Что происходит!".
Sanki The Manny ya da What's Happening! şovlarından birinin bir bölümü gibi.
It's not happening, Tom.
Sırası değil, Tom.
What's happening at the U.N.?
B.M'de neler oluyor?
What's happening?
Neler oluyor?
Эй, Реббека, смотри с кем я столкнулся.
It's happening. It's happening. It's...
This is happening!
İşlem yolda!
That's not happening.
- O olmaz.